Grup adına konuşan Ensar Vakfı Başkanı Ömer Topaloğlu Ayasofya Camii’nin yeniden müzeye çevrilmesini isteyenlere teki gösterdi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ensar Vakfı Başkanı Ömer Topaloğlu şunları söyledi; Fatih Sultan Mehmet Han’ın bizlere Trabzon’daki emaneti ve Fetih Mirası olan Ayasofya’mızın ibadethane olarak aslına döndürülmesinden sözüm ona estetik ve mimari gerekçelerle rahatsızlık duyan “İçimizdeki İrlandalılar- Yerli Oryantalistler” 2013 yılından bu yana zaman zaman bazı talihsiz ancak maksatlı açıklamalarla basında yer aldı. Aziz Trabzon halkında taban bulamayan ve bir karşılığı olmayan bu bir avuç insanın tepkilerinin yersizliğini, köksüzlüğünü ve lüzumsuzluğunu belirtmek amacıyla bu basın toplantısını düzenledik. Bugün; 1461’de fethedildikten sonra Ebu’l Feth Sultanımız 2. Mehmet tarafından bizlere cami olarak vakfedilen Ayasofya’nın 500 yılı aşkın bir süre ibadethane olarak kullanıldığını görmezden gelerek buranın camiye değil de müzeye elverişli olduğunu ileri sürenlerin göz ardı ettikleri bir meseleyi kamuoyunun bilgisine sunmak istedik. 

Bir Türk-İslam şehrinde herhangi bir binanın cami ya da mescit yapılmasından rahatsızlık duyulması kabul edilebilir bir şey değildir. Bunu hangi sivil toplum kuruluşu, hangi oda, hangi birim, hangi şahıs yaparsa yapsın milletimizin bu konudaki beklentisi bellidir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün geçtiğimiz yıllarda yapının Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na ait olması münasebetiyle açtığı dava, 2012 yılında sonuçlanmış ve Ayasofya Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. 

Bu devrin ardından vakıf senedine uygun olarak Ayasofya Camisi olarak kayıtlara geçen yapı, çeşitli işlemlerin ardından ibadete hazır hale getirilmiş ve hukuki olarak cami hüviyeti taşıdığından 2013 yılında ibadethane olarak hizmete açılmıştır. Ayasofya’nın aslı olan ibadethaneye çevrilmesi konusunda kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan spekülasyonlar milletimizin tarihi, kültürü, medeniyet değerleri ve beklentileri ile bağdaşmamakta, hukuki ve kanuni bir mesnet taşımaktadır.
 
Trabzon Sivil Toplum Kuruluşları olarak biz biliyoruz ki Ayasofya’nın Cami olarak halkımızın hizmetine açılmasından rahatsız olanlar, iki yıl önce İstanbul’da şehrin sokaklarına: “Zulüm 1453’te başladı.” gibi talihsiz, köksüz, ruhsuz cümleyi yazanlarla aynı düşüncenin mahsulüdürler. Ve bunların millette bir karşılığı bulunmamaktadır’ diye konuştu. 
 
Editör: TE Bilisim