Trabzon da kaç tane fabrika var diye sorsanız bir elin parmaklarını geçmez. Trabzon’da sanayi gelişmemiş. Hele hele Devlet bu anlamda hiçbir şey yapmamış. 1965 yılında Çimento fabrikası ile sadece bir fabrika kurmuş, onu da satmak zorunda kaldı. Cumhuriyet tarihinden bugüne Devlet, Trabzon’a bir tane fabrika dahi kurmazken işsizliğe de çare olmadı. Tarihi ipek yolu üzerinde olan ve 4 bin yıllık bir geçmişi bulunan Trabzon ne yazık ki sanayide hiç gelişme göstermedi. Devlet yapmadı, özel müteşşebis bunu kırmaya çalıştı. Özel sektörün kurduğu birkaç fabrika dışında irili-ufaklı atölyeler var o kadar. Son yıllarda her zaman zekâsıyla ön plana çıkan Karadeniz insanı bu makûs talihi ancak yine biz yeneriz düşüncesiyle cesur adımlar attı. Bu adımlardan birini de Kebir Süt attı. Geçmişi çok eskiye dayanmayan 1975’li yıllarda baba Avni Karadeniz’in sadece alım-satım yaptığı tereyağı ve peynir ticaretini çocukları alıp büyüttü. Cemil, Yılmaz, Mehmet, Metin Ali, Turan, Engin, Adem Ahmet Karadeniz kardeşler 1994 yılında işe kalkıştı. Baba hatta dede mesleğine büyük bir ciddiyetle sarıldı. İşlerini severek yaptı. Gece gündüz çalıştı. Vakfıkebir’in Kebir’ini alarak yeni bir marka oluşturdu. Bir süre sonra kardeşlerden Engin elim bir trafik kazasında hayatını kaybettiler. Acılarını içlerine basarak çalışmaya devam ettiler. Engin’in adını petrol istasyonuna vererek yüreklerinde yaşatıyor. Mekânı cennet olsun. Karadeniz Kardeşler 2000 yılında bugünkü Fabrikanın temelini attı ve beş sene gibi bir sürede fabrikayı tamamlayarak yeni bir çığır açtı. Her geçen gün büyüyüp gelişen Kebir Süt artık kurumsallaşmaya giderek Marmara Bölgesi’ne Mehmet ve Adem Ahmet kardeşleri, Cemil, Yılmaz ve Metin Ali de Vakfıkebir’de kalarak görev taksimatı yaptı. Mustafa Çakır’ı da insan kaynakları müdürlüğüne getirerek daha da güçlendiler. Babaları ve dedelerinden aldıkları aile, iş terbiyesi ve ciddiyetle işlerine sarılan Karadeniz Kardeşler bugün yaklaşık 20 trilyon liralık bir eser ortaya çıkardılar. Eser değil şaheser.  Dünyanın son teknolojisini getiren, çağın gerisine asla düşmeyen kaliteyi kendine ilke edinen Kebir Süt ürettiği ürün çeşitleriyle de halkın damak tadını yakalamayı bildi. Her türlü kalite belgesini de alarak başarısını taçlandırdı. Tereyağı, yoğurt, ayran,  kaşar ve beyaz peynir üretiminde öncü kuruluşlar arasına giren, Kebir Süt, Trabzon’daki çoğu marketlerde tüketiciyle buluşurken, Sarp’dan-Edirne’ye, İzmir’den Ankara’ya, Adana’ya Tokat’a, Çorum’a ve birçok bölgede söz sahibi oldu. Şanlıurfa pazarına yeni girmeye başlayan Kebir Süt, Doğu Anadolu Bölgesi’nde de etkili olmaya hazırlanıyor. Erzincan’a kadar giden, Erzurum, Van ve Diyarbakır gibi illerini de pazar ağına katmaya çalışan Kebir Süt ürettiği doğal ürünlerle büyük bir kitlenin beğenisini kazanıyor. Tek sorun yeteri oranda süt bulamaması. Yüzde 30 kapasite ile çalışıyor. Çok sütle ihracata da girecek. Yan kuruluşlarıyla yaklaşık 500 kişiye ekmek veren, ürün aldığı müstahsille de 2 binin üzerinde insanla ticari ilişkisi olan Kebir Süt Fabrikası’nı ziyaret ettim. Hayran kaldım. Küçük bir ilçeden doğan ve Türkiye’ye mal olan koca bir marka. Gurur duydum, onur duydum. Trabzon’da kaç fabrika 500 insana ekmek kapısı açıyor. Veya Türkiye’de… Fabrikaya dışarıdan baktığınızda içini görür gibi oluyorsunuz. Çevresi pırıl pırıl, binası içinizi ferahlatıyor. Değil fabrikanın idari kısımlarında bahçesinde dahi sigara içmek yasak. Ortalıkta ne bir izmarit, ne bir çöp, ne bir kâğıt parçası görmeniz mümkün. İçi, dışı çevresi adeta beş yıldızlı tesis kadar pir pak, tertemiz. Üretimin yapıldığı bölümlerde havada uçan toz göremeyecek kadar hijyenik bir ortam. Personel tepeden tırnağa özel kıyafetlerle çalıştırılıyor. Her ürün el değmeden üretiliyor. Sadece arıtma ünitesine bir trilyon lira harcandı Böyle bir tesisin kurulmasını, bölge ve ülke ekonomisine kazandırılmasını sağlayan başta Baba Avni Karadeniz ve Karadeniz kardeşleri yürekten kutluyorum. 500 kişiye ekmek vermek her babayiğidin harcı değil. Devlet, Karadeniz Kardeşleri ve onlar gibi girişimcileri desteklemeli, bölge insanı sahip çıkmalı. Başarılarının devamını diliyorum.
Editör: TE Bilisim