Sevgili Okurlar,
Zaman, zaman dünya üniversitelerinin sıralamaları geliyor.
Türkiye’den listeye bazen üniversite koyarlar bazen koymazlar.
Bu kriterleri belirleyenler ve açıklayanlar;  ABD’nin dünyanın demokrasi çetelesini tutanlar gibi iseler hiç ama hiç üzülmeyin!
Önyargılıdırlar.
Türkiye’de son yıllarda eğitimde güzel işler yapılıyor.
Hem ilkokullar da hem orta ve lise kısmı ve üniversitelerde icatlar var,
Üniversitelerle ilgili olarak eksikliğimiz şu kaygı: ‘Aman oğlumun kızımın bir üniversite diploması olsun!’
İşte bunu almak için eğitim kriterine bakmadan özel üniversitelerde bu diplomayı verenler var.
Eğitimin kalitesi buradan düşüyor.
Yani vasıfsız üniversite mezunları ile sokaklarımız doldu.
Taşıyor da!
Trabzon hem liseye geçiş sınavlarında, hem de Üniversite sınavlarında 35.sıralardan öne doğru gelmiş ve ilk 10 içinde yer almışız.
Bu önemli biri başarı.
Bu başarının sırrı, alanındaki uzman eğitimcilerin ve yöneticilerin özel dersanelere geçmesinin önünün kesilmesi ve devlette kalmaları.
Bunun yanında Milli Eğitim Müdürlüklerindeki disiplin ve organize olmalarının önemli katkıları var.
Trabzon ve Rize için seçme öğrencilerin sınavlara sokulduğu, başarı grafiğini düşürecek öğrencilerin bekletildiği yönünde iddialar da kulağıma geldi.
Her ne olursa olsun, Trabzon’un  başarısının yukarılara çıkması tesadüfi olmadığını bilelim.
Koronavirüs sürecinin önemli bir başlığı da eğitimdeki sancılardır.
Milli Eğitim bakanı elinden gelen gayreti gösterdi ve eğitimi video konferans sistemi ile gerçekleştirmeye çalıştı.
YÖK’de yine üniversiteleri bu yönde yetkilendirdi ve onlarda büyük çaba gösterdiler.
Ancak mağduriyetlerde yaşanmadı değil.
Örneğin bu mağduriyetlerden en önemlisi Üniversite sınavlarına yönelik oldu.
Öğrenciler en verimli süreçlerinde eve kapandılar.
Sınıfta kalma uygulaması kaldırılsa ve öğrenciler üniversite sınavında ilk yarı yıldan sınava tabi tutulacak olsalar da sıkıntı var.
Sancı şu,
Liselerden mezun olup üniversiteye hazırlanan ve bir dersaney giden öğrenciler yeniden başladılar.
Dersanelerde sosyal mesafa kurallarına göre eğtim alıyorlar.
Oysa aynı öğrencilerle sınava girecek ve sınavda aynı soruları cevaplayacak  olan özel ve devlet okullarındaki öğrencilere eğitim yok.
Dün sabah Açı dersanenin iki değerli eğitimcisi ile konuştum,
Fatih Tütüncü ve Sebahattin Saruhan.
Şunu önerdiler:
‘Geç kalınmış bir durum yok. Devlet okullarında okuyan son sınıf öğrencileri ile  özel okulların son sınıflarına da hızlandırılmış bir sınav hazırlığı yapılabilir.’
Bugün 4 Haziran,
Pazartesi başlansa, 15 günlük bir eğitim ilaç gibi gelir.
Kuşkusuz sağlık önemli.
Ancak  sağlıktan etkilenecek olanlar sadece  devlet ve özel okul öğrencileri değil tüm kesimlerdir.
Sınava girecek öğrencilere başarı diliyorum.