Çavdar, üyesi bulunduğu Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND)’nin aylık yayın organı UND’nin Sesi dergisinde yaptığı değerlendirmede, “Kışı geçirdik lakin yediğimiz ayazı unutmadık. 

Cumhurbaşkanımız, UND ile eşgüdümlü çalışmaları doğrultusunda Bakanlarını talimatlandırmalıdır. Komşu ülke Gürcistan’da, ihracatımıza kasteden çetelerle dahi baş edemiyorsak bir şeyleri sorgulamanın vakti geçmiş demektir. Lojistik Koordinasyon Kurulu derhal kurulmalı ve derneğimizle eşgüdümlü bir şekilde çalışmalarına aktif biçimde başlamalıdır” dedi.

2020 ZOR BİR YIL

Çavdar’ın açıklamaları şu şekilde: “Tüm dünyada görülen Covid-19 salgını nedeniyle 2020 yılı nakliye sektörü için zor bir yıl olmuştur. Vakaların başlangıç döneminde strateji belirlemeksizin gösterilen aşırı reaksiyon Türk Uluslararası Nakliye sektörünü dışarıda ciddi sıkıntılara düşürmüştür. Tüm dünya ülkelerinde, uluslararası yük taşımacılığı yasaklamaların dışında tutulmuşken Kazakistan-Özbekistan gibi ülkelerin sürücüleri, dolayısıyla araçları pandeminin ilk dönemlerinde Sağlık Bakanlığı’mızın önlemleri kapsamında sınırlarımızdan içeriye alınmamıştırlar. Bahse konu ülkeler mütekabiliyet kozlarını kullanmamışlarsa da sonrasında bize bu ülkelerin birkaçında acı reçeteler yazılmıştır. Bizler halen atılmış yanlış adımların faturalarını ödemekteyiz söz konusu ülkelerde. Basit bir örnek verdim, bu örneklerin haddi hesabı yok. Kışı geçirdik lakin yediğimiz ayazı unutmadık.  Böylesi olağanüstü dönemlerde, devlet atacağı adımları hassasiyetle hesaplamalı ve sektörün çatı örgütü olan UND’nin öngörü ve hassasiyetlerini gözeterek politikalarını belirlemelidir. 

LOJİSTİK KOORDİNASYON KURULU HAYATA GEÇMELİ

Bu noktadan sonra farklı bir konuya değinmek istiyorum. 2014 yılında 10. Kalkınma Planı açıklandığında “Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı” başlığı ve söylemi bizleri ziyadesiyle heyecanlandırmıştı. Lojistik ‘Koordinasyon Kurulu kurulacak ve bu kurul sektörel politikaları belirleyecek’ dendiğinde bir şeylerin yoluna girmeye başlayacağını ümit etmiştik. Ancak sonrasında alınmış kararların ardının gelmediğini üzülerek gözlemledik, öylece söndü o söylemler. Şimdi burada sorun paylaşarak kimsenin kıymetli vaktini harcamak gibi bir niyetim yok. Zira bu sektöre hasbelkader el uzatmış sıradan bir kimse dahi bu sektörün sorunlar deryasında kör topal bir şekilde yol almaya çalıştığını en az bizim kadar iyi bilir. Kime sorarsanız sorun en az bir düzine sorun sıralamakta mahirdir bu sektörün insanı. Bizim artık farklı şeyler konuşmamız gerekiyor. Neyi, nasıl, kiminle ve ne şekilde yapacağız, bizim oturup vakit kaybetmeden bunları konuşmamız lazım. Sektörümüzle teması olan Ulaştırma, Ticaret, Dışişleri, İçişleri, Maliye, Tarım Bakanlıklarımızla ivedilikle bir araya getirilmeliyiz. Cumhurbaşkanımız, UND ile eşgüdümlü çalışmaları doğrultusunda Bakanlarını talimatlandırmalıdır. Komşu ülke Gürcistan’da, ihracatımıza kast eden çetelerle dahi baş edemiyorsak bir şeyleri sorgulamanın vakti geçmiş demektir. Lojistik Koordinasyon Kurulu derhal kurulmalı ve derneğimizle eşgüdümlü bir şekilde çalışmalarına aktif biçimde başlamalıdır. Hangi devlet Türk uluslararası nakliye sektörü aleyhine ülkesinde tarife dışı engel oluşturuyorsa o ülkenin araçları Türkiye’de misliyle mukabele görmelidir. Kısasa kısastan daha büyük bir adalet olabilir mi. 

ÇOK BÜYÜK BİR  SEKTÖRDEN SÖZ EDİYORUZ

Bizim artık kendimizi savunmaktan daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var. Çok büyük bir sektörden söz ediyoruz. Bir bakanlığın 3-5 kişilik kadroya sahip bir daire başkanlığı tarafında yönetilemeyecek ölçüde bir büyüklükten söz ediyorum.  Öngörülü bir şekilde birkaç adım sonrasını hesaplayarak stratejik planlar geliştirebilen ve bu planları kabiliyetli biçimde hayata geçirerek lojistik gücümüzü yükselterek koruyabilecek profesyonel kadrolara ve bürokratlara ihtiyacımız var. Bize sağır olanlar tarafından çok fazla yıpratıldık ve fazlasıyla kan kaybettirildik. Devletle özel sektör ortak planlar doğrultusunda birlikte hareket etmedikçe tünelin sonunda ne Türk uluslararası nakliye sektörü için ne de Türk ihracatı için bir ışık olmayacak. Bunu başarabilirsek yarınlara ulaşabilir ve bize miras kalanı bizden sonraki kuşaklara aktarabiliriz.”
Bahattin BAŞTÜRK

Editör: TE Bilisim