aşk! dünlere değil yarınlara bağlan elif miktarı ağlatma beni… sesinin yokluğu sancı akşamlarıma kollarıma kelepçe, yüreğime hançer rüzgarın eksiği kokun bir düş… kelimeler! duvara dönük durmayın bilin şairi; bağıra çağıra “geldim” “inadına sevdim” deyin, tadı olsun sevdanın kaygan çakıl taşı gibi tuzlu suların hışmına uğrasın aşk ve bitmesin hikayemiz… Mehmet Kuvvet Deliler Birinci deli kara sevdalı Elinde kağıt kalem İri memeli, geniş kalçalı Kadın resimleri yapıyor Buruşmuş bir mektup avuçlarında Hem ağlıyor, hem öpüyor İkinci deli Tanrıya küskün Çıkmış dinden, imandan Küfrediyor bütün gün Kocaman kocaman elleri var Bir tutuşta parçalayacak gökyüzünü Bıraksa gardiyanlar Üçüncü deli zavallının biri Bakışları bomboş Cam gibi mavi gözleri Bir yangında dört yıl önce İki çocuğu yanmış cayır cayır Çıldırmış, karısı da ölünce Dördüncü deli bir eski zengin Düşmüş, namerde muhtaç olmuş Bir dilim ekmek için Hala rüyasını görür geçen zamanların Sekiz silindirli otomobillerin Dağ gibi apartmanların Beşinci deli aklı başında Besbelli hayli dirsek çürütmüş Büyük ümitler peşinde Deli demeğe bin şahit ister Beğenmemiş gidişini dünyanın Deli demişler… Ümit Yaşar Oğuzcan Anne Sevgisi Ayranımı içiyorum, içiyorum bitiyor Üzümümü yiyorum, yiyorum bitiyor Ama hiçbir zaman anne sevgisi bitmiyor… Berre Özbedir Hırçınsın, öfkeli Yaramaz çocuklar gibi Biri gelir, biri gider güzellerin Hünerin çapkınlık senin Kime bakarsan bak İki bağışlanmış günah gibi Hep gülümseyeceğim gözlerine Taş atıp kırsan Cam kalbimi Toplayıp kırıklarımı Yine gülümseyeceğim İnadına, seveceğim sevmeleri Ben yaşama gülümsemeyi seçtim Gülümseyeceğim Sana bile Gülümseyeceğim… Fatma Hatun Esen
Editör: TE Bilisim