Newton ile lige başlayan, alınan sonuçlarla da küme düşme hattında bulunan Trabzonspor’da Abdullah Avcı dümene geçtikten sonra ligde 9 maç oynadı, 6 galibiyet, 2 beraberlik, 1 mağlubiyetle 20 puan kazanıldı. Buna rağmen Bordo-Mavililerde hala daha hoca eleştiriliyorsa burada bir noksanlık var. Avcı’nın bu konuda üzgün olduğu kulağıma geldi. 2,3 puan ortalaması ile bu takımı alan Abdullah Avcı sezon başında takımın başında olmuş olsaydı Trabzonspor lig lideri idi. Kimse kusura bakmasın bu Abdullah Avcı başarısıdır.

Marlon, Edgar, Flavio, Baker, Afobe, Diabata, Djaniny gibi kalitesiz futbolcularla yola çıkan, buna bir de geleceğin gençleri diye alınan yerlilerin hiçbir katkısı olmadan Avcı ile Trabzonspor kısa sürede büyük adımlar attı. Bu az iş değildir. Yeter ki takdir edilsin. Meyve veren ağaç taşlanır!

Bu süreçte herkesin Trabzonspor’a anlayış göstermesi gerek. Futbolcu transferlerinde seçim hatasından çok, futbolcunun karakteri ve Türkiye’ye uyum sorunu da çok önemli. Bazıları tutmuyor. Yıldız olmasına rağmen bünyeye adaptasyon sağlayamıyor. Flavio ve Baker gibi… Avcı ve yardımcıları Trabzonspor’un üç yıllık geleceğinin temellerini atmak için uğraşıyor. Tavsiyem; Abdullah Avcı’ya saygı duyulmalı.

CAMPI’YE VERİLEN PARALAR DA UÇTU!

Türkiye Futbol Federasyonu yabancı sayısı ile ilgili kararını verdikten sonra Türk futbolu yabancı cennetine döndü. Bu modaya Trabzonspor da uydu. Öyle transferler yapıldı ki, alınan oyuncular Bordo-Mavili takımın oyuncuları kapasitesinde değillerdi. Öyle ki, bu oyuncuları amatör takım yöneticileri dahi transfer etmezdi! Ama Trabzonspor’un başkanlık koltuğuna oturanlar genelde ilk başlarda taraftarın gözüne şirin gelecek güzel adımlar atar. Sonrasında da her ne hikmetse, sanki bir zorunluluk varmış gibi ipin ucunu kaçırmayı bir gelenek halime getirirler! Adeta yelkenlinin dümenini rüzgârın ters yönüne kırıp kulübü umulmadık zarara sokarlar! Başkan Ağaoğlu da bu geleneği sürdürdü ne yazık ki! Başlangıçta; "Ben pazarı iyi bilirim. Akşamları salı pazarına çıkarsanız kaliteli ve ucuz malı alıp evinize getirirsiniz" diye eksantrik bir laf etti! Ama hesapta anlatmak istediğinin tam tersini yaptı ve yanlış transfer politikası aldı başını gitti! Bu yanlış transfer anlayışı hala daha devam ediyor! Bunlardan biri de Arjantinli Caston Campi idi. Alınmaması için raporlar verilmesine rağmen yönetim, izleme komitesi bildiğini okudu! Transferini gerçekleştirdi ve kulübü zarara uğrattı. Şimdi de gönderdiler! Campi’nin Arjantinli kulübü Estudiantes’e 898 bin Euro bonservis ücreti verildi. Bu futbolcu 3 yıllık sözleşme imzaladı. Zaman zaman oynadı zaman zaman da yedek kulübesinde oturdu.

Trabzonspor’da kaldığı süre zarfında aldığı ücret şöyle 2019-20 sezonu için 339.000 Euro garanti ücret. 2020-21 sezonu için 534.000 Euro garanti ücret. Ara transferde kiralık olarak Karagümrük’e giden kampı yarım sezonluk parasını yeni takımdan alacak. Sezon sonunda tekrar Trabzonspor’a dönecek olan Campi 2021-22 sezonu için 587.400 garanti ücret alacak! Trabzonspor’u yönetenler kendi şirketlerini bu şekilde yönetip, bu büyüklükte zarara sokabilirler mi, çok merak ediyorum? Ne diyelim? Trabzonspor başkan ve transferde etkili olan yöneticilerin elinde adeta oyuncak olmuş! Hadi bu "oyuncak" yapılmaya da katlanacağız belki ama kulübü bu kadar zarara sokmak emin olun Trabzonspor taraftarının kanına dokunuyor!

HÜSEYİN TÜRKMEN GÖNDERİLMEMELİ!

Son yıllarda alt yapıdan gelerek Trabzonspor A Takımı’nda forma giyen genç savunma oyuncusu Hüseyin Türkmen, gözden çıkarılmış gibi. Teknik direktör Abdullah Avcı, savunma bölgesinde oyuncu fazlalığını azaltılması için yönetime verdiği raporunda ‘Türkmen de gönderilebilir’ yazısı yer aldı. Türkmen, Ümit Milli Takım’da yer aldığı maçlarda sakatlandıktan sonra malum hastalık geçirince formasını kaptırdı. 21 kişilik kadroda yer aldı ancak oyuna dahil olamadı.

Trabzon’da Yusuf Yazıcı, A.Parmak ve A.Kadir Ömür’e verilen tepkiler maalesef Hüseyin Türkmen’e de yapıldı. Bence Hüseyin Türkmen, Trabzonspor kadrosunda tutulmalı. Yoksa pişmanlık duyulmasın. Türkmen, kendini aratmasın. Bunun örneklerini çok yaşamıştır Trabzonspor. Bu takımın efsane yöneticilerinden Kenan İskender’e birçok teknik direktör böyle raporlar verirdi. İskender ise o raporu veren hocaya, ‘Yavrucuğum bu oyuncu kadromuzda kalsın. Bakarsın lazım olabilir’ diyerek gençleri korurdu. Bilmem anlatabildik mi bazılarına. Hoca’nın her raporuna ‘Kelle sallamak’ yöneticilik değildir.

HOSSEINI YÖNETİCİLRERE DUDAK ISIRTTIRDI!

Uzun bir aradan sonra İstanbul’da 2-1 galip gelen Trabzonspor’da ilk 11’de forma giyerek büyük takdir kazanan İranlı savunma oyuncusu Majid Hosseini, teknik heyetin yanı sıra yönetim kurulunun da büyük beğenisini kazandı. Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde aralarında sohbet yapan bir takım yönetici, Hossein’nin futbolunun çok beğendiklerini birbirilerine anlatırken bu oyuncu ile yeniden sözleşme yapmaları gerektiğini ileri sürdüler. İşte Trabzonspor yöneticilerin futbol bilgisi bu kadar. 6 aydır forma verilmeyen bu oyuncunun neden oynatılmadığını hiç sorguladılar mı? Ne güzel atla uçağa git seyahate. Ekmek elden su gölden. Hiçbir katkınız yok. Yağma Ali Ahmet’in böreği

TRABZON’UN GURURU İSKOFYASPOR

Çarşıbaşı Trabzon’un şirin güzel ilçelerinden biridir. Keşan’ı ile dünyada tanınmaktadır. Bu şirin güzel ilçemizin gururu olan İskofyaspor Voleybol takımı ilimizi 2. Lig’de temsil etmektedir. Tamamen amatör ruhla genç başkanları Hayri Çakır öncülüğünde antrenörleri Coşkun Karadeniz’le namağlup olarak ligde birinci sırada yer almaktadır. İskofyaspor başkan, antrenör ve sporcuları kendini her zaman destekleyen ve yanlarında olan Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Ayhan Pala’ya teşekkür ziyaretinde bulundular.

Başkan Pala, “İskofyaspor ilimizin gülen ve başarılı yüzü olarak bizi mutlu etmektedir. Başkanımız Sayın Murat Zorluoğlu’nun talimatları ile her daim yanınızda ve destek olmaya devam edeceğiz. Başkanımız da sizlerin maçlarını yakinen takip etmektedir. Sizler sayesinde genç voleybolcularımız bu spora ilgi gösterecek gelecekte daha büyük başarılar gerçekleştireceğinize inancımız tamdır.”

Başkan Hayri Çakır da, “Başta Başkanımız Sayın Murat Zorluoğlu’nun ve sizlerin desteğine çok teşekkür ederiz. Bu destek bizler için çok önemli” dedi.

Sohbetten de anlaşılacağı gibi artık Büyükşehir Belediyesi, amatör sporun emrinde onlara ellerinden geldiğince destek oluyor. Bu kurumsal desteğin değeri o kadar önemli ki geçmiş dönemlerde spora destek vermeyen Belediye anlayışından şimdi her daim destek veren belediye anlayışına geçilmesi amatör spor için büyük anlam taşıyor.

Teşekkürler Başkan Zorluoğlu, teşekkürler Pala, gelecek sizinle daha güzel olacak buna inanıyoruz.

KADİM DOSTLAR BİR ARADA

Yıllar çok çabuk geçse de dostluklar asla unutulmuyor... Krem Yavuz'un çocukluk arkadaşı Fuat Karanis bir süre önce İstanbul'a yerleşmiştir. Ancak İstanbul onu biraz olsun yormuştu ki pandemiyi de dinlemeyerek kutsal topraklara ayakbastı. Krem Yavuz, Fuat Karanis'i duyar duymaz hemen ekibi topladı ve soluğu Yalıncak'ta aldı. Covid'ten biraz sıkıntı çeken ve 12 gün hastanede kalan Krem Yavuz, Trabzonspor Genç Takımından arkadaşı Galip Değerli'yi de alarak doğruca meslektaşım değerli büyüğüm Osman Çavuşoğlu abimin yanına gitti. Burada Fuat Karanis ve Osman Çavuşoğlu ile buluşan Krem Yavuz ve Galip Değerli birlikte kır havası almak için Yalıncak köyüne doğru yola çıktılar. Kısa bir yürüyüşün ardından yöre insanı Habib Keleş ile rastlaşınca mesafeyi koruyarak yorgunluk atmak istediler. Habib, ağır misafirlerini rahat ettirmek için hemen çimlere sandalyeleri kondurdu...

Sohbet spordan ve ülke gündeminden açıldı. Herkes sohbetin bir ucundan yakaladı. Söz sırası Krem Yavuz'a gelince gülmek bedava diyerek birbirinden güzel esprilerle sohbete renk kattı... Belli ki Covid yüzünden çektiği sıkıntıyı üzerinden atmıştı. Güneşli ve oldukça ısıtıcı bir havada geçen sohbet döndü dolaştı Trabzonspor'a geldi... Krem Yavuz kısa süre önce Teknik Direktör Abdullah Avcı ile telefonda konuştuğunu ve Trabzonspor'u bu sene değil belki, ama seneye herkesin parmak ısıracağı bir takım izlettireceğini söylediğini ifade etti... Güzel bir günün ardından Fuat Karanis'i yolculamak üzere ayrılan kadim dostlar, yazın bir daha buluşmak için sözleştiler...

TÜRK FUTBOLU YABANCI ÇİFTLİĞİ OLDU

Trabzon amatörünün çilesini bu işe gönül veren hocalar çekiyor. Özellikle alt yapıda çalışan ve Trabzon futboluna bir iki genç yetiştirmek için gecesini gündüzüne katan bu cefakâr hocalarımıza destek verilmeli. Bunlardan bir tanesi de 25 yıl aşkın amatör ve profesyonel kulüplerin alt yapılarında çalışan Bilal Altunbaş.

Birçok amatör takımda hocalık yaptı. Şu an Erdoğduspor’un alt yapısında görevini sürdüren Altunbaş, ‘Tabii ki herkesin istediği gibi Trabzonspor’un alt yapısında çalışma isteğimiz oldu. Maalesef bizler kendimizi yıllar geçerken donatırken başta Trabzonspor gibi diğer profesyonel kulüplerin altyapıları hep geri gitti bu da bizi üzdü’ diyor.

 Bilal Altunbaş, ‘Kimsenin adamı olmadım. İşimizin adamı olmakla maalesef suç işledik. Niye diye sorarsanız. Futbolda Türkiye’nin çimentosu Trabzon’du. Ama biz bunu kaybettik. 6 sene önce Trabzonspor alt yapısından nice yıldızlar yetişti Avrupa’ya gitti. Bugün gelinen noktaya baktığımızda bu çimentoyu kuruttuk. İzmir Altınordu’dan 7 tane bu sene oyuncu alındı nerede bu oyuncular? Hepsi kayıp. Bizim alt yapılarımızda ve çevre il takımlarında çok iyi oyuncular var. Trabzonspor’u yönetenler amatörün alt yapısına gözlerini kapattı. Başka yerlere yelken açtı. Paralar da har vurup harmana savruldu. Başta Trabzonspor olmak üzere hiçbir profesyonele kulüp altyapıya önem vermiyor, neden mi? Transfer yaparak alt yapı kurulmaz hocaların yetiştiriciliği antrenörler ne iş yapar yetenekli futbolcuları bile antrenör arkadaşlar yeterli olmadan yok ediyoruz. Bu torpil adamcılık başta Trabzonspor’u bütün Türk futbolunu yok etti. Bütün profesyonel kulüpler yabancılar çiftliği oldu.