Anlat Karadeniz'i izledim,
Anlatamadı.
Maalesef anlatamadı.
Saçmalıklarla dolu sahneler seyrettim.
Şimdi birkaçına değineyim.
*
İşe ortağının karısını ayartan bir Trabzonlu olur mu?
Olabilir.
Gerekçesi şiddet  olabilir mi?
Olabilir.
Ama bizim hemşeri adamın karsını korumasına alır.
Lakin yakalanırlar ve arkalarında yüksek kayalıklar ve deniz.
Önlerinde mafya ve silahlı adamları...
*
Silahların karşısında çaresiz kalan hemşerimiz kadın ve kadının çocuğuyla
O devasa yüksekten denize atlarlar.
*
Kadın çocuk ve onu korumak adına sahiplenen adamı aramaktadırlar...
Lakin mafyanın tüm adamları nedense hep bir arada denize bakarlar.
Yahu onca adam o deniz kıyısına doğru dağılmazlar mı?
Tümü bir kadrajda mı kalır.

Filme en yakışan adam Davut Dayı.
Yani bizim Pala.
Ama merak ediyorum;
O  traktörün Trabzon'da ne işi var?
Yabancı madde gibi durdu.
*
Hem neden traktörün açık kasasında kaçırıldılar.
Memlekette iki kişiyi kaçıracak otomobil veya minibüs mü yok?
*
Bir başka sahne,
Dizide petrol lambası yanıyor.
Neden?
Bölgenin geri kalmışlığına mı vurgu yapılıyor?
*
Bu arada yapımcının olayları tırmandırması daha da can sıkıcı noktaya ulaştı.
Adam,
Camide imamın başına silah dayıyor.
Yetmedi yere yatırıp kafasına basıyor...
*
Karısını arayan bu haşin adam,
Bir kaç adamıyla Trabzon'u inim inim inletti...
Silahlar...
Mermiler...
Şiddet...
Eziyet...
Ama Trabzon'da kimseden ses ç›km›yor.
Hadi orda sende!
*
Adamı ham yaparlar,
Yerler ulan yerler...
Mermi manyağı yaparlar...
*
Dedim ya;
Anlat Karadeniz,
Anlatamadı.
Saçmaladı...
Yani olmadı Osman Sınav.

NE OLDU BİZE?

Tecavüzü eleştiren radyocu işinden oldu.
Karısının sevgilisine kadın kıyafeti giydirip tecavüz etti.
Bir köy 7 yıl boyunca tecavüzü seyretti.
Suriyeli kadını tecavüz edip öldürdüler.
Mendille uyuşturulan kadına 18 kişi tecavüz etti.
İş ilanına gelen kadına tecavüz etti.
Kaptan pilot kabin amirine tecavüz etti.
Öğretmen 16 Yaşındaki öğrencisine tecavüz etti.
Yaşlı adam köpeğe tecavüz etti.
28 yaşındaki sapık 8 aylık yeğenine tecavüz etti.
100 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunan öğretmene dava açıldı.
Bu tür iğrenç haberler uzayıp gidiyor...

İnsan yazdıkça midesi bulanıyor.
Bunlar ve bunun yüz bin katı benim ülkemde oldu ve olmaya da devam ediyor.
Bu ayıp ve günahların katmerlisi durumuna,
Bir çalışan hanımefendi duyarlılık gösteriyor,
Ama ne yazık ki, başı belalara giriyor...
*
İşinden oluyor.
Bu arada bu tecavüze uğrayan hamile çocuklar olayının failleri hakkında suç duyurusunda bulunuyor,
Lakin yetkililer soruşturma izni vermiyor...
*
Sahi ne oluyor yaa!
Ahlaksızların sahibi var da,
Namuslu,
Vicdanlı,
Ahlaklı  insanların koruyucusu yok mu?
*
Şimdi bu Hanımefendiye yapılanlardan sonra kim zulme karşı çıkabilir?
Kim bu ahlaksızlıkları ortaya çıkartabilir?
Allah aşkına biri böylesin;
Ne oldu bize?
Ne?
Ne..?
***
Bu arada trajikomik bir haber daha
"Kocam bana her gün tecavüz etti."
Yahu be kadın!
Sen de bir gün olsun kocanla kendi isteğinle beraber olmadın mı ki,
Adam her gün tecavüz etmiş sana!

OLTA BALIKÇILARI KIZGIN

Havada kuş,
Ormanda ceylan,
Suda balık görmeyelim.
Neslini kuruturuz alimallah!
Sanırım bir kaç yıl öncesiydi.
Açgözlü oburun biri vurduğu yüzlerce kekliği otomobilinin arkasına yığmış bir de av tüfeği ile o zavallı kuşlarla hünermiş gibi görselini yayınlamış.
Dedim ya,
Aç!.
Gözü aç.
Cahil.
Merhametsiz...

Avlanmak helaldir.
Zira Allah o canlıları insanlar için yaratmış.
Ama hepsini de senin için yaratmamış ya insafsız...
*
Benzer durum bıldırcınlar için yapılır.
Bu göçmen kuşlar denizleri aşar özellikle yağmurlu havalarda kanat çırpamazlar.
Yorulurlar.
Bizimkilerde bir elde lüküs diğer elde file
baştan sona hile...
Beş yakalar...
On yakalar...
Yüz yakalar...
Yorgun ve ışıktan kamaşan bıldırcını uzan yerden topla...
Allah elimize düşürmesin.
*
Aynı şey balıklar için geçerli.
Balık müthiş bir besin.
Kırmızı etten çok daha sağlıklı.
Ama amatör avcılıkta zevk önemlidir.
Derelere zehir atıp binlerce balığı avlamak insanlık dışı bir eylemdir.
Ya da dinamit.
Balıkların neslini kurutuyorlar.
Devlet bu konuda hem denetleyici olmuyor.
Hem de icabında göz yumuyor.
*
Oysa bunun zevki güzeldir.
Terapidir balık tutmak amacıyla beklemek.
O derenin dinlendirici sesini duyma,
Adeta insanın ruhunu yıkıyor.
Tertemiz ediyor.
Ama öyle ruhsuzlar var ki,
Dere, o olmayan ruhu nasıl yıkasın ki?
Yazık çok yazık...

GÖRSEN ADAM SANIRSIN

İnanılır gibi değil.
Yaşlı adam köpeğe tecavüz ederken yakalandı.
Verdiği cevapta:
Nefsime uydum, demiş.
Ulan senin nefsine de,
Adamlığına da,
Yaşına da...
*
Seni rezil,
Utanmaz,
Soysuz seni!
*
Bu insanlığın,
Ahlakın,
İtimadın bittiğinin açık bir delilidir.
Şimdi bu zat musalla taşında,
Nasıl bilirdiniz?
İyi bilirdik!
*
Tam da o sırada o köpek havlıyor:
Yalan!
O bir sapıktır.
Sürekli bana tecavüz ediyordu.
Derse;
Ah bir derse...

SORU-YORUM

Trabzon'da kaldırım var mı?
Varsa yürümeye müsait mi?

FIKRA

Abraham sınıfındaki tek Yahudi öğrenciydi. Ne iyi ki yaşadığı şehir nezih bir yerdi ve ırkçılık gibi sorunlar yoktu.
Bir gün sınıfta öğretmen şöyle bir soru sordu:
“Evet çocuklar, dünyada gelmiş geçmiş en büyük insan kimdir? Bilene 20 dolar vereceğim.” 
Bütün çocuklar tahmin etmeye başladı.
Biri:
 “George Washington!
Çünkü ulusumuzun babasıdır!” dedi.
Başka biri:
“Abraham Lincoln!
Çünkü köleliği kaldırdı!”,
Bir diğeri;
 “Jan Dark! Fransa’yı kurtardı!”
Fakat öğretmen bu yanıtları kabul etmedi.
Bu sırada Abraham parmak kaldırdı.
Öğretmen;
 “Evet Abraham, sence dünyada gelmiş geçmiş en büyük insan kimdir?”
Abraham;
 “Nasıralı İsa.” deyince öğretmen pek memnun oldu ve
“Bravo Abraham, aferin, gel al 20 dolarını.”
Dersten sonra yanıttan çok memnun kalmış olan öğretmen Abraham’a neden İsa yanıtını verdiğini sordu.
 “Öğretmenim, aslına bakarsanız bence dünyadan gelmiş geçmiş en büyük insan Musa’dır.
Ama, iş iştir!..”