Oynamayan oyuncuların küsmeye, kapris yapmaya hiç hakkı yok.
Dün akşam gördük hallerini…
Bero’nun ne yapmaya çalıştığını anlayamadık.
Mücadele etmesine lafımız yok, ancak adeta sahada kendisiyle savaşıyor.
Hele sonradan giren Castillo, kendine oynadı!
Gerçek performansında olsa Trabzonspor’u şampiyonluğa oynatacak olan Sosa çok gamsız.
Bir iki derin top attı o kadar…
Bizim izlediğimiz gibi saha içinde maçı izledi!
Saha dışındaki sorunlar düzeldiğinde saha içi de düzelecek gibi görünüyor.
Rıza Hoca’nın kupa maçına rotasyonlu kadro ile çıkması normal.
Ancak kupaya önem veren bir takımı bu kadar önemli oyuncusundan mahrum sahaya çıkmamalı.
Demek ki neymiş maça verilen önemi, maç öncesi yapılan konuşmada değil götürülen kadro ile gösterirsin…
Atiker Konyaspor’a bakıyoruz, son lig maçında Fenerbahçe’ye karşı forma giyen 11’le sahaya çıkmışlar…
Bu da Atiker Konyaspor’un maça ne kadar önem verdiğinin göstergesi.
Rıza Hoca’nın tercih ettiği 11’i tek tek değerlendirdiğimizde Bero ile Kamil Ahmet dışındakilere bir şey diyemeyiz.
Ancak Sosa, Kucka, Olcay, hayal kırıklığı…
Rodallega da istediği topları alamayınca etkisiz kaldı.
Kolombiyalı’nın 65’te kullandığı frikik atışının direkten dönmesi hem kendisi hem de takım adına şanssızlıktı.
Sanırım bu sezon direkten dönen 13’üncü top oldu…
İkinci yarının başında Yusuf ile Abdülkadir hamlesi bekledik…
Ancak Rıza Hoca, adeta maçın bitmesini bekledi!
Olcay’a bu kadar tahammül edilmez…
Hem rotasyonlu, hem de tatil modunda olunca tatsız, tuzsuz bir takım izledik.
Kupanın önemine vurgu yapılıyor ama futbolcuların hiçbiri maçı istemedi.
Yine tatil keyfi yapmak futbolculara, cefa çekmek de bize kaldı.
Hadi size iyi tatiller (!)
Hakem Bülent Yıldırım’a da dokundurmadan olmaz.
En son 24 Nisan 2016’da oynanan Fener maçında Trabzonspor’un maçını yönetmiş.
Yine görevini eksiksiz yerine getirdi!
Penaltı kuralları Trabzonspor’a farklı mı işliyor anlmamış değiliz?
40.dakikada Fofana’nın topu elle oynaması penaltı mı değil mi?