Binali Yıldırım'ın istifa etmesi biraz gecikmiş olsa da,
Çok yerinde bir karadı.
Kutluyorum.
Bu istifayla,
"Ak Parti kural kaide tanımaz" diyenlere,
Binali Bey,
"Yanılıyorsunuz. İşte Ak Parti hukuka uyar, Kural tanır ve ben de bu kurallar muvacehesinde istifa ettim" demiş oldu
Binali Bey,
"Seçilemeyeceğini bildiği için elindeki makamı bırakmadı."
Şeklindeki olumsuz söylemleri de böylece sonlandırmış oldu.
*
Seçim kampanyalarında,
İstanbul sokaklarında,
"Ben sizler için,
Daha güzel bir İstanbul için,
O pür makamı terk ettim" diyebilecektir.
*
Evet,
Binali Bey;
Her zaman olduğu gibi yine makulde kaldı.
Makbul insan olduğunu kanıtladı.
Haydi şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için,
CHP'nin Karadenizli genç adayı İmamoğlu ile yarışınız kutlu olsun...
Domates Biber Patlıcan
Benzine yine okkalı bir zam geldi .
Ama gene mevzu:
Domates
Biber
Patlıcan.
*
25 liralık zeytin 45 lira olmuş.
Ama hala:
Domates,
Biber ,
Patlıcan...
Elektriğe zam.
Doğalgaza zam.
Suya zam...
Ama hala:
Domates,
Biber,
Patlıcan...
*
Sigaraya zam yapıldı.
Alkole zam yapıldı.
Şeker, çaya zam yapıldı.
Ama illa da:
Domates,
Biber,
Patlıcan...
*
Bilgisayara
Cep telefonlarına.
Otomobilleri daire fiyatına...
Ama ısrarla:
Domates,
Biber,
Patlıcan...
*
Köprülere,
Otoyollara,
Dağlara/taşlara zam geldi,
Ama hep aynı nakarat:
Domates,
Biber,
Patlıcan...
*
Yeme kardeşim!
Kışın ortasında yeme,
Domates yeme.
Biber yeme.
Patlıcan yeme...
Yeter be!
BAŞLADI HOMURTULAR
İki hafta,
Üç hafta önce:
Vay bu gençler harika!
Oy bunlara can kurban!
İşte yerlinin yerlisi bu!
İşte Trabzonspor ruhu dirildi...
Trabzonspor aynı kadro ile birkaç maç kaybetti.
Ağızlar değişti.
*
Bu sefer:
Ne oluyor?
Nereye gidiyoruz?
Ünal Hoca uyuma!
Başkan bak bu işin çaresine!
Bu takım küme düşer...
*
İşte bu kadar...
Bizim vefamız pazara kadar...
*
Oysa bu takım yenildiği maçlarda bile,
En az beraberlikleri hak ederek yenilmişlerdir.
Hatta,
Hakemlerin kastı kararlarıyla yenilmişlerdir.
Yendirilmişlerdir,
*
Yendirilmişler ki,
MHK Başkanı Namoğlu daha fazla dayanamamış,
İstifa etmiştir.
*
Bu son maçta ise,
Trabzonspor'umuz,
Futbolun azizliğine uğramış ve yenilmiştir.
*
Efendim "17 yaşında çocukları sahaya sürmüşler" de...
Ne var 17 yaşta?
İşte bu millet,
Varlığını o yaştaki gençlerle ilan etmiştir.
Hatta daha da küçüklerle.
Hatta bıyıkları bile terlememişlerle.
*
Fatih de böyle fatih olmuştur.
Türkiye cumhuriyeti de böyle kurulmuştur.
*
Neymiş,
17 yaşında futbolcu sahaya sürülmezmiş.
O futbolcuda adam olacak göz varsa sürülür.
O yeteneği gören,
Ünal Hoca ise,
Sürer...
*
Değil mi ki,
Önlerinde o formayı 17 yaşında giymiş ve futbolu bırakana kadar çıkartmamış bir
Hami ağabeyleri var.
Hatta Messi var messi.
*
Lütfen egoların tatmini için,
Gösterdiğiniz bencil tepkileri taraftarlık sanmayın.
Olsa olsa sevmek yerine zulmetmektir bu ...
GÜVENLİ BÖLGE
İçişleri Bakanı Soylu açıkladı:
310 bin Suriyeli ülkesine döndü.
*
Bu güzel haberin nedeni,
Türkiye'nin sürekli savunduğu,
Suriye'de Güvenli Böleler oluşturulması.
*
Misafirlik bazen davetle olmuyor.
Çıkıp gelen kovulmuyor.
*
Kovan batılıları gördük;
Nasıl da zalim,
Nasıl da gaddar,
Nasılda insanlıktan nasipsiz oldukları ortada.
Biz de aynısını yapmış olsaydık ne farkımız olurdu ki.
Demem o ki,
4 milyon Suriyelinin 310 binini uğurladık.
Şükürler olsun!
Ama yetmez.
En az 3 milyon Suriyeliyi daha ülkelerine yuvalarına uğurlamalıyız.
Onun için tek çare,
Türkiye'nin tezi olan Güvenli Bölgelerin oluşturulması ve o bölgelerin alabildiğince genişletilmesidir.
*
Tabi işimiz zor.
Ancak sadece iktidar olarak hükümet değil,
Millet olarak da bir sınav halindeyiz.
Zira bu bir insanlık sınavıdır.
FIKRA
Benim hemşerilerim,
Temel ile Dursun,
İstanbul’da minibüsle Kadıköy'e gidiyorlarmış…
Şoför,
Karaköy,
Beşiktaş,
Taksim diyormuş.
Dursun sıkılmış ve Temele:
Ula Temel!
La biz ne zaman ineceğuz?
Çatlamasana la,
İsmimiz okununca ineruk da.
BAHÇELİ HAKLI AMA
MHP Genel Başkanı Bahçeli,
"Kimse Patlıcan yemedi diye ölmedi" diyor.
Vallahi doğru söylüyor.
Söylüyor da,
Seçmen de,
"Sayın Bahçeli,
Seçimlerde büyük oy kaybına uğrarsanız korkmayın,
Siz de ölmezsiniz."
Derse ne derler acaba?
Merak ettim.
