Ayşe Sula Köseoğlu. AK Parti Trabzon Milletvekili. Aynı zamanda bir anne. Anneler günü sebebiyle Trabzon’da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretleri yaparken de TAKA Gazetesini ziyaret etti ve sorularımızı cevaplandırdı.
 
Köseoğlu, 24 Haziran seçimi ile ilgili konuşurken, ‘Bu seçim tarihi bir seçim. Bu seçim dünya mazlumlarının ve islam dünyasının seçimi. 24 Haziran’da dünya mazlumları ve Müslüman ülkelerde kendi liderlerini seçecekler’ dedi. İşte Köseoğlu’nun mesajları:
 
Benim İçin Unvanın Bir Önemi Yoktur
 
TAKA  AK Parti’nin kuruluşundan bu yana bu davanın içerisindesiniz. Türkiye’de büyük değişimler ve dönüşümler oldu. Bu dönüşümü sağlayanda Cumhurbaşkanı AK Parti’nin kurucusu Genel Başkan Erdoğan ve kadroları oldu.  Ayşe Sula Köseoğlu’da kuruluşundan buya Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kadrolarının içerisinde. Türkiye inanılmaz güçlendi. Bir o kadar da üzerimizde baskı kurmaya çalışıyorlar. Bizimle neden uğraşıyorlar? Türkiye’nin, AK Parti’nin ve sizin siyasi serüveninizden başlayabilir miyiz?
 
AYŞE SULA KÖSEOĞLU; Aslında siyasete AK Parti ile kurulduğu zaman bir teklif almıştım ve girmeye çok istediğim, Recep Tayyip Erdoğan Belediye başkanlığından beri çok büyük hayranlıkla takip ettiğim bir siyasi liderdi. 14 Ağustos 2001 benim ikinci kızımın doğum tarihidir. O dönem doğum aşamasında olduğum için kuruluşunda yer alamadım. Ama ilk yönetim değişikliğinde Ali Rıza Akdeniz’in teklif etmesi ile AK Parti’nin içerisine girdim ve sonrasında kendimi hep ev sahibi hissettiğim bir partiye aidiyet hissi ile bu günlere geldik. Benim için unvanın bir önemi yoktur. AK Parti’de yönetici olduğum dönemde de, hiçbir vasfımın olmadığı, sadece üye olduğum dönemlerde de her seçimde bu partinin Türkiye’nin geleceğine çok ciddi katkı vereceğine olan inancım ve liderine olan inancım dolayısıyla her dönem AK Parti’nin her seçiminde aynı kendim adaymış gibi çalıştım.
 
Türkiye’nin Ve Dünyanın Ak Parti’ye İhtiyacı Var
 
Türkiye’nin ve Dünya’nın AK Parti’ye olan ihtiyacını işin içine girince daha fazla hissettim. 2 önce Amerika’daydım. Beni etkileyen bir diyalog oldu. BM’de kadının statüsü toplantıları vesilesi ile gittiğimizde orada ki temaslarımız içerisine Amerika’da yaşayan Müslüman ülkelerin liderleri ile de bir toplantı organize edilmişti. O toplantıda Mısırlı Müslümanların lideri olan bir arkadaşımızın beyanını unutmam mümkün değil. Orada; “Dünya’da 56 tane Müslüman ülke var ama tüm Müslümanların arkasını dayayabileceği ve güvenebileceği tek bir lider var”  dedi. Bizim burada ki duruşumuzun, Türkiye’nin, Trabzon’un çok ötesinde dünyaya bir mesaj olduğunu hissetmemi sağlayan bir cümleydi.
 
Yakından Takip Ediyorlar
 
1 Ay önce Fas’taydık, o gün seçim kararım alında. Seçim kararı aldığımızda Fas’ta temas ettiğimiz onlarca parlamenterin tamamı Türkiye’de seçim olacağını ve Türkiye’de seçimin ne olacağına ilişkin ayrıntıların üzerine sohbet ediyor. Şunu sordum; “Siz bu kadar ayrıntıyı nasıl hemen elde edebildiniz?”  Meclis başkan vekili ve diğer parlamenterin söylediği şuydu; “Siz Türkiye’yi Türkiye’den ibaret mi zannediyorsunuz?” Yani bizim için çok kıymetli burada ki yansımaları ve sonuçları. Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm dünya Müslümanları anlamında ifade ettiği liderlik rolünün ve yansımalarının bütün dünyayı etkilediği gibi Fas’ı da etkilediğini ve dolayısıyla orada ki seçimlerin aynı zaman da bizim içinde çok yakından takip edilmesi gereken seçimler olduğunu söyledi.
 
Ak Parti Mücadele Verdi
 
AK Parti’nin kuruluşundan bugüne geldiğimizde AK Parti gerçekten vesayet odaklarına ciddi mücadelenin içerisinden geçmiş. Öncelikle Türkiye içerisinde egemenliği sağlama noktasında çok ciddi mücadeleyi beraberinde getirmiş parti. Kapatma davası ile karşı karşıya kaldı, 17-25 Aralık, Gezi Olayları, milli egemenliği sağlam kılma adına pek çok içerde mücadele verdi. Dışarıda ki AK Parti’nin güçlenmesinde rahatsız olan iç uzantıların PKK, FETÖ, DAEŞ, DHKPC, PYD her türlü uzantılarının Türkiye içerisinde ki amacının aslında Türkiye’nin güçlenmesinin önüne geçmek anlamında bir müdahale olduğunu fotoğrafın tamamına baktığınızda çok net görebiliyorsunuz.
 

Almanya’da Çocuklar Recep Tayyip Erdoğan’ı Tanıyorlar
 
Ben geçen 1 hafta boyunca Almanya’da seçim çalışmaları yaptım. Her akşam TV’de Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili haber vardı. Almanya’da yapılan ankette Alman çocukları Almanya Cumhurbaşkanını Recep Tayyip Erdoğan zannediyorlar. O kadar çok televizyona çıkıyor o kadar çok görüntüyü görüyorlar ki çocuklar bile kendi cumhurbaşkanlarını tanımayıp Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyorlar. 
 
Tarihi Seçim
 
Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olan, Türkiye’nin sadece bölgesel bir aktör değil, Dünya’da siyaseti yönlendiren bir aktör olmasından rahatsız olan odakların Türkiye’de ki her seçimi çok yakın takip ettiğini görüyoruz. 24 Haziran’da aynı şekilde o odakların Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak anlamında her türlü yolu deneyebilecekleri bir seçim olacağını çok net görmemiz lazım. Bu seçim aslında AK Parti ve diğer partiler veya MHP ittifaklar arası bir seçim değil. Bu seçim aslında Türkiye’nin güçlenip, zayıf kalmasına ilişkin tarihi bir seçim. Çünkü biz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini Türkiye’nin güçlenmesinin önünü açması anlamında, vesayet odaklarından kurutuluş, milletin gerçekten iradesinin hakim olacağı bir sistem olması anlamında özellikle istemiştik.  Yüzde 50’nin üzerinde bir onayla gelecek Cumhurbaşkanının ve 5 yılda icraat yapabilme imkanı olduğunda Türkiye’nin güçlenmesinin önünde ki o seçimdi, vesayet odaklarıydı, pek çok faktörün önünü aşmış olacağımızı görüyoruz.  Bu seçim referandumun geçişinden sonra çok ciddi bir direnç vardı. İlk defa Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz yılın seçimi olacak bir seçim.
 
Bu 3 Yıla Çok Şey Sığdı
 
TAKA  15 Temmuz’da o akşam meclisteydiniz. 7 Haziran’dan bu yana milletvekilsiniz. Yatırım Adasını Olgunlaştırdınız,  şehir hastanesini temel atma seviyesine getirdiniz, ikinci üniversiteyi çıkardınız. 5 yıl sonra Trabzon’un bir mega kent olması için her türlü alt yapıyı hazırladınız. Ama sürpriz bir seçim geldi. Neler söyleyeceksiniz Trabzon’la alakalı?
 
AYŞE SULA KÖSEOĞLU; Biz 3 yıldır milletvekiliyiz ama 5 ayı hükümet kurulamadığı için çok vekillik yapıp yapmadığımızın belli olmadığı bir dönem oldu. 2 buçuk yıl vekilliğimizin değerlendirmesine baktığımız zaman 3 yıl içerisinde 3 seçim gerçekleştirdik. Aslında 2 buçuk yılda normal şatlarda vekilliği her türlü icraatını yerine getirebileceğimiz bir dönem olmadı. Gerçekten son derece hararetli 3 yıl geçti. Bu 3 yıla çok şey sığdı. Çok farklı bir dönemi beraberce geçirdik. Bütün bunlara rağmen hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan ilk başladığımız gün Trabzon Halkına ne söz vermişsek bütün sözlerimizin arkasında olduğumuzu söyledik.  Bütün sözlerimizin arkasında aslında Trabzon’a verdiği değer ile Trabzon’un olduğunu söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımızın bugüne kadar Trabzon söz konusu olduğunda her zaman bizim arkamızda, hem Trabzon milletvekillerinin hem sayın bakanın ilettiği her konu ile ilgili her zaman net bir duruş sergilediğinin şahidiyim. Sayın Cumhurbaşkanımızın Trabzon sevdasını yakından biliyorum.  Hatta  burada ki en ufak bir olumsuzluğa Trabzon bizim kalemiz arkadaşlar  diye müdahale ettiğini de yakından biliyorum. Dolayısıyla burada yaptığımız her işin en baştaki destekçisi Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Gerçekten hepimizi duygulandıran bir Trabzon sevgisi var.
 
İkinci Üniversite Elzemdi
 
Trabzon’a söz verdiğimiz temel yatırımları daha önce ifade ettik. Dedik ki 2017  tohum yılıydı, 2018 tohumların yeşereceği bir yıl, 2019 seçimine gittiğimizde de ürünleri göreceğimiz bir yıl olacak diye söylemiştik. İkinci Üniversite elzemdi. Trabzon’da bir KTÜ’müz var. Birde Teknik üniversite içerisinde sosyal branşları içeren fakülteler var. Hem teknik üniversitenin sağlıklı bir zeminde ilerlemesini engelliyordu  bu durum hem de yeni sosyal branşların açılmasının da önüne geçiyordu.


Trabzon gibi 4 bin yıllık tarihe sahip sosyal branşları barındıran ve bu alanda büyüyebilecek bir üniversiteye ihtiyaç vardı. Türkiye’nin en köklü üniversitesi olan KTÜ’nün de kendi fazlalık kısmından arınarak kendi bünyesinde teknik anlamda büyüyecek branşlara ihtiyaç var. Sağlıklı büyüme anlamında ikinci üniversite şehre sözümüzdü. Geçtiğimiz hafta bunu yasalaştırdık. Ama ne hazindir ki Trabzon için çivi çakılıp çakılmadığını eleştiren Sayın Haluk Pekşen üniversitenin oylamasına katılması.  Biz komisyondaki işlemleri takip ettik. Hem genel kurulda ki müzakereleri birebir takip ettik. O kanunun oylamasında Trabzon’a hizmet anlamında bizde elimizi kaldırdık. Ama kendisi o kanun oylamasında Trabzon için ne yaptınız derken kendisi yapılan hizmetin onaylayan kısmında olmadı.
 
Süreç Sağlıklı Zeminde İlerliyor
 
Yatırım Adası ile ilgili defalarca Milletvekillerimiz ile Bilim ve Teknoloji Bakanımız ile yaptığımız görüşmelerde, bizzat İçişleri Bakanımızın desteği ile yaptığımız görüşmelerde süreç sağlıklı zeminde ilerliyor inşallah dolgu için gerekli fizibilite çalışmaları hangi firmaların burada yer alabileceğine ilişin çalışmalar aynı hızla devam ediyor. 2019’da seçim olmuş olsaydı. Dolgu işlemlerinin başladığını ve dolgu aşamasına geldiğini de görmüş olacaktık. Biz orada bir alan kazanıyoruz.  Biz arazi oluşturuyoruz. Biz bir hayali gerçekleştirdik. Bölgenin kaderini değiştirecek bir sonuçla inşallah Trabzon’a katkı sağlayacak. Bu şehrin kaderini değiştirecek yatırımların takipçisiyiz.
 
Çevre Yolu Revize Edilmeli
 
Şehir Hastanesi’nin yapılacak olması, Trabzon- Erzincan Demiryolu’nun proje ve etüt ihalesini yapılıyor olması, Sayın Başbakanımızın bizzat takipleri ile hızlandırılması ve bizim Havaalanı ile ilgili taleplerimizin Ulaştırma Bakanlığında sürekli takip edilmesi, Cumhurbaşkanımıza da ilettik. Çevre yolunun güzergahının değiştirilmesi noktasında; Of’tan Beşikdüzü’ne kadar hatta uzun vade de Karadeniz Çevre yolu olacak şekilde. Çünkü Rize’de, Ordu’da, Giresun’da da çevre yolu yapılıyor. Bizim bu bağlantıyı Trabzon’dan aynı şekilde Beşikdüzü-Of arasında planda revize etmemiz halinde Kanuni Bulvarı bittikten sonra yapılacak şehri rahatlatacak olan proje Güney Çevre Yolunun tamamlanmasındır. Güney Çevre Yolu sadece çevre yolu olmasının ötesinde Güney ilçelerimizin de gelişmişliğini artırmak anlamında işlev görecek.  Trabzon’un bence yatırım adası kadar kıymeti olan projesi  Of ve Beşikdüzü arasında ki Güney çevre yolunun revize edilerek hayata geçirilmesidir.
 
Cumhurbaşkanımıza Çalışmaları İlettik
 
TAKA Bakan ve milletvekilleri biraz uzak durdu birbirine. Daha yakın olsaydınız belki
 
AYŞE SULA KÖSEOĞLU;  Sayın Cumhurbaşkanımız ben 5’li görüşmenin dışında yani Trabzon Milletvekillerini çağırıp görüştüğü görüşmenin 3 hafta öncesinde bir görüşme gerçekleştirdim. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız görüşmenin içeriğini çok net biliyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza ben kadınlar ile ilgili Uluslararası alanda bir organizasyon kurulması ile ilgili bir çalışmamı ilettim. Kadın dünya da yükselen değer. Türkiye içerisinde de kadın duruşu yükselen bir değer.  Uluslararası bir mekanizma kurulabilmesi anlamında bir çalışmamı verileri ile beraber, kadın üzerinden dünya siyasetine katkı verebileceğimiz bir çalışmayı kendisine ilettim. Yarım saatten fazla bunun üzerinde konuştuk.  Bir 10 dakika da Van ve Hakkari’de ki Kayyumların çalışmaları, teşkilatlar ile kayyumlar arasında diyalogların kurulması ve içeriğin sistematiği ile ilgili gördüğüm eksik ve artıları değerlendiren bir konuşma yaptık. Ayrılırken de bir Trabzon ile ilgili bir dosya hazırlamıştım. Dosyamın içerisinde; “Sayın Cumhurbaşkanım Trabzon’da diğer söz verdiğiniz projeler devam ediyor ama sizden 4 konuda destek istiyoruz. Birincisi; İkinci Üniversite, ikincisi; Büyükşehir Belediye Kanunun ivedilikle çıkması, üçüncüsü; Güney Çevre Yolu’nun revize edilmesinde destek istiyoruz, dördüncüsü ise burada ikinci özel üniversite olarak İpekyolu Üniversitesi kurulma çalışmaları olmasına rağmen 10 yıldır tahsis edilen alan Trabzon lehine henüz kullanılamadı. Bu konuda yeni bir tahsis yapılabilmesi anlamında destek istedim. Bu dosyayı sayın cumhurbaşkanımıza verdim. Başkada tek kelime konuşmadık. Bu görüşmenin şahidi Cumhurbaşkanımız olduğu için ne konuştuğumuzu biliyor.
 
Trabzon’un Menfaati Olduğu Yerde Fikrimi Söyledim
 
Ben hayatım boyunca negatif siyaset yapmadım. Bizim dünyaya yetecek kadar sevgimiz, Samimiyetimiz var. Dik durulması gerektiği yerde dik durdum. Şehrin menfaatinin nerde olduğuna inanıyorsam bunu açık ve net söyledim, sözümü esirgemedim. 1 yıl MKYK üyeliği yaptım. Bütün millettekileri buna şahittir. Herkesin söylemekte imtina ettiği konuları çok net bir şekilde açıklıkla ifade ettim. Ben partimin menfaati nerdeyse ordayım. Trabzon ile ilgili de hiçbir zaman kişilere endeksli değil tamamen bu partinin menfaati ve Trabzon’un menfaati neredeyse o konuda fikrimiz söyledim. Bu birilerinin hoşuna gider ya da gitmez.  Bu şehri seviyorum ben bu şehrin insanıyım. Trabzon’un Ayşe’si unvanı benim üzerimde eğreti duran bir unvan değil ben bu şehir seviyorum. Ben bu şehre aitim. Trabzon’un menfaatine olmayan hiç bir şeyi hiçbir yerde savunmadım, arkasında da durmadım.  Biz burada milletvekiliyiz elimizden geldiğince yapıcı ve kaynaştıran şekilde gitmeye çalıştık. Bütün konuşmalarımızda Trabzon için tek yürek, takım oyunu, beşi bir yerde tanımlamalarının tamamı birlik tanımlamasıdır. Ben paylaştıkça hayatın güzelleştiğine inanan insanım.
 
İlk turda net bir şekilde….
 
TAKA Türkiye yeni bir sisteme geçiyor. 24 Haziran’a doğru başkan ve parlamento seçimleri için muhalefet iddialı. Bir endişeniz var. Başkanlık seçiminde ikinci tura kalır mı? 24 Haziran’da Trabzon için Türkiye için nasıl bir meclis oluşacak? Trabzon için nasıl bir liste oluşacak? Görüşlerinizi alabilir miyiz?
 
AYŞE SULA KÖSEOĞLU;  Cumhurbaşkanlığı adaylarına bakıldığında gerçekten hem dünya’da Türkiye’yi temsil edecek hem de Türkiye içerisinde siyaseti okuyup saygınlık anlamında kimsenin saygınlığına sözümüz yok her bir aday kıymetli. Kıyas kabul etmeyecek bir farklılık olduğunu ve güç olduğunu görüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza taraflı ya da tarafsız herkes liderliği noktasında adeta birleşiyor. Öncelikle sizin kendi içinizde bir siyasi lidere ve ya Cumhurbaşkanı adayına saygınız duymanız gerekir. Adayınıza siz sahip çıkarsanız, siz saygı duyarsanız, siz onu yüceltirseniz toplumda ona aynı gözle bakar. Ama CHP’nin burada ki duruşunun kendi adayını içselleştiremediğini görüyoruz. Diğer partiler içinde 100 bin 200 bin oy yaptık diye sevinç naraları attığı bir ortamda Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk turda çok net bir şekilde alacağına inanıyorum.
 
Her Zafer Güçlü Komutan Ve Güçlü Ordu İle Kazanılır
 
Ama mesele sayın Cumhurbaşkanımızın cumhurbaşkanı olması meselesi değil.  Mesele Güçlü Türkiye’nin o güçlü iradesini ortaya koyacak her zafer güçlü komutan ve güçlü ordu ile kazanılır. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın gönlü onda olan ona destek veren her kesimin güçlü ordu güçlü komutan anlayışı ile mutlaka ve mutlaka meclis yapılanmasında da onu güçlü kılacak bir desteği vermesi gerektiğine inanıyorum. Eğer ona destek veriyorsanız ordusuna da destek vermeniz lazım alanı hareket kabiliyeti geniş olsun. Güçlü ordu, güçlü komutan ve büyük zaferlere doğru durmak yola devam diyorum.
SONAY ÇALUK