Fransız savcısı, 3 PKK'lı kadının öldürülmesiyle ilgili olarak tutukladığı PKK'lının kimliğini açıkladı. Paris'te 9 Ocak'ta Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez'in öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, cinayetin bir numaralı şüphelisinin iki yıldır PKK üyesi olduğunu belirttiği 1982 Sivas Şarkışla doğumlu Ömer Güney olduğunu açıkladı. Savcı Molins, tutuklanan şüphelinin cinayetleri itiraf etmediğini, ancak çelişkili ifade verdiği için şüpheleri üzerine çektiğini belirtti. Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, saat 17.00'de Adalet Sarayı'nda öldürülen PKK'lı 3 kadın ile ilgili yürütülen soruşturma hakkında bilgi verdi. Cinayetlerin bir numaralı şüphelisinin Ömer Güney olduğunu açıklayan Savcı Mlins, ancak bu kişinin bağlantılı olduğu kişilern araştırıldığını ve şu anda bu bilgileri paylaşamayacağını belirtti. Fransız Savcı, "Her ne kadar şüpheli olayın zanlısı ise de, bu cinayeti neden işlediğine dair hiçbir ipucu elde edilemedi. Sorgular devam edecek. Onun katliama katılmış olmasını veya yardımcı olup olmadığını araştırmak için sorgu, antiterör masasında devam edecek" dedi. Savcı François Molins, öldürülen Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan'ın özgeçmişleri ile ilgili bilgi verdi. Cinayetin 147 rue de la Fayette 75010 adresindeki Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda yaşandığını ve polislerin olay yerine geldiklerinde yapılan soruşturmanın kriminal bölümüne bağlı antiterör bölümüne teslim edildiğini bildirdi. 3 Kürt kadınına ait cesetlerin hemen teşhis edildiğini, trafik kameraları ile mağazalardaki güvenlik kameraları tek tek incelendiğini açıklayan Savcı Molins, şüpheli Ömer Güney'in 8 Ocak'ta Sakine Cansız'la birlikte para çekmeye gidip 1000 Euro çektiğini ve ayın 9'unda da Sakine Cansız'ı Kürt Enformasyon Bürosu'na götürdüğünü söyledi. Şüphelinin çelişkili ifadelyer verdiğine dikkati çeken Molins, "Ama bu ifadesi uzun sürmedi. Sonra ifadesini değiştirdi. Çünkü mağaza ve sokakta devlete ait kameralar ve Gar du Nord'daki kameralardaki görüntüler Ömer Güney'in tam olarak saat kaçta büroya girip çıktığına dair net bilgi verdi" dedi. Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, cinayetlerle ilgili gözaltına alınan Ömer Güney'i baş zanlı yapan dedillere de değinerek şunları açıkladı: "Ömer Güney'in katliamın yaşandığı saatte dairede bulunması Güney'in katliamda rol aldığına dair önemli ve uyumlu delillerdir. Kovanların birinde DNA izine rastlandı. Olay yerinde bulunan bir mermi kovanında rastlanan DNA izinin Ömer Güney'e ait olmadığı tespit edildi, ancak bu Güney'i suçsuz yapmaz. DNA ona ait olsaydı onun suçlu olduğunu kanıtlardı ama ona ait olmaması onu suçsuz yapmaz. İzin olmaması kişi ile mermi arasında kontak olmadığını kanıtlamaz. Çünkü her dokunulan şeyde DNA izi bırakılmaz. Suçlamalar karşısında DNA izinin onun olmaması onu suçsuz yapmıyor. Ömer Güney'in cinayetten bir gün önce Sakine Cansız adına 1000 avro çektiği, gözaltına alındığında yapılan üst aramasında 930 avro bulundu. Bu miktar çalışmayan biri için fazla ve nereden geldiği tespit edilemedi. Yapılan otopsi sonucunda cinayetlerin 12.43-13.21 civarında işlendiği saptandı. Bu saatler Ömer Güney'in binaya ikinci kez geldiği saatlere denk geliyor." Savcı Molins, Güney'in 11.29'da büroya geldiğini ve 11.49'da bürodan ayrıldığını tespit ettiklerini, ikinci kez de 12.11'de geldiğini ve 12.56'da da ayrıldığını belirterek, bu zaman diliminin de Güney'in binaya ikinci gelişiyle otopsi sonucunda cinayetlerin 12.43-13.21 civarında işlenmiş olmasıyla çakıştığını söyledi.Molins, şöyle devam etti: "Ömer Güney, Sakine Cansız ile cinayetin işlendiği 147 numaralı Lafayette sokağına 11.19'da büroya yakın bir araçla park yerine giriyorlar. 11.21'de parktan çıkıyorlar. 11.29'da büronun bulunduğu binaya giriyorlar. Sakine Cansız'ın elinde el çantası var. Ömer Güney 11.49'da elinde bir torbayla tek başına bürodan çıkıyor. Parka giriyor 11.59'da. Orada bekliyor. Arabanın bagajından birşeyler alıp 12.11'de yeniden binaya giriyor. 12.56'da binadan çıkıyor. Elinde büyük bir çantayla çıkıyor. Yani Ömer Güney 46 dakika binanın içinde kaldığını tespit ediyoruz. Katliam büyük ihtimalle 12.43 ile (büroda bilgisayarın en son kullanıldığı saat) ve 13.21 arasında gerçekleşmiş olması. Çünkü o saatten sonra kimse onlara ulaşamadı. Ayrıca Güney'in arabasında, kamera görüntülerindeki çantaya benzer bir çanta bulundu. Bu çantaya ya silah konulduğu ya da silah kullanan bir elin bu çantaya dokunduğu tespit edildi. Ömer Güney sorgulamasında sorulara çelişkili yanıtlar verdi. Çantadaki barut izi ile ilgli biri çantaya silah koymuş olabilir. Önce binaya geri döndüğünü söylemeyi unuttuğunu, binaya sadece birkaç dakikalığına Sakine Cansız'ın ona verdiği meyve suyu ve şekerleri almak için geri döndüğünü ve birkaç dakika kaldığını, en fazla 5 dakika kaldığını söylemiş. Video görüntüleri için de görüntülerin değiştirildiğini ve manipüle edildiğini söyledi. Size listelediğim bulgular ve Ömer Güney'in katliamın yaşandığı saatte dairede bulunması Güney'in katliamda rol aldığına dair önemli ve uyumlu delillerdir. Molins, tüm bu gerekçelerden dolayı Ömer Güney'i cinayetlerin baş şüphelisi olarak kabul edildiğini Paris Cumhuriyet Savcılığı Güney'e Terör örgütü ile bağlantılı suç örgütü oluşturmaktan soruşturma yürütüldü. Soruşturma süresince üç savcı görevlendirildi. Ömer Güney'in cinayete katılmış olması veya yardımcı olup olmadığını araştırmak için sorgu antiterör masasında devam edecek."
Editör: TE Bilisim