Ak Parti kurulurken; Milli Görüş Akademisi'nin YENİLİKÇİLERİ ile GELENEKÇİLERİ bir yol ayrımına gelmişti.

Bir yanda Tayyip Erdoğan önderliğinde ki Ak Parti; bir diğer tarafda da Saadet Partisi kurulacaktı.

Rahmetli Erbakan Hoca'nın prenslerinden olan Numan Kurtulmuş da; hocaya olan saygısından ötürü, ancak hocanın vefatından sonra Saadet Partisi ile yollarını ayırıp, Has Parti'yi kuracaktı.

Müthiş bir stratejist, oyun kurucu ve ileri görüşlü lider olan Tayyip Erdoğan ise; bölünen Milli Görüş oylarını Ak Parti'de toplamak adına, kapılarını ardına kadar Has Parti'ye açacak ve Numan Kurtulmuş ekibinin yeni adresi Ak Parti olacaktı.

Fakat oyun kuramı biter mi ???

Ömür biter de kuramlar bitmez...!

Bu katılımlara rağmen; halâ dışarıda kalan Milli Görüş oyları vardı ve Tayyip Erdoğan'ın içi halâ tam rahat değildi. İlk hedefi; bütün Milli Görüş oylarını Ak Parti çatısı altında toplamaktı.

Bu sebeple son başkanlık seçimlerinden sonra; Fatih Erbakan'ın ve ekibinin Ak Parti'ye katılımı gündeme gelecek, uzun müzakereler yapılacak, fakat temsilde ki bakan sayısında uzlaşma sağlanamayınca, bu rüya başka bahara kalacaktı.

Akabinde ve detayında Fatih Erbakan da; Yeniden Refah Partisi'ni kuracak ve Türkiye'nin tüm illerinde teşkilâtlanmasını tamamlayacaktı.

Burada ki kırmızı nokta şu ???

Fatih Erbakan'a; büyüyerek ve tüm ülkede teşkilâtlanarak, temsil ettiği kesimin de hacim ve oy karşılığı olarak haliyle artış göstermesinden sonra, Ak Parti'ye daha kuvvetli bir şekilde katılım sağlaması görevi de verilmiş olabilir mi acaba ???

An itibariyle Ak Parti il teşkilâtlarına; Yeniden Refah Partisi yöneticilerinin atanması, bunun bir diğer hali olarak göze çarpmakta.

Velhasıl son olarak; Saadet Partisi GİK üyesi Oğuzhan Asiltürk ile görüşen Tayyip Erdoğan ve bu görüşmeden sonra Temel Karamollaoğlu'nun ılıman açıklamaları da bunun bir ispatı hüviyetinde olacaktı.

Zira Ak Parti'nin yeni İstanbul İl Başkanı'nın da Saadet Partisi kökenli oluşu; Tayyip Erdoğan'ın Milli Görüş hamlelerinden biri olarak gün be gün ortada...!

Trabzon, İstanbul ve ilerleyen il başkanlığı atamalarında; Tayyip Erdoğan'ın, Milli Görüş oylarının üzerinde hassasiyetle durmasının ve Saadet Partisi ile Yeniden Refah Partisi yöneticilerine Ak Parti kadrolarında yer vererek, bütün Milli Görüş oylarını istisnasız bir şekilde Ak Parti bünyesinde toplaması ihtimali ise her daim geçerliliğini koruyan bir realite olarak karşımıza çıkıyor.

Bazılarınızın hoşuna gitmeyebilir bu tespitimiz; lâkin Tayyip Erdoğan, bu atamaları mecburen yapıyor. Tabi ki kafasına silah dayamadılar; fakat bu atamalar olmak zoorunndaaa. NET ...!

İyiler Hareketi çıkışta. Ak Parti'den oraya seker de; İyiler'den Ak Parti'ye oy sekmez. Sol oyların dağılımı da belli. Geriye tek alternatif olarak; başkanlık seyrini belirleyecek esas unsur olan " Milli Görüş " oyları kalıyor.

Kısacası Tayyip Erdoğan diyor ki; açıkta kalan %3-4 oranında ki Milli Görüş oylarının toplanacağı tek adres Ak Parti'dir.

Tabi ki doğal olarak " KAZ GELECEK YERDEN TAVUK ESİRGENMİYOR "; ve Saadet ile Yeniden Refah Partisi'nin oylarını toplamak adına; il başkanları ve il yöneticileri ise doğal olarak Milli Görüş tandanslı oluyor...!

Daa şimdilik...!

Şartlar ve koşullar hikâyesi...!

Bir de konjonktür meselesi...!

Ve son olarak Tayyip Erdoğan'ın yeni hamlesi...!

ŞAH...???

ŞAH'A ŞAH...!!!!

Selâmlar & Sevgiler & Hürmetler