31 Mart sonrası bazı çevrelerin yeni pozisyon alabileceği konuşuluyor.
 
Sadece bir iddia mı, ne kadar inandırıcı?
 
Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’ın, ‘5. ayın 5’inde 55 vekille’ başlıklı yazısına bazı yazarlar farklı eklemeler yaptı.
 
Dilipak’ın yazısında, her ne kadar 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün çevresi yalanlasa da Gül’ün yerel seçimlerden sonra bir durum değerlendirmesi yaparak 55 milletvekiliyle yeni bir parti kuracağı ileri sürülüyordu.
 
Yeni oluşumun CHP, MHP ve İYİ Parti’yi de kapsayacak şekilde 55 milletvekiliyle kurulabileceği yazıldı.
 
Deniyor ki Gül, AK Parti içindeki gayri memnunlarla birlikte hareket edebilir.
 
Sonrasında kademe, kademe Davutoğlu, Babacan ve dün Erdoğan’ın yanında olup da, daha sonra ayrılan/ayrılmak zorunda kalan siyasiler, bürokratlar, iş adamları da bu kervana katılır.
 
Gül’ün bir Anadolu turuna çıkıp süreci başlatabileceği Dilipak’ın yazı konusunu oluşturan hususlardan biriydi.
 
Gül’e yakın gazetecilerden Fehmi Koru, dün yazdıklarıyla iddialara yeni bir boyut kazandırdı.
 
‘İktidar için hoş olmayan senaryolar yazılıyor. İtirazlarım var.’ başlıklı yazısında ‘Siyasette her zaman sürprizlere hazır olmak gerekiyor.
Çizdikleri senaryonun gerçekleşeceğini düşünmüyorum.
Benim siyaset gözlemim, iktidardan kopartılan unsurlarla kurulan/kurulacak olan siyasi partilerin toplumdan kabul görmeyeceğidir.
Geçmişte öyle oldu, kabul görmediler.
Senaryolarda gördüğüm bir uygunsuzluk da, ‘yeni parti’ beklentisinin rahatsızlık unsuru olarak görülmesidir.
Oysa, siyasette o kapının hep açık tutulması herkesin en başta da ülkenin yararınadır.’
 
Saadet Lideri Karamollaoğlu’da ilginç bir çıkış yaptı, Gül’e sitem etti şöyle dedi: ‘Bu iş böyle gitmez’ diyenler, şimdi yeri geldi tekrar vazife aldılar. Olmaz.
Siz yanlışı gördüğünüz yerde, söylemek mecburiyetindesiniz.
Söylemezseniz, yarın başınıza bugün korktuğunuzdan daha büyük felaketler gelebilir,
Allah saklasın. Sadece şahıslar değil, toplum böyle bir şeyle karşı karşıya.’
 
Gazeteci Orhan Uğuroğlu da Dilipak’a cevap verdiği yazısında:
‘Yanlış bir bilgin var. Abdurrahman Dilipak'ın yeni bir siyasi parti yazısında.
Yanlışlık bu siyasi partinin Abdullah Gül önderliğinde kurulmasını yazmasındadır’ diyerek Abdullah Gül'ün bir parti çalışması olmadığını yeni siyasi parti oluşumunun eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun olduğunu iddia etti.
 
31 Mart seçimlerinin sonuçlarına göre gerek muhalefette gerekse AK Parti’de dışarıda kalanların bir dizi hamleleri olabilir.
 
Siyasette Cumhurbaşkanı Erdoğan faktörünü kimse gözardı edemez.
 
Bir siyasi satranç ustası.
 
Kilit mesaj Koru’nun şu satırında: ‘Benim siyaset gözlemim, iktidardan kopartılan unsurlarla kurulan/kurulacak olan siyasi partilerin toplumdan kabul görmeyeceğidir.’
 
Geçmişte çok örnekleri var.
 
İsmail Cem’in Yeni Türkiye Partisi, Besim Tibük’ün Liberal Demokrat Partisi, Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi, Emine Ülker Tarhan’ın Anadolu Partisi vb. vb.
 
AK Parti 31 Mart’ta 24 Haziran’a göre zayıflayarak çıksa bile, fabrika ayarlarına dönüş, yeniden büyük kitleleri kucaklama adına büyük bir hamle başlatacak.
Zira bunun aksi patinaj yaptırır.
 
Erdoğan, Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş gibi isimleri partiye katmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan çizilen her senaryoyu izliyor, durup kenarda beklemez.
 
Fazıl Say konserine katılması karşı cephede kaldıklarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o tarafı hiç görmediğini söyleyenlere mesajdır.
 
Hiç beklemediği anda 31 Mart için Belediye Başkan adayı olarak kendisini bulan Hilmi Güler, Mustafa Demir gibi küskünlere verdiği mesaj gibi.
 
Belli mi, seçimden sonra kim hangi bakanlık için davet alır..