BURSA VE İSTANBUL SARSILDI: DEPREM FIRTINASI PANİĞİ
1 Temmuz’dan itibaren Bursa'nın Gemlik ilçesinde art arda meydana gelen depremler, başta Marmara olmak üzere tüm Türkiye’yi alarma geçirdi. Kandilli Rasathanesi’ne göre 4.4, AFAD’a göre ise 4.3 büyüklüğündeki son sarsıntı İstanbul dahil birçok kentte hissedildi. Bu sarsıntılar teknik olarak “deprem fırtınası” olarak adlandırılıyor ve ardışık küçük-orta büyüklükteki depremler zinciri şeklinde gelişiyor.
"ASLINDA SORUN GEMLİK DEĞİL, DOĞUSUNDAKİ DEV FAY"
Canlı yayında değerlendirmelerde bulunan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, asıl tehlikenin Gemlik'in doğusunda yer alan İznik-Mekece fayında yattığını belirtti. Bu fay hattının 500 yıldır sessiz olduğunu vurgulayan Bektaş, bu durumun fayın kilitli olduğunu ve stres biriktirdiğini gösterdiğini söyledi. “Bu sessizlik olumlu değil, aksine çok tehlikeli. Fayın kırılma ihtimali her geçen yıl artıyor,” dedi.
KORKUTAN KARŞILAŞTIRMA: “1999 SENARYOSU TEKRARLANABİLİR”
Bektaş, 1999 İzmit depremini hatırlatarak Gemlik’teki sarsıntıların benzer bir sürecin habercisi olabileceğine dikkat çekti. O dönem küçük depremlerin Armutlu Yarımadası’nda yoğunlaştığını, ardından büyük bir yıkıcı depremin geldiğini hatırlattı: “Şimdi aynı tablo yarımadanın güneyinde yaşanıyor. Bu bir tesadüf değil. Fay iki taraftan baskı altında.”
FAY MENGENE GİBİ SIKIŞIYOR: İKİ CEPHEDEN TEHLİKE
Bektaş’a göre İznik-Mekece fayı şu anda iki yönden sıkıştırılıyor: Doğudan: 1967 Mudurnu Vadisi depreminin stres yükü hâlâ etkili. Batıdan: Gemlik Körfezi’ndeki 4.3 gibi orta büyüklükteki depremler. Bu iki baskı noktası, ortada kilitli duran fayın kırılma riskini artırıyor.
“TETİKLEME RİSKİ VAR, CİDDİYETİ KÜÇÜMSEMEYİN”
“Daha büyük bir deprem olur mu?” sorusuna net yanıt veren Bektaş, esas endişe duyulanın bu küçük sarsıntılar değil, onların büyük bir kırılmayı tetikleyebilecek olması olduğunu belirtti. “Gemlik Körfezi’ndeki bu depremler, Pamukova’ya uzanan, 500 yıldır kırılmamış İznik-Mekece fayını harekete geçirebilir. Bu çok ciddi bir tehlike.” dedi. Bu gelişmeler, Marmara Bölgesi’ndeki sismik dengenin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha ortaya koyarken, uzmanlar vatandaşları ve yerel yönetimleri olası büyük bir depreme karşı hazırlıklı olmaları konusunda uyarıyor.