Bu haftaki yazı, bu yılki mezuniyet töreninde, eğitim bilimleri bölümü adına yaptığım konuşma metnidir.

Sayın Dekan’ım,

Kıymetli Hazirun,

Sevgili yeni eğitimciler!

Hepinizi sevgi ve saygıyla selâmlıyorum.

Uzun bir maratonun mutlu sonuna gelmiş bulunan siz yeni eğitimciler, dört yıl boyunca ortaya koyduğunuz çabaların semeresini almanın zamanı bugün… Bu durumdan ne kadar gurur duysanız haklısınız, sizi tebrik ediyorum.

Sevgili yeni eğitimciler, işin sonuna geldiğinizi sanmayın. Aslında işe yeni başlıyorsunuz; Allah yeni işinizde yolunuzu açık etsin.

Biliyorum, nasihatten hoşlanmazsınız; vaazdan hiç hoşlanmazsınız!.. Buna rağmen hocalık hakkımı kullanarak birkaç noktaya işaret ederek, yolunuza bir ışık vermeme müsaade ediniz:

*İşinizi seviniz, unutmayın ki sevdiğiniz mesleğe giremediyseniz girdiğiniz mesleği sevebilirsiniz yeter ki sevmek isteyiniz!..

*İşinizde başarılı olacağınıza inanın; inanmanın başarınız yarısı olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayın.

*Öğrenmeye açık olun. Yani çocuk, genç, yaşlı, aklınıza gelen her insandan bir şeyler öğrenebileceğinizi bilerek öğrenmeyi öğrenen bir birey olmaya çalışın.

*Daima büyük düşünün. “Bir evim, bir arabam, bir yazlığım…” hayali kurmak küçük düşünmektir. Bir öğretmen olarak zengin olamayacağınızı unutmayın. Ama bir öğretmen olarak yetiştireceğiniz insanların gönüllerine girerek dünyanın en mutlu insanları olabilirsiniz. *En az on yıl sonra nerede olmak istediğinize şimdiden karar verin. Ben 1976 yılında eğitim enstitüsü öğrencisiyken bir hocamın yol göstermesi ile “eğitim bilimlerinde doktora yapacağıma” karar vermiştim. O zaman hayal ettiğim bu durum aslında benim vizyonumdu. Çizdiğim bu vizyonuma tam yirmi yıl sonra ulaşabildim; 1996 yılında eğitim yönetimi teftişi planlaması ve ekonomisi alanında doktorayı tamamladım. Gelecekte nerede olacağınıza dair ortaya koyduğunuz vizyonunuz sizi büyük düşünmeye yönlendirir; küçük düşünmeyin, büyük düşünün!..

*Sizin işiniz insan yetiştirmektir. Bu da eğitimle olur. Eğitimin onlarca tanımı yapılmıştır. Benim eğitim tanımım da şöyledir: Bireyin insan olma sürecine eğitim denir. İşte siz bu sürecin bir numaralı kahramanısınız. Eğitim fakültesinde almış olduğunuz eğitimin okuldaki eğitimcilik sürecinde sizi daima etkin tutacağından hiç kuşku duymuyorum. Çünkü sizi bu noktaya getiren hocaların emeklerinin boşa gitmeyeceğine inancım sonsuzdur.

Değerli veliler,

Bu yeni eğitimciler sizin eserinizdir; bu eserinizle ne kadar gurur duysanız haklısınız. Unutmayın ki, bir ana-babanın çocuğuna bırakacağı en büyük servet/miras eğitimdir! Çocuğunuza eğitimin dışında bırakacağınız maddi kazanımların hepsi geçicidir; iyi bir eğitim

ise kalıcı ve geleceğimizin garantisidir. Eğitimini garanti altına alamamış toplumların geleceğe ümitle bakmaları mümkün değildir.

Çocuklarınız sizin çocuklarınızdır ama sakın onlara çocuk muamelesi yapmayın; onlar artık sorumluluk sahibi bireylerdir.

Değerli veliler, sakın çocuklarınız için yaşamayın! Onların yeni bilgileri sizin tecrübeleriniz var; bu ikisini aile içinde değerlendirerek bir sinerji yaratmak, sizin liderliğinizde olacaktır.

Sevgili yeni eğitimciler/rehber öğretmenler, yolunuz açık ve sağlığınız her daim yerinde olsun!.. Güle güle…