1915 ÇANAKKALE’DEN ÜNAL KARAMAN’A
 
Trabzonspor’un heyecanlı Başkanı Ahmet Ağaoğlu, geçen hafta Galatasaray maçı sonrası kısmen de olsa haklı olarak bir açıklama yaptı.
Böylesi camiaların Başkanlarının daha vakar, daha otoriter ve daha temkinli olmalarında, taşıdıkları sorumluluk ve kitle adına önemlidir.
Geçen haftaya dönecek olursak maç sonu; “Çanakkale’de Trabzon Lisesi son sınıf öğrencilerinin savaşa gidip dönmediği ve o dönem mezun veremediği” az çok tarih okuyan herkesin bilgisi dahlindedir.
Bu hakikaten çok büyük vatanseverlik çok büyük bir şeref madalyasıdır.
Bu tür açıklamalar, toplum üzerinde; bir sportif faaliyetin üzerine kesinlikle malzeme edilemez.
Sayın Başkan, sanıyorum orada mücadele eden beş tane altyapı oyuncusunun verdiği mücadele örneğini, Çanakkale ile eş tutmuş ve aşırı milli duygularla böylesine yanlış beyanatlarda bulunmuştur.
Olur, insanız ve hatayla müstesna bir yaşantının içerisinde zaman geçiriyoruz.
Bunu çok fazla abartmanın anlamı yok.
Her ne kadar kaybedilen duygular, ar, ahlak ve adaletsizlik olsa da orada kimse vatanını satmıyor. Bugün alavere dalavere yapan birçok insan vardır ama söz konusu vatan olunca senden benden önce koşar. 
Bu apayrı değerlendirilmesi gereken bir konudur.
Bu olay geçen hafta oldu.
Şimdi gündeme gelmesinin nedeni Trabzonspor’un kendi evinde aldığı Alanyaspor mağlubiyetinin arkasında bu konu üzerine atıf yapıp konuşanların haklı durumda olması.
Bu yüzden her zaman söylerim.
Temsil ayrı bir konudur, Liyakat ayrı bir konudur.
Trabzonspor Başkanı liyakat ve temsil olarak bu koltuğu doldurabilecek mesnette bir kişiliktir.
Buna sözümüz yok. Sadece biraz daha dikkatli ve açıklama yaparken ileriye dönük sonuçlarını da gözaardı etmemek gerektiği kanaatindeyim.
Ez cümle;
Trabzonspor Başkanı, futbolu bilen, bu işlin tüm materyallerinde, entrikasında, şovunda, transferinde birçok şeyi yutkunmuş biri olarak zaten kamuoyundan ziyadesiyle güvenoyu almıştır diyip bu konuyu kapatalım.
 
ÜNAL KARAMAN
 
Trabzonspor’un dinamosu nam-ı değer “karaboğası”.
Futbolculuk dönemi ve sonrası son derece beyefendi bir adam.
Belli bir siyasi duruşu olmasına karşılık, taraftarın gözünde hiçbir zaman sevgisi eksilmeyen,  bilakis saygıda kusur edilmeyen nadide futbolculardan birisiydi.
Duruşu, çizgisi herkesin gözünde bir sevgi parıltısı olmasını sağladı.
Trabzonspor’da ikinci kez Teknik Direktörlük olarak bir şans yakaladı.
Gelmesi yanlıştı, doğruydu, şuydu buydu onları geçelim.
Neden mi? Çünkü yirmi yedi yıldır Trabzonspor’u yazıyorum yaklaşık kırk yıldır da seyrediyorum.
Bu kısır döngüler hiçbir zaman bitmeyecektir.
Kimsenin elinde sihirli değnek yok.
Her şey çalışmayla gerçekleşebilecek bir spor dalı üzerine konuşuyoruz.
Çalışarak derken elbette yeteneği de gözardı etmiyorum.
Bana göre Ünal Karaman, Trabzonspor liyakatına çok uygun bir isim. 
Hem bu şehri biliyor hem buranın inciğini cinciğini içini dışını “bizim” gibi yorumlayabilecek birisi. Elinde malzeme iyi olduktan sonra; mutlak surette kendi sinerjisini de katıp en üst seviyelerde yer almak için terinin son damlasına kadar çalışacaktır.
Biz gazeteciler, yazı yazanlar çizenler, komplo teorilerini ve sansasyonu severiz.
İşler çok iyi gitse de bir şey bulup yazarız.
Tüm bunları söylerken; Ünal KARAMAN’ın hataları olmadığını söylemiyorum.
Gelen herkes hata yapacaktı zaten diyorum.
Bırakalım bizim çocuk yapsın.
Evet bence de oyuncu değiştirme ve hamle yapma konularında geç kaldığını düşünmekteyim.
Fakat ben bu konuda Ünal hocayı dinlemedim.
Belki dinlesem beni ikna edecek.
Lakin ‘görünen köy kılavuz istemez’ durumları olmuyor mu? Elbette oluyor.
E o da insan, bazen paniğe kapılabilir.
Bize düşen yıllardır çözemediğimiz şu eleştiri konusunu biraz daha bilinç içerisinde değerlendirmek. Takımımızın iyi yolda olduğunu düşünüyorum.
Türkiye Kupası’nda da ben Trabzonspor’u favori görüyorum.
Sadece biraz rahat bırakalım, gereksiz detaylarla uğraşmayalım gerisi kolay.
Bu arada maalesef bunu yazmak durumundayım.
Zira yaşadığımız şehir bunları konuşmaya son derece elverişli.
Hayatımda Ünal hocayla hiç tanışmadım, bir kez bile telefonda ya da yüz yüze konuşmadım.
Siyasi olarak da farklı kulvarlardayız.
Sadece lütfen adamı biraz rahat bırakalım.
Bu tarz insanlar, yani duruşu ve çizgisi olanlar zarar verdiklerine inandıkları anlarda gereğini yaparlar. Senin benim dememle olmaz.
Kaldı ki şu an kesinlikle böyle bir ortam olmadığı gibi; bana göre; Ünal Hocayla en az beş yıllık bir kontrat yapılması gerektiğine inananlardanım.