İl Başkanlığı Binasında gerçekleşen basın toplantısına partililer katıldı. Güngör referandum süreci ile ilgili yaptığı açıklamada: “Ülkemiz çok önemli iç ve dış sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Bunlar; içte tırmanan terör, dışarıda ülke Suriye’de savaşta ve her gün şehitlerimiz geliyor, can çekişen ekonomik yapı, işsizlik tüm bu olumsuzlar devam ederken vatandaşın derdi ayrı, Başkanlık isteyenlerin derdi ayrı” dedi. 

Referandum çalışmaları ile ilgili açıklama yapan Güngör çalışmalara başladıklarını ifade ederek; “Bünyemizde oluşturulan İl ve İlçe referandum koordinasyon kurulları yönetiminde, çalışmalarımıza bugün itibariyle fiilen başlanılacaktır. Tüm mahallelerde kimlerin grup sözcülüğü yapacağı, hangi ekiplerle birlikte çalışacağı tespit edilmiştir. Belirlenen grup sözcülerimiz çalışmalarını nasıl sürdürecekleri, nasıl ortak bir dil kullanacakları konusunda gerekli eğitime tabi tutulmuşlardır. Artık, teknik alt yapısı tamamlanmış, her yönü ile çalışmaya hazır gençlerimiz ve kadınlarımızla donanımlı ve deneyimli ekiplerimizle alanlarda olacağız” şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanı, Devletin Sigortasıdır

“Parlamenter demokratik sistemde Cumhurbaşkanı, devletin sigortasıdır. Cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır” diyen Güngör yaptığı açıklamada; “ Anayasanın andiçme ile ilgili 103.maddesinde değişiklik yapılmadığına, görevini de tarafsızca yerine getirmek üzere namusu ve şerefi üzerine yemin edeceğine göre, partili cumhurbaşkanlığı nasıl olacaktır? Taraflı Cumhurbaşkanı partisini mi temsil edecek, milleti mi temsil edecek? Nasıl cumhurun başı olacak? Seçilen Cumhurbaşkanını illerde valiler mi, yoksa partisinin il başkanı mı temsil edecek” şeklinde konuştu.

Herşeye Dokunan Ama Kendisine Dokunulmayan Bir Sistem 

Başkan Güngör yaptığı açıklamada; “Günümüz yasalarında konu ile ilgili düzenlemeler mevcuttur. Ancak, camilerde-cami avlularında din adamları, okullarda öğretmenler- okul müdürleri, hatta il –ilçe milli eğitim müdürleri, bazı valiler ve kaymakamlar kısaca yönetim kademesinde bulunan kim aklınıza gelirse “evet” kampanyasını sosyal medya dahil açık açık ve çekinmeden her alanda yapabilmektedir. Bu yasaların çiğnendiği yapıya kim dur diyecek. 

Soruyorum size ülkenin cumhuriyet savcıları yok mu? Bu anayasa değişikliği 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak referandumda kabul edilir ise ülke yönetimi bir tek adama teslim edilmiş olacaktır. Her şeye dokunan ama kendisine asla dokunulamayan bir yapı ortaya çıkacaktır. Bizler CHP olarak bu anayasa değişikliğinin oylanacağı referandumda, hiçbir kişi veya siyasi partiyi hedef almıyoruz. Bu işin sağı-solu-ortası-milliyetçisi-muhafazakârı- sosyalisti- sosyal demokratı yoktur. Ülkemizin geleceği söz konusudur. 

Yine yaptığımız araştırma ve değerlendirmelerde, Anayasa değişikliğine AK Parti seçmenleri içinde de parlamentodaki yapının aksine çok ciddi bir karşı duruş görüyoruz. Bu durum bizi daha da ümitlendirmektedir. Parlamento bu anayasa değişikliğini görüşürken, özetle ülkenin sevk ve idaresinin tek kişiye teslim edilmesi kararını verirken büyük bir hata yapmıştır. Halkımız bu kez yanlışı bizzat kendi düzeltecektir. Bunda en küçük bir tereddüdümüz yoktur. Tek adamla yönetilen ülkelerin sonları da bellidir. Örnek mi istiyorsunuz? Libya, Irak, Mısır ve en son Suriye’ye bakmamız yeterlidir. Onun için “hayır” diyoruz” diye konuştu.

Sonay ÇALUK
 
Editör: TE Bilisim