25-26.05.2013 günü yapılacak olağanüstü genel kurulun gündeminin 7.maddesi “TÜZÜĞÜN 68. MADDESİNE DAYALI GEÇİCİ BİR MADDENİN İLAVE EDİLMESİ,” Olarak düzenlenmiştir. Sıradan bir madde olarak görünen bu madde tüzükte başka maddeler ile doğrudan bağlantılı olup,tek başına yorumlanamaz. Yorum yapmadan önce ilgili maddeleri sıralayalım; Madde 29 “Olağan Genel Kurul; her yıl, Kasım ayının yirminci ve Aralık ayının yirminci günleri arasında toplanır.” Madde 38/b “Olağanüstü Genel Kurullarda gündeme madde ekleme önerisi yapılamaz.” Madde 39 “Genel kurulun asil üyeler arasından, gizli oyla ve üç yıllık süre için seçtiği, bir başkan on dört asil ve yedi yedek üyeden oluşur.” Madde 66/f  “Tüzükte ayrıca düzenleme bulunmadığı takdirde ; Hangi nedenle olursa olsun görev süresini tamamlamadan boşalan organlar için yapılan seçimlerde seçilen üyelerin görev süresi önceki üyelerin kalan görev süreleri kadardır.”
Madde 68 “OLAĞAN : Kulüp organlarına seçimler üç yılda bir kez yapılır. Seçilen üyelerin görev süresi organ için kabul edilen süre kadardır.
OLAĞANÜSTÜ : Kulüp organının çekilme ya da görevden çekinmesi gibi nedenlerle yapılır. Seçilen üyelerin görev süresi önceki üyelerin kalan görev süresi kadardır.”Madde 90 “Tüzük, olağanüstü Genel Kurul toplantılarında, yapılacak değişiklikler ilan edilerek ve hazır bulunan üyelerin üçte ikisinin olur oyları ile değiştirilir.”
Madde 93 “Bu tüzüğün kabulü tarihinde üye olanların kazanılmış hakları saklıdır.” MK madde 2 “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” MK madde 81” Şu kadar ki, tüzük değişikliği ve derneğin feshi kararları, ancak toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğuyla alınabilir. Madde hükümlerinden anlaşılacağı üzere,Yönetim Kurulu ve bu kurulla birlikte seçilen diğer organların(Divan Kurulu hariç) görev süreleri 3 yıldır. Bu kazanılmış hak olup,bu hakkın geri alınması ve sınırlanması MK,Dernekler Kanunu ve Tüzüğe göre,geçici madde düzenlemesi ile mümkün değildir. Yapılması gereken önce seçimi ilgilendiren tüm maddelere ilişkin tüzük tadilatı ve bunun kesinleşmesinden sonra seçim yapmak iken,yanlış yöntem ile seçim gündemi belirlemek hatalı olmuştur. Elbette kimse itiraz etmezse sorun yok. Ama,bir delege veya yönetici tüzüğün 68. Maddesine eklenecek geçici maddenin iptali için dava açsa,dava ret edilse dahi,davanın kesin sonucuna kadar yeni Yönetim Kurulu ve diğer organların görev süresi tartışmalı kalacaktır. Ayrıca 68.maddeye geçici madde eklemenin, genel kuruldan geçip geçmeyeceğinin tartışılmasından önce,”katılan üyeler” den kastedilenin hazurin cetvelinde imzası bulunanlar mı,oylama sırasında salonda bulunanlar mı,yoksa oy hakkı olanlar mı konusu,kongreden önce netleştirilmelidir. Bir diğer konu ise organların durumudur. MK 58.maddeye göre “Dernek tüzüğü, kanunun emredici hükümlerine aykırı olamaz.” MK 72 maddeye göre “Derneğin zorunlu organları,Genel Kurul,Yönetim Kurulu ve Denetleme Kuruludur” Tüzüğün içeriğine göre,sadece Divan Kurulu kendi seçimini ayrı yapmakla birlikte,Yönetim Kurulu dışındaki organların seçimine ilişkin tüzükte sınırlı maddeler vardır. Fakat yönetim kurulunun tek başına  aldığı olağanüstü kongre kararının,henüz tüzük tadilatı da yapılmamış olmasına ve boşalan bir organ bulunmamasına rağmen,nasıl diğer organlar içinde seçim kararına dönüştüğü anlaşılamamaktadır. Gündemin 10.maddesinde yer alan “BAŞKAN, YÖNETİM KURULU, DENETLEME KURULU VE DİĞER KURULLARIN ASİL VE YEDEK ÜYELERİNİN SEÇİMİ,” maddesi için bu kurullarında karar alması gerekmez mi? Bu kurullarda seçimle geldiğine göre, görev süreleri 3 yıl olup,Yönetim Kurulu kararla diğer organların görev sürelerini nasıl kısaltmaktadır. Üstelik şu an tüzüğün 38/b maddesi gereği,ilan edilen gündeme madde eklemekte mümkün değil. Bu kadar ciddi hukuki tartışmalara yol açacak bir gündemi hazırlamaya kimin hakkı var. Bu tartışmalı gündemi,Yönetim Kurulu bilerek mi belirledi,TS Avukat veya Genel Sekreterliğinin mi hatası,yoksa bir bilenin arzusu mu bilemiyoruz. Ama TS tüzüğünün, matematik ruhuyla değil,hukuk mantığı ile yeniden düzenlenmesi gerektiği lüzumu bir daha ortaya çıkmaktadır.
Editör: TE Bilisim