İntihar eden genç kızımız sonrası, onları kategorize ederek gençleri ,”Starbucks’a giden Kemalist Piçler! “ Diye ayrıştıran insanlıktan nasibini almamış zavallılar!
İğrençsiniz!
Gerçekten iğrençsiniz!
 
Gençleri saçları, giyim kuşamlarıyla yaftalayarak, onları ideolojilere göre bölerek pasif konuma getirmeye çalışanlar!
Düşmana hacet yok! Çünkü siz yedi düvel düşmandan daha betersiniz!
 
Kendileri gerçekleştiremedikleri okuma sevdasıyla, olurda bir baltaya sap olur hayatını kurtarır umuduyla, anaların kollarında ki bilezikleriyle, yoksul babaların üç beş kuruş birikimleriyle okumak için Anadolu’dan büyük şehirlere gönderdikleri o çocukların hallerini bilmediğiniz nasılda belli.
Evde doğalgaz parası ödememek için Starbucks’ın bir köşesine sinerek bir bardak çay bedeli karşısında tüm gün boyunca aç karnıyla ödev yapan, ders çalışan, gidecek sıcak bir yeri olmayan o çocuklara, bir bardak çay ısmarlamayı bilseydiniz çocukların çektiklerini de bilirdiniz.
Eğer kalbinizi kinden nefretten sıyırmayı becerebilseydiniz, yurt bulamadıkları yada o ücreti veremedikleri için cümbür cemaat kiraya çıktıkları bodrum kat köşelerinde evde elektrik parası ödememek için mecburen bir yerlere sığınarak elektrikten yararlanmaya çalıştıklarını da bilirdiniz!
Bulaşıkçılık yapmak için girdiği iş yerinde daha ucuza çalışıyorlar diye işini Suriyeli’ye kaptıran, kış günü hırka ile dolaşan Kemalist diye aşağıladığınız Atatürkçü gence rastladığım gün üzüntümden kahroldum ben! Çaresizlik içinde verdiği hayat mücadelesi o kadar etkileyiciydi ki... Tabi işinize geleni gördüğünüz için size hava hoş.
Sorarım! Kemalist Piçler dediğiniz gençlerimiz Starbucks’a gidiyor da muhafazakar gençler gitmiyor mu?
Gidiyorlar tabi ki...
Gidecekler de!
 
Yine sorarım size, Kemalist gençler intihar ediyor da muhafazakar gençler intihar etmiyor mu?
Sadece 2018 yılında 3 bin 161 kişi intihardan hayatını kaybetti!
Günde ortalama 8 kişi!
Bundan haberiniz var mı?
Takmışsınız Kemalist de Kemalist! Ölene saygınız yok anladık da, bari yaşayamadıkları gençliklerine saygı duyun!
 
50 yaş sonrası antropoz ve menapoz dönemlerini bir türlü aşamayan moronlar!
Allah aşkına o zehirli dillerinizi çekin gençlerin üzerinden!
Zira emin olun, onlar sizsiz çok mutlular!
Onları birbirine düşüren sizlersiniz!
Siz hayattan nasibini bir türlü almayı beceremeyen hırstan vicdanlarını kaybeden zavallılar!
Siz!
 
******************
“Gücümüzü, yüreğimizi birleştirelim. Adaletin zaferi için, vicdanları ayaklandırmak için, alınterinin hakkı için, özgür bir gelecek için, barışın aşkı için, sonuç olarak sol memenin altında ki cevahiri karartmamak için, yaşasın sol, yaşasın sosyal demokrasi, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Ben Cumhuriyet Halk Partisi Birinci Bölgeden aday adayıyım. Aday sıra numaram 36.”
 
 
Yok, yok ben değilim. Bana ait değil bu sözler.
Bu sözler, gittiği kuaför salonunda kendisine ayrıcalık verilmediği gerekçesiyle ojesi geç sürülen ve bu yüzden, işletmeye ruhsat iptali cezası verdiği iddia edilen kocası Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, kendisi de CHP İstanbul vekili olan Gamze Akkuş İlgezdi’ye ait.
 
Bekleme sırasında öne alınmadığı için, işletmenin bir kısmına ruhsatsız diyerek ceza kestiren vekili topa tutan seçmene sesleniyorum...
Neden bu kadar kızıyorsunuz ki?
 
Daha geçen ay bütün vekiller trafikte geçiş üstünlüğü alırken iyi hoştu, sesiniz çıkmıyordu da, şimdi mi olay oldu?
Ojelerini de sürdürecekler, uçağı da bekletecekler, trafikte de basıp gidecekler...
Sonuçta siz alıştırdınız!
Ben değil!
Ben, öğrenci yemeğinden ucuza yedikleri yemeğe dahi  karşıyım!
Kısacası; kendi partinizin vekili yanlış yapınca -doğru- farz edip susar, karşı düşüncenizde ki partili vekil yanlış yapınca -kıyameti koparırsanız- siz alırsınız 2.300 tl. Onlar alır 23.000 tl...
 
********************
Geceleri uyumam ben.
Yatışım mutlaka sabah 7’yi bulur.
Çarşamba gecesi önce, -İran Irak’ta bulunan ABD üssüne füze attı- haberi düştü sosyal medyaya. 06.30 civarında da İran da ,Ukrayna uçağının kalkıştan kısa bir süre sonra düştüğü haberi.
İki dakika sonra da bir haber ajansı uçağın düşme görüntülerini yayınladı. Büyüterek izlediğim de uçağa kalkışından kısa bir süre sonra beyaz parlak bir cismin çarptığını gördüm ve ajansın yorum sayfasına  “ Düşürüldü mü acaba?” Diye yazdım. Ki bu bariz belli oluyordu.
 Sayısız senaryodan günler sonra, İran’ın “uçağı füze ile yanlışlıkla vurduk” itirafını duyunca “ Bu kadar basit mi yani? 176 kişi ölüyor ve yanlışlıkla! Bu adamlar nükleer bomba için uğraşıyorlar, ya yanlışlıkla deyip o bombayı bizlere doğru savursalar? Ne yapabiliriz ki? Sonuçta yanlışlıkla “ deyip çıkıyorlar işin içinden, bu mudur bürokrasi? Diyerek kendi kendime konuştum durdum.
 
Objektif düşününce o gece İran’ın yaptığı her şeyin koca bir fiyasko oluşunu da görüyor insan.
 
Körfez, yani İran’ın hemen yanı başı Amerikan Savaş Gemileriyle  doluyken, sen kalk komşu ülke Irak’taki ABD üslerine füze savur...
Ve kimsenin de burnu kanamasın!
Ama  ne hikmetse, yolcu listesi elinde olan ve kendi havalimanından kalkan 71 İran’lı diğer yolcularla birlikte havaya uçsun!
Ne tiyatro ama...