Benfica maçlarının iki hakemi de rezildi. Portekiz deki maçta golümüzü yediler. İstanbul da benzerini tekrarladılar. Uyduruk bir ofsayt gerekçesiyle gole giden Burak ı yine durdurdular. Sonra Adrian ı akıl almaz şekilde dışarı attılar. Bütün bayrakları rakibe avantaj için kullandılar. Bu hakemler olmasa mutlak turu geçerdik demiyorum da bir tespit yapıyorum. Giray savunmadan çıkışta topları rakibe verdi. Onun görevi top kullanmak değil elbet. İlk yarıda bütün yük Colman a bindi, ikinci yarıda o da yorulunca sistem tamamen tıkandı. Şenol Güneş te maçtan sonra ‘kalitemize yakışmadı dedi. Zokora 5 Selçuk değil, 1 Selçuk etsin istiyorum! Henrique sakatlandı, Adrian atıldı. Ve Trabzonspor elendi. Trabzonspor ilk maçta daha iyi oynamıştı. İkinci maçta 10 kişi kalınca ezildik. Dün gece iyi ki, ligler ertelenmiş dedim. Trabzonspor a zaman lazım. Şenol Güneş’e de daha fazla idman maçı Henüz gidenlerin yerine nasıl bir sistem kuracağına karar verebilmiş değil. İlk maçta iyi oynayan Alanzinho yok. Serkan sahada Trabzonspor taraftarını kutluyorum. Tur şansımızın olmadığını bile bile oraya koştular. Olimpiyattaki 61 nci dakikayı muhteşem yaptılar. İstanbul’a bir kez daha Trabzonspor un büyüklüğünü gösterdik. Şimdi sözüm UEFA ya. Fenerbahçe’nin küme düşürülmemesi için ayak sürten ve kendi göbeğinizi kendiniz kesin diyen UEFA, bizim maçımıza adeta kasapları yolladı ve operasyon yaptı. Olimpiyat stadındaki Aleksander Stavrev i görünce bizim hakemlere öfkemizi kontrol ettik. Bizimkiler operasyonu narkozla yapıyordu. Stavrev, bizi olimpiyatta canlı canlı kesti. Acilen bir süpürücü Egemen niye gitti diye dövünecek değiliz. Kenarları, önü ortayı bırakın, Trabzonspor a acilen bir süpürücü son adam gerekli. Savunmanın önü ve arkası aksıyor. Giray ve Glowackhi ilk müdahaleleri yapabiliyorsa yapıyor, ikinci de öylece kalıyorlar. Önce bir süpürücü. Sonrasında sağ kenar ve Colman ın yanına hücuma katkı yapacak oyuncu. Burak mı? şanssızlığını kıracak diye düşünüyorum. Colman hücumda yalnız kalıyor Adrian ve Zokora istenilen kıvamda değil. Yine ne varsa Colman da var. Maça ağırlığını koyduğunda Benfica da öyle oyuncu olmadığını gördük. Tipik bir Arjantinli. Güney Amerikalıların dini imanı da para. Trabzonspor kesenin ağzını biraz açınca adam 18’lik delikanlıya döndü. Biraz da nostalji Meslek yaşamımdan belki bir kaç kitap çıkar. Sedat Kaya yı yazınca Mustafa İşler, Mustafa Şanlı ve Fikret Ataoğlu duygulandık, bu tür yazıları devam ettir dedi. Gerçekte de meydanın anıları bitmez. 1981 yılının Ağustos sonunda Trabzon a geldiğimde Boztepe de Cavit Keleş lerin tek odalı evini tuttum. Ayda 20 lira veriyordum. Odamın elektriği yoktu. Mum yakardım. Gece gelir içeri girer mumu yakar, sonra yatardım. Yanmamışsak, şansa. Sabah erken kalkıp, Ersoy Pastanesinde bir bardak süt ve uzun ve kağıda sarılı keki yer işe geçerdim. Ajanstan gazeteye(1985) geçtikten sonra yatacak yer sorunum bitmedi. Ailesini henüz Trabzon’a taşımamış olan bugünkü Günebakış Gazetesi’nin spor Müdürü Adnan Sungur ile her akşam bu sorunu yaşardık. O Karadeniz Gazetesi nin spor müdürü ben ise Kuzey Haber gazetesinde Spor şefiydim. Akşam olmasını istemezdik. Şimdi yıkılan ve yerinden üs geçit geçen Trabzon Gazeteciler Cemiyeti bizim için önemli bir duraktı. Cemiyetin müdavimi ise Muharrem Özağcı’ydı arkadaşları olurdu. O sıralar Adnan Sungur ile 1 hafta süreyle Orman Misafirhanesinde kaldık. Kavak meydandaki misafirhane son derece lükstü. Oradan çıkmak istemedik ama bakanlar gelecek dedi bizi çıkardılar. Meslekteki rekabet o günlerde de vardı. Adnan Sungur yemeğini paylaşır ama haberini asla kimseyle paylaşmazdı. Benim haberlerime de saygı duyardı. Trabzonspor lu İskender Günen in bugünkü eşiyle nişanlandığı haberini ilk kez ben patlatmıştım ve tebrik etmişti. Adnan Sungur benden daha çok maaş alıyordu. Naci abinin otelinde zaman zaman kalıyordu. Ama bir ara öyle bir şey oldu ki, benim şansım açıldı. Çok çalışıp çok para hak ettiğimi düşünüyordum. Ay içinde maaşımı avans almışım. Rizespor-Sakaryaspor maçına 1986 Rize’ye gittim. 4-2 Sakaryaspor un yendiği ve Aykut ve Oğuz un oynadığı sezon. Kale arkasında gol resmi çekeyim derken Rize’nin yağmuru üzerimden geçti. Cebimde naylon kaplama sigorta kartını delik ayakkabımın içine koydum. Ki, çorabıma su geçmesin. Sonra da dolmuşla gazeteye geldim. Yenilgiye rağmen, Servet Özkara gol resimlerini severdi ve beni kutladı. Osman Dündar Piyale tek tek çağırıyor o akşam maaşları dağıtıyordu. Zarfımı aldım ki, boş. Zarfı ortadan iyiye bölüp çöpe attım. Sonra Osman Dündar Piyale yeniden çağırdı. Yusuf neden kızdın avans almışsın, paraya ihtiyacın mı var’ dedi ve eline kasadan ne kadar para geldiyse bana verdi. Sungur ile Meydan da Kuğu buluştuk ve istediğimiz yerde yedik, istediğimiz yerde yattık. Anadolu Ajansı nda, Kuzey Haberin Gazipaşa caddesindeki ofisinde ve Demirkırlarda yıllarca yattım. Gazete haftalık olduğunda ise rahmetli Mustafa Sakarya nın Kunduracılar caddesindeki matbaasının çekme katındı tuluma girerek geceleri uyudum. Adnan Sungur ile Gazeteciler Cemiyetinde kalmamızı kimin istemediği ise halen muammadır. Cemiyette birkaç akşam kaldık. Sonra Erkan Şahinbaş ın babası İşletmeci Necdet abi, Yusuf burada Adnan la kalmanız istenmiyor dedi. Kim istemiyor Necdet abi Cemiyet Yönetimi. Başkan rahmetli Ziyad Nemli, Yardımcısı Hasan Kurt ve Genel Sekreter Murat Taşkın. Hasan Kurt a sordum, Benim için sorun yok dedi. Murat Taşkın a sorduk, Yatın dedi ama öylesine. Hasan Kurt, daha sonra Murat size yatın diyor ama yönetime geldiğinde ise böyle olmuyor, çıksınlar diye diretiyor, karar aldırıyor iddiasında bulundu. Adnan Sungur la Cemiyetin koltuğunda 1986 uyuduğumuz çeyrek asır önceki bu fotoğrafın öyküsünü böyle anlattım. Rahmetli Muharrem Özağcı benim PENTAX K-1000 makinem ile çekmiş. Başkaydı Muharrem..Bahçecik ten uğurlayışımız daha dün gibi. Ramazan günü sana rahmet diliyorum Muharrem. Trabzon un spor tarihi Olimpik Gençlik oyunları çerçevesinde önemli sanatsal faaliyetler gerçekleştirildi. Bu da Trabzon milletvekili spor eski bakanı Özak ın sanata verdiği değeri bir kez daha  ortaya çıkardı. Trabzon Spor tarihi kitabı da bu çerçevede hazırlandı. Spor tarihi kitabı elime veya elimize halen ulaşmadı. Ama Fatih Sultan Kar resmini ve özetini aktardı. Trabzon un spor tarihi kitaplaştırıldı. Özel karton kutuda yer alan iki ciltten ve 1120 sayfadan oluşan kitap üç usta kalem Hikmet Öksüz, Veysel Usta ve Atilla Bölükbaşı tarafından kaleme alındı. Trabzon da Spor isimli prestij eser; sadece spor eksenli ansiklopedik bir çalışma olmayıp, Trabzon şehrinin kuruluşundan başlayıp kısmen günümüzü de içine alıyor. Sportif hadiselerin yanında dönemin toplum¬sal hayatını, kültürel perspektifini ve ekonomik gelişmelerini de kapsıyor. Kitabın önsözünde Öksüz, Usta ve Bölükbaşı Trabzon tarihi, Trabzonspor tarihi ve Trabzon’da Spor kitaplarıyla ilgili geniş bir açıklamada bulunmuşlar. Trabzon da futbol başta olmak üzere modem sporların temelini atan İdman Ocağı Kulübü'nde futbol oynamış ve Trabzonspor un kaptanlığını yapmış olan ve Devlet Bakanı sıfatıyla bir giriş yazısı bulunan Faruk Nafiz Özak kitabın sadece Trabzon a değil, Türk spor tarihine de önemli bir katkı yapacağına belirtiyor, Özak, ayrıca kendilerini  yetiştiren ve sporun her dalında Trabzon u başarılı ve iddialı bir konuma getiren bütün spor adamlarını saygıyla anıyor. Türk spor tarihi belgeliğine böylesine önemli bir kitabın kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor; hayırlara vesile olmasını diliyor.’ Atasoy u anlıyorum.. Babasız büyüyen birisi olarak babasını kaybeden Metin Atasoy u anlıyorum. Anne acısı çok derindir. Baba acısı ise kocaman bir boşluk bırakır dünyanızda. Metin abi, Allah rahmet etsin. Geride kalanlara sağlık diliyorum.

Editör: TE Bilisim