Rabbim herkese Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım gibi sağlam dostlar nasip etsin…
Biz otobüste bile en önde oturmak için arkadaşımızla yer kapma kavgası ede duralım, o hiç düşünmeden” iki kaptan gemiyi batırır “ diyerek bütün kaptanlık haklarından vazgeçti…
Vallahi helal…Billahi helal…
O tüm haklarından feragat ederken, bir de tam tersi durumda olanlar var.
Mecliste göstere göstere oy kullananlara kızanlar!
Kızmayın!
Sizinde kardeşiniz vatan haini FETÖ’nün bir elemanı olarak gözaltına alınsa ve sonradan kuşlar gibi serbest bırakılsa ve siz de mecliste vekil olsanız o koltuk elden gidecek diye korkudan ebenizin nikâhını bile göstermek zorunda kalırdınız!
O yüzden ben durumu gayet anlayışla karşılıyorum!
Bir de Trabzon vekilimiz Sayın Muhammet Balta’ya mecliste düzenlenen bir “ Damak Saldırısı “ var…
Sayın Balta’yı “ ham” yapanın önce CHP’li vekil Sayın Eren Erdem olduğu, sonrasında da “kesinlikle o değil”, diye açıklama gelince insan ister istemez düşünüyor tabi.
Misal mesela benim gözüm iki gündür insanların bacaklarında! Nasıl bir hamle yapabilirim de o bölgeye saldırabilirim diye düşünüp duruyorum. Bir insan, bir insanın ya burnunu ısırabilir, ya yanağını, ya omzunu… Hadi kulağını da ısırsın… Yani bir bacağın üstelikte kaval kemiğine denk getirebilmesi için “o ırısırıkçı vekilin” ya yerde yatıyor ya da Sayın Balta’nın bacağının havada olması gerekiyor. Kısacası üstünde çok iyi çalışılmış bir hamle.
Üstelik kim vurduya gitmiş bir hamle!
Bu davranış şekli üzerinden insanların birbirlerine “ Köpekler, kudurmuşlar!” diyerek hakaretleri siyasetten geldiğimiz ve getirildiğimiz son noktaydı bence.
Ellerinde köpek resimleriyle üstelikte bayan vekillerin ellerinde, “ Köpek giremez! ” afişleri utanç vericiydi! Ve bu afişlerden gazı alan insanların sosyal medya üzerinden birbirlerine hakaretleri dehşettin ta kendisiydi!
Bu mudur örnek meclis?
O meclis daha şurada 6 ay önce bombalandı!
İşin maneviyatı henüz hafiflememişken elde afişler “ Köpek Giremez!” demek baştan sona ofsayt! Sonuçta siz oraya gökten zembille inmediniz sayın vekiller! Sizi oralara halk oturttu!
Yani siz aslında bu söylemlerle halkı aşağılıyorsunuz!
O meclis sizin babanızın malı da değil! Dişlerinize, damaklarınıza, ellerinize, yumruklarınıza ve dillerinize sahip olun!
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama orada her oyun sahibi halk!
Sizin nefret dolu söylemleriniz yüzünden, yani aslında siz 20.000 bin lira maaşı güzelce yiyin diye seçim dönemi dışında yüzlerine bakmayacağınız 1.400 TL maaşla çalışanlar, sırf sizi müdafaa edecekler diye dışarıda birbirlerini yemekteler…
Mızıkçı çocuklar gibi, o beni dövdü, o bana vurdu, o bana yumruk attı! Koca koca adamlarsınız. Koca koca kadınlarsınız!
Ben olsam utanırım! Bunu dile getirmeye utanırım.
Ben olsam, sözüm ona hakaret unsuru olarak salladığınız o afişi ölsem elime almam! Çünkü öncelikle bilirim” Köpek deyip aşağıladığınız görmezden geldiğimiz canlıların hayatta kalmak için nasıl zorlu bir mücadele verdiğini!”
Ve sonrasında orası meclis… Türkiye Büyük Millet Meclisi… Halkın meclisi!
Siz oraya topluma örnek olasınız diye gittiniz!
Birbirinizi yer gibi gösterip, dışarıda çay içmeye değil!