Piyasada ilaç bulunmamasından eczacıların sorumlu tutulmaya çalışıldığını belirten Şahin, “Halbuki hastalarla eczacılar sürekli iç içe. Onların ilacının tedariki noktasında elimizden geldiğince gayret sarf ediyoruz. İlaç firmalarından depolara ilaç sevkiyatında sıkıntılar var. Bu ilaç firmalarıyla alakalı hükümetle yaptığımız görüşmelerde, denetlemelerin sıkılaştırıldığını ifade ediyorlar. Ancak piyasada baktığımız zaman sıkıntının devam ettiği gözlemleniyor. Şu anki yasa ve yönetmeliklere göre, her yılın ilk 45 gününde duyuru yapılıyor.
15 Şubat olarak görülen bu tarihin yakın bir tarihe çekilmesi için gerekli başvuruları yaptık. İlaç firmaları maalesef sektöre düşük kurdan ilaç vermek istemiyor. İlacın fiyatının artacağını bildikleri için ilacı bekletiyorlar. İlaca ticari olarak bakıyorlar. Hâlbuki sağlıkta ticaretin ikinci planda olması gerekirken, maalesef bazı ilaç firmaların ticareti ön plana çektiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
Yerli ilaçlara bakıldığı zaman bu sıkıntının pek fazla olmadığını belirten Şahin, “Çünkü yerli ilaçlarda muadilleri olduğu için en azından hastalarımıza hizmet verme noktasında çok sıkıntı yaşamıyoruz. Büyük sıkıntıları muadili olmayan ve ithal ettiğimiz ilaçlarda yaşıyoruz. Almanya, İsviçre, Japonya, Amerika, bunlar ilaç sektöründe büyük ülkeler. Bu ülkelerin hepsinden farklı farklı ilaçlar geliyor. Euro kurunda yeni gelecek zammı bekliyorlar” dedi.
Bazı ilaçlarla alakalı korumalar olduğunu ifade eden Şahin, “Bir ilacı firma bulduktan sonra yaklaşık 10 yıl boyunca kimse üretemiyor. Yerli ilaç sanayiimizin gelişmesi gerekiyor. İlaç piyasasına baktığımız zaman yüzde 70'i yerli. Ancak, TL bazında baktığımız zaman son dönemde yapılan yatırımlar ve teşviklerle yüzde 49'lara kadar yerli sanayi çıkabildi. Yabancı firmalar ilaç vermeyi kestiği zaman yerli ilaç sanayiimizin güçlü olması gerekiyor. Bizim artık kendi kendimize yeter hale gelmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim