KTÜ TIP Fakültesi Farabi Hastanesinin köklü bir kurum olduğunu ve 40 yılı aşmış bir geçmişi olduğu ifade eden Tekinbaş, hastanenin 1986 yılından itibaren gelişerek, büyüyerek ve genişleyerek hizmetlerine devam ettiğinin altını çizdi.

KAPASİTESİ YÜKSEK

KTÜ Televizyonuna konuk olan Tekinbaş şunları söyledi:

‘Bir bölge ve üniversite hastanesi. Kapasitesi yüksek bir hastane. Kapasite yüksek derken sadece yatak kapasitesi anlamında söylemiyorum. Hem yatak kapasitesi hem de yoğun bakım kapasitesi en önemlisi de yetişmiş personel açısından yeterli donanıma sahip personel açısından gerek hocalarımız gerekse diğer personellerimiz açısından bunu söylüyorum. Çok kapsamlı bir hastane. 831 tescilli yatağımız var. 100’ü aşkın üçüncü basamak yoğun bakım yatağımız mevcut. 41 tane ana bilim dalımız var. Çok kapsamlı kapasiteli bir acil servisimiz var. Bütün yan dallarıyla beraber hastanemizde eksiksiz hizmet sunuyor. Bu hizmeti sadece Trabzon’a değil, bölgemiz ve hatta bölgemiz dışındaki illere de sunuyor. Biz Erzincan’dan hasta alıyoruz, Erzurum’dan da hasta alıyoruz, Artvin’den de hasta alıyoruz, Samsun’dan da hasta alıyoruz. Türkiye’nin her yerinden hasta alıyoruz.’

HOCALARIMIZ BURADA YETİŞMİŞ

‘Özellikle ülkemizde beyin göçü çok yaşanıyor. Türkiye’den Avrupa’ya beyin göçü yaşanıyor. Anadolu’dan büyükşehirlere göç yaşanıyor fakat son yıllarda Trabzon’da böyle bir durum söz konusu olmadı. Ülkemizde yetişmiş söz sahibi hocalarımız var. O hocalarımızın tamamına yakını burada yetişmiş ve burada hizmetlerine devam ediyor. Bu durum hem hizmet kalitesinin ileri düzeyde olmasını sağlıyor hem yetişecek elemanlarında çok yüksek kapasiteyle yetişmesini sağlıyor. Bu bizim çok büyük bir avantajımız. Bu avantajı her açıdan hastalarımıza bu büyük bölge insanımıza yaşatıyoruz. Ondan dolayı da gurur duyuyoruz.’

ÖNCÜ ŞEHİR

‘Bölgesel çekim merkezleri var. Dünyada bölgesel güçler var. Biz de ülke olarak bölgesel bir güç merkeziyiz. Aslında ülkemiz içerisinde de düşünüldüğünde ülkemizde de bölgesel olarak öncü şehirler var. Trabzon, bu bölgenin öncü şehri. Trabzon’un bölgesel merkez olmasının sebebi sadece nüfusla açıklanabilecek bir şey değil. Şehirlerin de bir ruhu var. Bu ruh Cenevizlilerden ve Venediklilerden beri bu bölge önemli bir merkez olmuş. Sonra bir devlete başkentlik yapmış. Sonra Osmanlı Devleti’nde, fethedildikten sonra en önemli şehirlerinden birisi olmuş. Sağlıkta da bu önemin biz farkındayız. Bölgedeki diğer insanlar da farkında. Geçmişte de böyle oldu. İnşallah gelecekte de böyle olacak. Biz hastalıkların önemli bir kısmını tedavi edebiliyoruz. Hasta başka şehirlere gitmek zorunda kalmıyor. Takdir edersiniz ki az görünmekle beraber hem tanı hem tedavi açısından ciddi kapasitesi gerektiren hastalıklar mevcut.’

ALTYAPI YATIRIMI LAZIM

‘Bu bölgede Çocuk Kemik İliği Transplantasyon Merkezi sadece bizim hastanemizde var. Kan kanseri olan hastaların bir kısmı normal kemoterapi dediğimiz tedavi aşamalarını geçtikten sonra bunlara ileri tedavi yapılması gerekiyor. Bu ileri tedavi dediğimiz Kemik İliği Transplantasyon. Bu Kemik İliği Transplantasyon için hem yetişmiş eleman lazım hem ciddi bir altyapı yatırımı lazım. Bu tip yetişmiş eleman ve altyapı ihtiyacı yüksek olan hastalıkların teşhis ve tedavisi her hastanede yapılmaması gerekiyor. Yapılamıyor da zaten. Onlar bu işlerin görülebildiği merkezlere gitmesi lazım. Bizim bu şekilde tedavi ettiğimiz birçok hasta grubu var.’

YÜKÜNÜ TAŞIYORUZ

‘Pandemi dönemi, kurulu bir ortamdan hiç hayalini kurmadığımız alışık olmadığımız bazı insanlarımız hala daha inanmasa da hiç bilmediğimiz bir ortama getirdi bizi. Kalkıyorsunuz, alışkanlıklarınız değişmiş. Sevginizi gösterme şekli değişmiş. Ümitlerimiz farklılaşmış. Her şeyimiz farklılaşmış ve bu farklılaşan hayatlar çerçevesinde sağlık kuruluşu olarak sizlere çok önemli bir görev düşüyor. Diyorlar ki ‘Bu işle mücadele sizin probleminiz. Çünkü bu bir sağlık problemi.’ Biz baştan beri, bölgedeki en önemli hastanemiz olması nedeniyle pandemi döneminin içerisinde yer aldık. Pandemi içerisinde yer alırken bunun yoğun bakım ayağı var, servis ayağı var. Sağlık Müdürlüğümüz ile iş birliği içerisinde yeteri kadar yatak kapasitesi ayırdık. Hem yoğun bakımda hem serviste hem izolasyonda yeteri kadar yatak ayırdık. Aynı zamanda sadece pandemi değil bizim ilgilendiğimiz hasta grubu. Hatta pandemi bizim ilgilendiğimiz hasta grubu içerisinde çok önemli bir yere sahip değil. Biz bölgenin önemli hastalıklarının da yükünü taşıyoruz.

Bunu Sağlık Bakanlığımız ve Sağlık Müdürlüğümüzle istişare ettik ve dedik ki siz Sağlık Bakanlığımıza bağlı hastaneler, pandeminin yükünün önemli bir kısmını siz alın diğer hasta gruplarını da bizim tedavi etmemiz gerektiği anlattık. Bölgeden salgın dışındaki hastalardan inanılmaz bir başvuruyla karşı karşıya kaldık. Şu anda yaklaşık 3.500 tane hasta polikliniklerimizde muayene ediyoruz. Bu 3.500 hasta sadece sayı olarak görülmemesi gereken bir şey. Bize gelen hastalar basit hastalıklarla gelmiyor. Bize gelen hastaların çok önemli bir kısmı seçilerek gelen hastalar. Başka bir yerde aile hekimine gidiyor. İkinci seviye bir devlet hastanesine gidiyor. Oralardan seçilerek süzülerek bize geliyor. Dolayısıyla bu hastalara hem poliklinik hizmeti vermek hem servis hizmeti vermek hem ameliyat hizmeti vermek bizi çok daha fazla yoran bir hadise oldu pandemi döneminde. Tabi ki de pandemi döneminde yoğun bakım servislerimiz insanın hayata tutunmasını sağlayan en önemli merkezlerden biri oldu. Bizim hastanemiz eğitim hastanesi, geçmişi başarılarla dolu. Ciddi bir altyapısı ve hafızası olan bir hastane. Elbette ki bizim hastanemiz diğer hastanelere referans merkezi olma hem diğer hastanelerdeki sağlık ordusuna imkan sunma açısından görevi var. Onları rahatlatma görevi var. Pandemide de biz bu işi yaptık.’

BİZİ KORUYORLAR

‘Bizim insanımız ahde vefayı bilen insanlar. Elbette ki insanımızın içerisinde kişilik bozukluğu olan davranış problemi olan bunu ailesine yansıtan çevresine yansıtan insanlar var. Emin olun insanlar onlara yapmış olduğunuz hizmetin değerini biliyor. Bizi koruyorlar. Medyada ayda yılda bir tatsız olayların olması bizim insanımızın suçlanacağı anlamına gelmez. Bizim elbette hiç olmaması lazım. O insanların yüzde 99,9’u bize içten teşekkür ederek ayrılıyor. Bizim kılımıza zarar gelmemesi için gayret sarf ediyor. Herhangi birisi bizi üzecek davranışta bulunursa o yanındaki insanların o üzücü davranışta bulunan insana zarar vermemesi için yine biz gayret ediyoruz. Dolayısıyla insanımız kadir kıymet bilen Anadolu insanıdır.’

ANA HEDEFİM GÜZEL ANILMAK

Görevde olursunuz, olmasınız. İdari göreviniz olur ya da olmaz. Biz geldik suyun akışı gibi gidiyoruz. Bir açılış yaptık. İbrahim Özen hocamız uzun süre burada yöneticilik yaptı. Sağ olsun açılışımıza geldi. İbrahim hocamız artık bir vatandaş olarak buraya geliyor. İbrahim hocamızın bizim gönlümüzdeki değeri çok büyük. Arkasında güzel şeyler bıraktı. Önemli olan görevinizi bıraktıktan sonra ya da yaşamınız bittikten sonra sizi bu dünyada anacak olan hayır yad edecek insanların olması. Ana hedefim budur. Bu iş ağır bir iş.’

BİZ BULDUK

‘İmmünoterapi denilen kanser tedavisinde kullanılan bir tedavi şekli geliştirildi. Kemoterapiden çok daha etkili. İmmünoterapi, vücudun direncini arttırmak için ilaç veriliyor. Biz de diyoruz ki vücut direnci en çok mutlu olunca artıyor. Bazı şeyler vardır ki bilim daha sonra bunların bilimsel özelliğini ortaya çıkarır. Eskiden göğüs hastaneleri ormanın içine kurulurdu. Balkonlarına şezlonglar kurulurdu. Verem hastaları orada tedavi edilirdi. Çünkü verem hastaları direnci düşük hastalarda olurdu. Direnci düşük hastaları mutlu ederek onları veremle mücadelede dinç tutmaya çalışırlardı. Geldiğimiz noktada bilimsel olarak bunun böyle olduğunu biz bulduk. Vücut dirençliyse birçok hastalık o vücuda nüfus edemiyor.’

SALİH BIYIK

Editör: TE Bilisim