Cebren değilse de  şike, teşvik,  kollama, kayırma, ön kesme, yan çıkma, arkadan dolanma gibi  alavere  dalaverelerle Süper Lig’de dört, 2.Lig’de de bir şampiyonluğu elinden alınan Trabzonspor’un bütün girişimleri sonuçsuz kalınca taraftarının tek sığınağı da ilahi adalet olmuştu..

Ve o adalet geç de olsa bir bir kapatıyor hesapları..

Kimisini tepe taklak edip sürünmek üzere alt liglere yuvarlıyor..

Kimisine de arifeyi gösterip ‘Bayram senin neyine’ dedirtiyor..

Beşiktaş’ın yenildiği haftada galip gelse, son maçında şampiyonluk turu atacak olanların çimlere uzanmış yıkılmış hallerini görünce, kalp krizinden vefat eden, incir ağacının dalına kendisini asarak genç yaşta hayatına son veren Trabzonsporluların hüzünlü sonları geldi aklıma..

Aldığınız onca ah peşinizi bırakacak mı sandınız?

Ve de babasının kapıcı olduğunu öğrenip, tribüne ‘İki ekmek bir şişe süt’ yazılı pankartı asarak güya alay ettiğimiz Rıza Hoca da gösterdi size Dünya’nın kaç bucak olduğunu..

Limitleri aştınız, milyon Euro’lar saçtınız..

UEFA Konfederasyon Lig’ine gitmek için mi?

Hayrını görün!

GENÇLER GENE DÖNSENE GÖRELE’DEN!

Ve o ilahi adalet ayrıca Trabzonspor’a yıllar sonra bir şans daha tanıdı.

‘Alın’ dedi ‘Size tarihi bir hesabı kapatmak için fırsat veriyorum..

Görün  hesabınızı..’

Belli bir yaş grubundakiler bilir ama gençler bilmez.

Anlatalım ne demek istediğimizi ..

1972-1973 futbol sezonu. 2.Lig Kırmızı Grup’ta Trabzonspor ile Kayserispor son haftaya 27’şer puanla girerler ancak Kayserispor 3 gol averajla liderdir.

Trabzonspor sahasında  Gençlerbirliği, Kayserispor da Orduspor’la karşılaşacak..

Kayseri Ordu’yu taraftarının telleri kesip öyle izlediği maçın son dakikalarında attığı golle 1-0 yener averaj farkı 4 gole çıkar.

Tarih: 27 Mayıs 1973

Yer: Trabzon Şehir Stadyumu.

Trabzonspor, Gençlerbirliği ile karşılaşacak. Rakibini 5 farklı yenerse muradına erecek Birinci Lig’e yükselecek.

Her ne kadar ‘Sahaya çıkmayacaklar, Ankara’ya geri döndüler’ gibi laflar ortalıkta dolaşıyorsa da bir umut.

Tribünler tıklım tıklım, Trabzonspor ısınıyor, rakibini bekliyor.

Biz de 19 yaşın coşkusuyla kapalı tribünün yol tarafındaki kısmındayız. Gözümüz yolda. Ha geldi, ha gelecekler.

Ve  tabi gelmezler, sahaya da çıkmazlar..

Görele’ye kadar gelirler ama 3-0 hükmen yenilgiyi göze alıp Ankara’ya dönerler.

Tabi 3-0’lık bu sonuç Trabzonspor’a yetmez ama  hem 5 farklı yenildiğinde küme düşecek olan  Gençleri kurtarır, (O zaman puan silme yoktu) hem de Kayseri’yi şampiyon yapar!.

SEZONUN EN ÖNEMLİ MAÇI

Bu yüzden Trabzonspor için sezonun en önemli maçı bu Gençlerbirliği maçıdır.

Bence Fenerbahçe maçından bile önemlidir.

Sakın ola ki Abdullah Hoca ‘Son maçtır aslara izin vereyim, gençleri sahaya süreyim’ gibi bir yanlışa düşmesin.

Asla ve de asla..

Ve tercümanlar bu hikayeyi yabancı futbolculara mutlaka anlatsın..

Ve o Gençlerbirliği Akyazı’dan kesinlikle küme düşmüş olarak ayrılsın..

Kısasa kısas.

Madem öyle işte böyle demek şart.

Aksi takdirde hocasından, futbolcusuna alayına kırmızı kart!

Ve de şunu da ekleyelim: Gençler gene dönsene Görele’den!..

NOKTA ATIŞI ŞART

Her transfer döneminde olduğu gibi ortalıkta yine bir sürü isim dolaşıyor.

3 milyon, 5 milyon Euro’luk bonservis ücretlerinden söz ediliyor.

Herkes bilir de, bir kez daha hatırlatalım..

Yine menajerlerin oyununa gelmemek, işi yaramayacak isimlere zaten olmayan parandan çuvalla vermemek lazımdır.

Ve de bir futbolcunun kendi takımında çok iyi şeyler yapması sende de başarılı olacağını göstermez.

Organ ne kadar sağlıklı olursa olsun, bünyeye uymazsa at çöpe!

Takviyeye ihtiyaç duyulan yerler bellidir oralara nokta atışı yapılmalı.

Şimdiye kadar aldıkları bir işe yaramayanları da  bu transfer işine hiç karıştırmamalı..

SINIFLANDIRMA HASTALIĞI!

Diyelim Fatih Tekke’den söz açılıyor, ‘Çok çok iyiydi mükemmeldi’ diyorsunuz hemen atlıyorlar ‘Ne yani, Hami kötü müydü?’

Yahu, konu Fatih’ten açıldı onun için görüşümüzü söyledik, Hami ne alaka!

Hami’yi sor onu da anlatalım.

Bazı transferleri eleştiriyorsun, ‘Sen bu yönetime muhalif misin?’

Hocanın icraatına iki laf ediyorsun, ‘Ne yani bu gitsin de kim gelsin, sen kimi istiyorsun?’

Bizim çocukların hatasını yazıyor, ‘bunları, şunları yapmayın’ diyorsun cevap hazır: Sen Trabzonluları istemiyor musun?’

Yabancıya bir şey diyorsun, ‘Bırakın bu yerel kafaları, yabancıya karşı mısın?

Siyasete zaten hiç girmiyorum..

O konuda kimseyle iki kelime sohbet edemez olduk çoktandır..

Bu sınıflandırma hastalığı yüzünden.

İlla seni bir kalıba koyacaklar..

‘Öyle dedin ondansın, böyle dedin bundansın’

Değiliz kardeşim değiliz.

Ne ondan olduk, ne bundan, ne de  şundan..

Doğru bildiğimize doğru dedik  alkışladık, yanlış gördüğümüze yanlış dedik eleştirdik..

Böyle yapmaya da devam edeceğiz.

Bu kadar basit..

Hem sen kötü sonuçlardan sonra Trabzonspor’u yerden yere vururken Fenerbahçeli olmuyorsun da,  bizi niye illa bir yerlere yamamaya çalışıyorsun!

Galiba en iyisi Freud’un sözlerini dikkate almak.

Bakınız ne demiş muhterem: Olgunlaştıkça kimseyle uğraşasın gelmiyor. Kendini yetiştirememiş insanlardan uzaklaşıyorsun. Seni hasta edecek insanlarla birlikte olmaktan vazgeçiyorsun.

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ

1974-75 Yılı Türkiye Liselerarası Futbol Şampiyonu Trabzon Affan Kitapçıoğlu Lisesi. Kadroda  Giray Bulak, Serdar Bali, Galip Değerli, Kaleci Alptekin Nazifoğlu, Şenol Kutrup, İsmail Batur da var. (Kamil Gündoğdu Arşivi)