Bir yanda pompalı tüfekle çocuklarını gözünü kırpmadan öldüren baba!
Bir yanda 2017 yılı içinde erkek teröründen öldürülen tam 409 kadın!
Denizde yüzen yunus balığına bile acımadan pompalı tüfekle katleden birileri…
Ve 9 yaşında ki kız çocukları evlendirilsin mi evlendirilmesin mi?
 
Gırtlağımıza kadar şiddete batmışken, Allah rızası için birileri topluma yardım etsin diye bekleşirken Diyanetin yapmış olduğu akıllara zarar bu açıklama!
E haklı olarak toplumun kopardığı fırtına!
 
Yeter dedi insanlar!
17 yaşındaki çocuğa sigara bile satılmayan bu ülkede 9 yaşındaki çocukların evlendirilmesine dair bu mide bulandırıcı açıklama da neyin nesi? Ne yapmak istiyorsun Diyanet? diyerek yeter -Diyanet kapatılsın!- dediler…
 
Sahi Diyanet kapatılsın mı?
 
Atatürk tarafından Dinin devlet işlerine karıştırılmaması” şeklinde açıkladığı laiklik anlayışı çerçevesinde 3 Mart 1924 tarihinde 429 Sayılı Kanunla Başbakanlığa bağlı bir teşkilat olarak kurulan Diyanet İşleri Başkanlığının sanki başka hiç bir sorunumuz derdimiz yokmuş gibi açtığı konu neticesinde günlerdir 9 yaşında ki çocukların evliliklerinin doğru mu yanlış mı olduğunu tartışıyoruz? Her kafadan bir ses çıktı. En son Sayın Başbakan Binali Yıldırım “hoş değil, suç” dedi…
 
9 yaşında ki çocuğun bile bunun yanlış olduğunu gözü kapalı bildiği bu konuyu gündeme getirmek korkunç! Üstelik çocuklara tecavüz ve tacizin tehlikeli sınırlarda dolaştığı bu günlerde …
Bu denli mühim ve saygın bir kurumun itibarını zedelemek için , imajını karalamak için ve toplum karşısında gözden düşmek için yapmış olduğu bu çaba gerçekten çok şaşırtıcı!
 
Sizde şöyle sakin kafayla bir düşünün bakalım…
Son yıllarda toplumun faydası lehine ısrarla ama ısrarla hiç bir açıklama yapmayan Diyanet kapatılsın mı?
 
Bir yerde okudum, sizinle de paylaşayım dedim.
 
Camide namaz kılınır, dua edilir, Kur’an okunur.
Namaz bitiminde imam efendi cemaate caminin ihtiyaçları için çıkışta para toplanacağını söyler, herkesin Allah rızası için katkıda bulunmasını ister.
Camiden çıkarken bir genç, imama yaklaşır:
-Hocam namaz kıldırdın, sureleri okudun, Arapça! Kur’an okudun, dua ettin Arapça! Ama para isterken Türkçe söyledin. Onu neden Arapça söylemedin?
Hoca Efendi cevap verir:
-O zaman kimse anlamaz ki!
 
Adile Naşit… Burda mı?
!!!
Yok!
 
Kemal Sunal… Burda mı?
!!!
Yok!
 
Halit Akçatepe… Burda mı?
!!!
Yok!
 
Tarık Akan… Burda mı?
!!!
Yok!
 
Münir Özkul… Burda mı?
!!!
Yok!
 
Baktım da eksiliyoruz bir bir… Çocukluğumuzun, gençliğimizin kahramanları tek tek gidiyor dönülmeyen yere doğru.
3 günlük Dünya… Masal gibi yaşamak varken… Gırtlak gırtlağayız!
Yoklama sırası elbet bize de gelecek…
 
Yok!Diyorum…
Değmez!