Avrasya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Türkiye’nin kredi derecesini düşüren Moody’s adlı kredi derecelendirme kuruluşu hakkında bir basın bildirisi yayınladı.
 
Prof. Bocutoğlu basın bildirisinde aşağıdaki değerlendirmelerde bulundu. Bocutoğlu, “ BBC News’un 15 Haziran 2019 tarihli Türkçe Web Sayfasında Cuma günü geç saatlerde açıklama yapan Moody's kredi derecelendirme kuruluşunun, Türkiye'nin uzun dönem kredi notunu Ba3'ten B1'e düşürdüğü ve görünümünü de negatife çevirdiği haberi yayınlandı. Moody’s tarafından Türkiye’nin kredi derecesinin Ba3’ten B1’e düşürülmesi, Türkiye’nin spekülatif bir ülke olduğu ve yatırım yapılamaz seviyeye bulunduğu anlamına gelirken, görünümünün negatife çevrilmesi,  Türkiye’nin gelecekte de yatırım yapılamaz bir ülke konumunu sürdüreceği anlamına gelmektedir” dedi.
 
S-400 Sistemi İle Yakından İlişkilidir
 
Bocutoğlu açıklamasında şunları kaydetti, “Moody’s kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye ile ilgili kararı ideolojik bir tavır olup Türkiye’yi terbiye etme ve Finansal Elit ile ortak hareket etmeye zorlama amacı taşımaktadır. Türkiye’nin kredi derecesinin düşürülmesi ve görünümünün negatife çevrilmesi, Türkiye’nin küresel sisteme karşı eleştirel tavrı ve S-400 sistemi ile yakından ilişkilidir. Ödemeler bilançosu açığı ve dış finansman ihtiyacı esas alınarak Türkiye Finansal Elit tarafından iktisadi kriz ile tehdit edilmekte ve terbiye edilmeye çalışılmaktadır.”
 
Yanlı Değerlendirmeleri Sürecek
 
Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu,  “2007 Küresel Finansal Krizinin baş sorumlusu olan kredi derecelendirme kuruluşlarının güvenilirliği küresel olarak sorgulanmış ve bu kurumların ülke bazında verdiği kredi notlarına güvenilmemesi ve şüpheyle yaklaşılması gerektiği anlaşılmıştır. Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği kredi dereceleri iktisadi analizin değil, uluslararası siyasetin konusudur. Bu nedenle hak ettiği ağırlıktan fazla ciddiye almamak gerekir.  Kredi derecelendirme kuruluşlarının not yükselttiği durumlarda, onların kararını alkışlamak ve not indirimine gittiği durumlarda kararlarına ateş püskürmek tutarlı davranışlar değildir. İster not yükseltme isterse not düşürme şeklinde ortaya çıksın, kredi derecelendirme kuruluşlarının ülkelerle ilgili kararları ideolojik ve yanlıdır.   Burada yapmamız gereken şudur; Yerli üretimi arttırarak, ihracatın ithalata bağımlılığını düşürmek, Enerji sektöründe petrol ve doğal gaz dışı enerji kaynaklarının payını arttırmak, Dış borçlanma yoluyla edinilen kaynakları üretken yatırımlara yönlendirmek, suretiyle Türkiye cari açık sorununu çözecek yapısal reformları gerçekleştirmelidir. Ödemeler bilançosu kırılganlığı bulunduğu sürece, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili yanlı derecelendirmeleri ve değerlendirmeleri sürecektir” diye konuştu.
 

Editör: TE Bilisim