70 Yıldır Amerika'mız  "Tak" diye emreder,
Biz de Küçük Amerika olarak ,"
Şak" diye emri yerine getiririz.
***
Ama ne olmuşsa olmuş,
Amerika kendisine,
Başka küçük Amerikalar bulmuş...
E, biz de Amerikasız kalmışsak,
Ağasız beysiz kalacak değiliz ya,
Fırsat bu fırsat Urus'yacı olduk.
***
Ancak yine de,
Kim bize kuvvetli bir sevgi gösterir,
Kim korktuklarımızdan bizi emin kılar ise;
Ona yöneliriz.
***
İşte Bunu fırsat bilen,
Putin Diyarı Urusya,
S-4 Füze Savunma Sistemini vermiş bize.
Hem de en hasını.
***
Bu arada,
Bizim,
Urusya  ve İran'ın da bulunduğu bu üçlü,
Amerika'ya karşı nispet verircesine,
Yeni bir ittifak oluşturduk.
Üç el üst üste vaziyetini,
Bütün dünyaya servis eylemiştik.
Hatta bu yapılanma vahşi Batı'yı,
"Çat!" diye çatlatacaktı orta yerinden.
***
Ama Amerika bu,
Fetbaz,
Hiç rahat durur mu?
Durmadı ve hiç bırakmadı ki,
Yeni aşkımızla cicim aylarımızı yaşayalım...
***
Sürekli bizi yeniden ayartmaya çalıştı...
Sürekli "Gel" diye cama taş attı.
Uçaklar düşürdü,
Büyükelçiler öldürttü.
Kaş göz etti ve de ediyor...
"Onu bırak beni al" diyor.
Sürekli...
"Yoksa F 35'leri vermem sana."
"Kürtleri daha çok severim,
Desteklerim,
Seni öfkeden deli ederim" diyor...
Haliyle,
Kafamız çorbaya döndü...
***
Tabi kafamızın çorba olmasını,
Rusya da görüyor illa ki.
Hatta işkilleniyor koca ayı...
***
Bu arada,
Suriye'de,
"Çatışmasızlık Bölgesi" için anlaştığımız Rusya,
Son zamanlarda Esat'ı destekleyerek,
Bize karşı açıkça tavır alıyor,
Yani Soçi ittifakı bozuluyor.
***
Yeşilçam'ın Önder Somer'i olan bu Amerika ise,
PKK ve YPG ye binlerce tır silah yardımına rağmen,
Bu sefer de,
Bizden yana gibi laflar ediyor...
***
Ne demişti merhum İsmet İnönü,
"Büyük devletlerle dost olmak,
Ayı ile aynı yatağa girmek gibidir."
Öyledir ne yapalım.
***
Görüyoruz ki  bu füze medeniyeti,
İnsanlığın faydası için değildir.
Bu medeniyet,
İnsanı ve insanlığı köleleştiren,
Sömüren,
Süründüren,
Hatta  öldüren medeniyettir.
 
ÇAYKUR
 
Medyadan öğrendiğimiz doğru ise,
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü 2018 yılında 657 milyon lira zarar etmiş.
Etmiş de düşünmek lazım neden acaba?
*
Kanımca en büyük neden,
2.5 yaprak olarak alınması gereken çaylar,
Üreticiden dal budak halinde alınmasıdır.
Çay eksperlerinin olaya gereken ihtimamı göstermemesidir.
Bu durum ÇAYKUR'UN ürettiği çayın kalitesine de olumsuz yansıyınca,
ÇAYKUR ürünleri tercih edilen marka olmaktan hızla uzaklaşmaktadır.
***
Düşünebiliyormuşsunuz.
Eksperin alması gereken çay,
2.5 yaprak.
Alınan 8-10 yaprak.
Yani devlet burada,
Yüzde 4 yüz,
Yüzde beş yüz kazıklanmaktadır.
Öyle ise,
Basacaksın zammı.
Parayı ödeyecek zavallı halk.
Üstelik kalite değeri de fena halde düşmüş.
***
Aynı şeyi özel sektör yapmıyor.
Lakin bizdeki ahlaksız anlayış,
"Devletin malı deniz,
Yemeyen keriz."
İşte asıl ve en önemli nedenlerden biri budur.
***
Anlamadığım bir şey daha var,
Zarar eden bir kurum neden özelleştirilmez?
Zarar eden bir kurumun müsebbipleri,
Niçin ısrarla görevde tutulur.
Birileri devleti soyarken,
Neden bu halk bedel ödüyor?
Anlamıyorum.
 
DAHA ÇOK DALÇIK
 
Sahil yolu yetersiz.
Öyle ya,
Çift şerit yoldan günde binlerce araç gidiyor.
Kavşaklarda duran araçlar trafik akışını felç ediyor.
Sıcak.
Stres.
Ve sabırsızlık,
Yandı gülüm keten helva.
***
Öyle ya,
Yaz gelmiş.
Okullar tatil olmuş.
Adamlar kopmuş geliyorlar...
***
İstanbul'dan geliyorlar.
Bursa'dan,
Ankara'dan,
Sakarya'dan,
Almanya'dan,
Fransa'dan geliyorlar...
***
E, bu durumda;
Riskli sürüşler...
Yollarda zikzaklar...
Kazalar...
Ölümler...
Yaralanmalar...
Hasarlar...
Ve giden milli servetler...
***
Evet,
Çözüm tabi ki de yol.
Çevre yolu.
Palyatif önlemler hikaye.
Cek/cakla,
Oldu olacakla,
Pansumanla olmaz bu iş.
***
Acilen "Çevre Yolu" yapılmalıdır.
O yol yapılana kadar,
Akçaabat/Haçkalı Hoca kavşağına,
Çömlekçi Kavşağına,
Değirmendere Maçka Kavşağına
Dal/Çık yapılmalıdır.
İşte Şena Mevkiinde trafik artık su gibi akmaktadır.
***
Ama öyle uzunuzun tünellere de gerek yok.
Dal çık işte.
Bir kaç ayda bitecek dal/çıklar.
Yani gelecek bahara,
Olmadı yaza yetişmeli.
Sayın Genel Müdür Uraloğlu,
Sayın Bakanımız.
Şimdiden kolay gelsin.
 
İNANILIR GİBİ DEĞİL
 
İzmir yanıyor.
Muğla yanıyor,
Ciğerlerimiz yanıyor.
THK uçakları hangarlarda bekliyor.
Bakan,
"O uçaklar arızalı" diyor.
İnsanın ölesi geliyor.
*
THK Eski Başkanı ise,
Hayır,
Uçaklar arızalı değil ve o uçaklar kullanılsa değil 50 hektar,
Bir hektar bile orman yanmazdı.
Bu ne ya,
Bu ne! 
 
DİLİNİ TUT EFENDİ OL ŞIMARMA
 
Bir televizyon programında,
Ettiği çirkin sözler sonrasında programdan kovulan,
Rasim Ozan Kütahyalı,
Aç kalınca özür diledi ve
"Ettim bir eşeklik" dedi.
Yok canım daha neler...
Ne eşekliği,
Eşekler böyle edepsiz laflar etmez.
Ama neyse,
"Aman!"  
Diyene kılıç kalkmaz.
GELECEĞİNE TECAVÜZ EDEN BİR TOPLUM OLDUK
 
Şanlıurfa Barosu,
Adli kayıtlardan yola çıkarak,
Hazırladığı rapora göre,
2019’un ilk altı ayında,
Şanlıurfa’da 378 çocuk istismara maruz kaldı.
Tabi bu sadece yargıya yansıyanlar.
Biliyoruz ki gerçek rakam çok daha fazla.
 
Evet,
Bu 378 çocuğun 287’si kız,
91’i erkek.
Cinsel istismara uğrayan çocukların yaş aralığı,
12-16.
Urfa,
Peygamberler şehri.
Dinler otağı.
Şu hale bakın.
Sadece 6 ayda 91'i erkek 378 çocuğa tecavüz edilmiş.
Gerçek rakam aslında binin de üzerindedir.
Ben artık insan olmaktan iyice utanır oldum.
Yazıklar olsun bize.
Nerdesin ey kıymet kop da gel artık!
 
FIKRA
 
Kim Mal
Polis yurt dışına kaçak insan taşıyan kamyon şoförüne sorar:
- Ne var kamyonda?
Şoför:
- Mal var, der.
Bunun üzerine kaçaklardan birisi kafasını çıkarır ve:
Kime mal diyorsun lan sen? der.
Polis:
- Hani mal vardı?
Şoför: 
- Ee mal olmasa kafasını çıkarır mı!..