Geçtiğimiz yazımızda; Chp'nin, hdp'den devşirme sözde il başkanı Kaftancıoğlu'nun; Atatürk kelâmından ne derece tiksindiğini, ürktüğünü ve ağzına dahi almak istememesinden dem vurmuştuk.
 
Bu yazımızda; bu konuyu biraz daha irdelemeye gayret edeceğiz.
 
Bu vesileyle; Chp tüzüğünü okuma fırsatımız da oldu çok şükür. Chp tüzüğünün birinci maddesi; " Atatürk'ü ebedi kurucu başkanı kabul eder " diyor.
 
Bu; kesinlikle bir gaf değil esasen. Bu bir skandal ötesi edepsizlik ve bilinçli bir şekilde tercih edilen bir söylemdir.
 
 Kaftancıoğlu'nun bu çirkin üslubunun görünmeyen kısmını; yani madalyonun öbür yüzünü açığa vurmak, ivedi ve elzem görevimizdir.
 
Neyin dışa vurumudur bu tam olarak?
 
 " Atatürk'ü kurtuluş savaşının kahramanı olarak kabul ederim. Lâkin; devrimlerini, inkılâplarını, kanunlarını, projelerini, gelişim hamlelerini, hattâ cumhuriyeti ve dahi hergün altında poz verdiğim; o altı oku bile kesinlikle kabul etmiyorum " demektir açıkçası.
 
Yani Atatürk'ün; kurtuluş savaşını kazanmasının zaten askeri kimliği gereği sıradan bir görev olduğuna inanmak, bunu o anda; O'na olan mecburi bir ihtiyaç gibi göstermek, daha da vahimi; kurtuluş savaşı sonrası yaptığı bütün eylemleri ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşması için gerçekleştirilen bütün yenilikleri yok saymak, görmezlikten gelmek, hatta kabul etmemektir.
 
Burdan esasen çıkarılacak çokça argüman ve direk mesaj bulunmakta. Zira bu açıklama; Kaftancıoğlu'nun, Türkiye Cumhuriyet'ine dahi tahammülü olmadığını alenen belli etmektedir. İlke ve inkılâpları söylemeye gerek bile yok zaten. Tiniyet apaçık belli. Gerisini siz düşünün!
 
Tehlikenin farkında mısınız???
 
Hâl böyle olunca; Kaftancıoğlu'na tepkiler de haklı olarak çığ gibi büyüdü. Zaten hdp kökeni, anarşik söylemleri, devlet karşıtı eylem görüntüleri ve öyle ya da böyle müslüman kimliğine sahip bir ülkede ki domuz eti yeme gafı ile mimli olan; lâkin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kazanılmasıyla derin dondurucuya konulan pandoranın kutusu tekrar gün yüzüne çıkmış oldu.
 
Safkan Chp'liler de ardısıra; Kaftancıoğlu'nu yerden yere vurmalara çoktan başlamıştı zaten.
 
Safkan Chp'li Uluç Gürkan, Akif Hamzaçebi; Cumhuriyet gazetesi yazarı Bedri Baykam ve milletvekilleri ardı sıra patlattıkları tweetlerle, Kaftancıoğlu'nun gerçek yüzünü ve art niyetli emelini bütün Türkiye'ye göstermiş oldular.
 
Peki şimdi ne olur?
 
Çok bir seçenek yok zaten halihazırda. Ya tamam ya devam denir en nihayetinde. 
 
Şaibeli bir şekilde oturduğu il başkanlığı sürecinde; yine çok tartışılan açıklamalara ve gaf olarak nitelendiremeyeceğimiz derecede küstahlık kokan söylemlere yer vererek, her defasında; Ekrem İmamoğlu'nun seçilmesini sağlayan hdp oylarını herkesin gözüne soka soka haykıran, yarım domuzu yemesinin yarım saat sürmediği iğrenç özelini bütün Türkiye ile paylaşan ve devlete karşı bütün eylemlerin içinde aktif görüntüleri bulunan bir kadından bahsediyoruz.(Yeryüzünün en değerli varlığı olan bayanların dahi içselleştirmediği bir fazlalık)
 
Şimdiye kadar partiden ihraç edilmesi bir yana; savunması dahi henüz alınmayan ve Kılıçtaroğlu'nun halâ bir açıklama yapma gereği dahi duymadığı bu provakatif kadın artık çok oldu.
 
Chp'nin disiplin kurulu nerde? Kılıçtaroğlu, genel başkan yardımcıları ve parti sözcüsü nerede? Chp tüzüğü açık seçik beyan ediyor. Disiplin kurulu şimdi işlemeyecekse; neden vardır ki?
 
Kendi safkan yurttaş seçmenlerini ikinci plâna atıp; devşirme hdp, liberal, milli görüş, ülkücü, muhafazakar ve fetöcülere partiyi kaptırıp, yerel seçimleri kazanmak uğruna halka şirin gözükmek için bukalemun gibi girmediği şekil ve format kalmayan basiretsiz Chp yönetimine ivedi ve elzem tavsiyemizdir.
 
Ya olduğunuz gibi görünün; ya göründüğünüz gibi olun..!
 
Ya silkinir, kendinize gelir, yol yakınken yanlıştan cayıp; özünüze, aslınıza, olmak için doğduğunuz formata dönersiniz; ya da muhafazakâr, ülkücü, Anap tandanslı İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı, milli görüşçü Mehmet Bekâroğlu, liberal İlhan Kesici ve utanarak söylüyoruz ki; Kaftancıoğlu gibi hdp devşirmeleri ile kan kaybetmeye, aslınızdan uzaklaşmaya, halktan iyice kopmaya, tüzüğünüzü yok saymaya devam edersiniz.
 
Bütün bunların ışığında; yapılması gereken ya sicili kabarık Kaftancıoğlu'nun ihracıdır; ya da pislik çukurunda ki pkk'nın çocuğu hdp oylarına minnet etmek için, 3 maymunu oynayarak, gerçek Atatürkçü, katıksız Chp'li yurttaşları kandırmaya, sitepneye alarak üvey evlât muamelesi yaparak; Kaftancıoğlu ve O'nun gibilerin küstahlıklarına göz yummak ve ses çıkarmamaktır.
 
Chp; renk, kişilik, format, konsept ve karakter değiştiriyor. Ne uğruna peki? Öz seçmenini kaybetmek ve küstürmek uğruna!
 
Tehlikenin farkında mısınız!!!
 
Takdir, yetki ve karar; gerçek Atatürkçü, katışıksız sosyal demokrat, bağımsız, sağduyulu, akıllı ve saygın Chp yurttaşlarındadır.
 
NOKTA .
 
Selâm ederiz...