Deniyor ki, Sosyal medya toplumu uyandırdı. Öyle mi acaba? Sosyal medyayı doğru kullanıyor muyuz. Kullanılmıyor. Siz elinize telefonu alıp mesaj yazıyor, twitt  atıyorsunuz. Ölmemiş insanı ölmüş gösteriyorsunuz. Böyle bir dehşet olabilir mi! Sosyal medya geçmişte yoktu da değişik miydi? Geçmişte Menderes’in idamından önce de etrafa her gün haberler yayılıyordu. O zaman gazete vardı, radyo vardı birde ayaklı gazeteler. 12 Eylül öncesine gelin. ‘Solcular sağcı öğrenci dövdü ya da öldürdü’ diye yalanlar yayılıyor ortalık kan gölüne dönüyordu. Çorum ve Kahraman Maraş olayları da dedikodu ile başlamadı mı? Trabzon’dan haber verelim. Tayad olayı başlamadan yerel televizyonlardan alt yazı geçildi: ‘Meydan’da teröristler Türk bayrağı yakıyor’ Bir anda on binler toplandı. 5 eylemci linç ediliyordu. Demek ki, olay sosyal medya, radyo, gazete değişmiyor. Önemli olan doğru olmak ve dürüst olabilmek. Dün ciddi bir yazı kaleme almışım. Altına okurlardan biri mesaj yazmış. Hakaret. Soysal Medya böyle bir şey. Toplum yararına kullanan var mı? Az. Her türlü iftirayı at. Sonra, ‘Özür dilerim’ de. İnsanları galeyana getir, sonra Öyle değildi de. Türkiye’de insan profiline göre teknoloji mesafeyi açtı. İnsan eğitimi geride kaldı. Oysa bunlar at başı gitmeliydi. Ara öyle açıldı ki, mesafeyi kapatmak da zor. Elbet, Türkiye yasaklar ülkesi olmamalı. O zaman elimizdeki malzemeyi iyi kullanacağız. İnsanların yaşamlarını rahatlatan teknolojiyi topumun huzurunu bozmak için kullananlar var. Ergenekon ve Balyoz davalarında da sanık avukatları isyan etti: ‘Mailler ve mesajlar taklit ve uydurma.’ Dinleyen olmadı. Dün sağlık bakanlığından üst düzey bir yönetici söyledi: ‘34 Ambulansa zarar verildi’ Kim verdi, neden verdi? Birisi sosyal medyada yazmış ki, ‘Ambulansların içinde polisler var, eylemcileri orada kelepçeleyecekler’ Senaryo. Hem de tehlikeli senaryo.
Editör: TE Bilisim