Tam 60 gündür…

Sanki ömrümden 60 sene geçip gitmiş gibi..

Sanki bütün uzuvlarımı kaybetmişim de, bir kalbim kalmış gibi …

Sanki tüm kainat toplaşmış da, o kalbin üzerine oturmuş gibi…

Sanki yüzlerce aramanın arasında, tüm telefonlar susmuş gibi…

Sanki milyonlarca sokak lambası yanarken, her yer kara bir kapkaranlığakarışmış gibi…

Sanki milyarlarca ağacın arasında, bir ben devrilmişim gibi…

Sanki kağıdım var da, kalemim yokmuş gibi…

Sanki devasa bir pus bulutu sinmiş de, o sis arasında yönümü kaybetmişim gibi…

Sanki herkes varda, kimsem yok gibi…

Sanki buralardan, el ayak çekilmiş gibi…

Sanki tüm denizler, dereler kurumuş da hepsi gözüme doluşmuş gibi…

Sanki gündüz geceye, gece sonsuzluğa ulaşmış gibi…

Sanki dünya düğün dernek de, bir benim yüreğim cenaze evi gibi…

Sanki bir ben..

Tek ben  öksüz kalmış gibi, canım acıyor...

Acıyor!

Öyle bir acıyor ki…

Tarif edecek kelimem yok!

Çünkü en yakın dostumu, sırdaşımı, her şeyimi ...

Canıma can veren anneciğimi kaybettim.

Haziran ayından beri, bizim evimizi de esir alan kanser illeti 10 Eylül gecesi ciğerparemi aldı götürdü ellerimden.

3 ay direnebildik bu çaresizliğe ve sonunda…

Kaybettik savaşı!

Yenildik ocakları söndüren canavara!

Herkes gider de bir o gitmez sanırdım.

Herkesin annesi bir gün gelir ölür, ama benim annem ölümsüzdü…

Ölmezdi, diye düşünürken, kor olduk sarı sonbaharın Eylül yağmurlarında.

Bir avuç toprağa teslim ettik anneciğimi...

Herkese gülümseyen, herkesin derdine koşan, herkesin yarasına merhem olmaya çalışan adı gibi gül yüzlü GÜLSEMİN’imi yatırdık renk renk çiçeklerin altına...

Artık  geceleri onu rüyamda görebilmek umuduyla uyuyorum. Sabahları da onun şıpıdık terlikleriyle yürürken çıkardığı sesi duyabilmek umuduyla uyanıyorum.

Sonrası dipsiz kuyuda kalmışcasına bir sessizlik…

Uçsuz bucaksız bir keder…

Ve  şah damarımdan yakın, ama dokunulması mümkün olmayan bir hasret.

İnsanın annesi ölünce çocukluğu da bitermiş ya.

Gitti…

Ve bitti…

Huzurla uyu canımın içi annem...

Yüreğim…

Bitaneciğim…

Cennet mekanın olsun…

Bir gün kavuşmak üzere...