Çocuk sahibi olmak isteyip de tedavilere rağmen çocukları olmayan, çocuk özlemi çeken çiftlerin baş vurdukları tüp bebek merkezi tedavisi ile ilgili süreci Emriyolog Eray Güven ile konuştuk.
Güven’in açıklamaları şu şekilde: “
 
TÜM DÜNYADA UYGULANIYOR
 

Tüp bebek, 1978'de başlayan bir yolculuktur. İlk tüp bebek tedavisi İngiltere'de yapıldı. Sonraki süreçlerde ise gelişim aşamaları hala daha devam etmektedir. Tüp bebek bugün tüm dünyada uygulanan yaygın üreme tekniğidir. Normal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftleri, labaratuar ortamında çocuk sahibi yapmaktır. Anneden alınan yumurtalar ile babadan alınan spermler dış ortamda birleştirilerek bir kaç günlük gelişim sürecinden sonra tekrara anneye nakledilerek, hamile kalmasını beklemektir.
 
BİR SENE BEKLENEBİLİR
 
Tüp bebeğe müracaat yaş gruplarına ve hormon değerlerine ve sprem durumuna göre değişmektedir. Genç çiftlerde bir senenin sonunda düşünülebilir. Kimi hastalarda yumurta rezervi çok düşüktür, hiç vakit kaybetmemek gerekir. Yaşı çok ileri olanlarda vakit kaybetmemek gerekir. Normal yollardan çocuk sahibi olma durumunda çocukta sıkıntı olacaksa tüp bebek denenebilir. Tüp bebeğe gelen çift çok gençse ve hormon ile sperm değerlerinde anormal bir durum yoksa bir sene sonra tüp bebek tedavisine başlanabilir.
 
BAŞARI YÜKSEK
 

30 yasın altındaki hastalara bakıldığında başarı olasılığı  yüzde 60’lara kadar çıkıyor. Genel bir oran vermek doğru değil ancak yaş kriteri yükseldikçe başarı imkanı değişiyor. Tüp bebek tedavisine başladığında, bir kadın doğum uzmanı annenin yumurtalarındaki gelişimini sağlar. Sonraki süreçte yumurtalar dışarı alınır. Babadan gelen spermlerin en iyilerini seçerek, yumurtaların içine enjeksiyonu sağlanır. Aşılama ise, kadın doğumcu yumurtaları geliştiriyor. Babadan alınan spermler özel yıkama yöntemleri ile içlerinden en iyisi seçilerek bir tüpe alınır ve oradan enjektöre alınır. Gelişen yumurtalar dışarıya alınmadan annenin vücuduna sperm enjeksiyonu ile beraber döllenmesi bekleniyor.
 
BİR AYLIK SÜREÇ
 
Tüp bebek tedavisinde çocuk sahibi olmak isteyen anne adayı, adet döneminin ikinci yada üçüncü gününde ilaca başlıyor. Yaklaşık 12 gün kadar ilaç süreci olabiliyor. Sonraki süreçte yumurta toplama sürecine geçiliyor. Yumurta toplandğı zaman labaratuarda işlemler yapılıyor. 3 ila 6 gün arası bekleme süreci var. Bu süreç toplamda 20 günlük bir süreçtir. Sonraki süreçte de 12 gün içerisinde sonuç gelir. Anne adayı bir ay içinde hamile kalıp kalmadığını öğrenebiliyor.
 
STRES BÜYÜK ETKEN
 
Ülkemizdeki gebe kalma sürecindeki düşüşün bir çok nedeni vardır. Güncel yaşamdaki radyasyon oranları, beslenmemiz, hareketsiz kalmamız, spermler çok sıcak ortamlarda yaşayamaz, bundan kaynaklı ve stres bazlı bir çok neden hamile kalma şansını azaltıyor. Bir çok parametresi var. Stres en başında gelenlerden bir tanesidir. Stres vücudun tüm metobolizmasını değiştirebiliyor. Bundan dolayı anne baba olmak çok zor olabiliyor. Yaşam kalitesi de çok önemli. Geçmişte köylerde anne babalarımız daha sağlıklı besleniyordu. İşin temelinde sağlıklı beslenme var.

 
EMRİYO İLE ÇOCUK SAHİBİ OLABİLİRSİNİZ
 
Genetik tanı dediğimiz işlemde, çok fazla düşüğü olan, yaş problemi olan ya da bir türlü gebe kalamayan çiftlerde, normal tüp bebek tedavisi yapıldıktan sonra embriyoları küçük bir biyopsi ile tüm genetik haritaları çıkarılarak, sağlıklı bebeğin hangi emriyodan olacağına bakılıyor. Tüp bebekte çocuk sahibi olmanın yanı sıra sağlıklı çocuk sahibi olma çalışması da yapılmaya başlandı. Bu süreçte de genetik tanı büyük yardımcı oluyor. Bekar olan birisi üreme hücrelerini etkileyen bir probleme sahipse yumurtasını ya da spermini dondurabilir. Kemoterapi alınması gereken durumlar bunların başında gelir. Daha sonra bir evlilik durumunda eşi ile birlikte gelip dondurulan hücrelerinden embriyosu yapılıp anne ya da baba olması sağlanabilir. Hızlı dondurma yöntemi ile dondurulan embriyolar daha sonra kullanılabilir. Ülkemizde de artık buna izin veriliyor. Üreme ile bir problem yaşanacaksa yumurtalar istenilen süreçte saklanabilir. Daha sonra evlenince eşi ile gelip embriyosunu kullanabilir. Dondurulan embriyo, yumurta ve sperm istenilen süre saklanabilir. Yalnızca hastanın her sene gelip hücrelerinin dondurulduğu tüp bebek merkezine ‘hücrelerimizin saklanmasına devam etmek istiyoruz’ diye bir dilekçe vermesi gerekli. Bu dilekçe ÜYTE sorumlusu ve ÜYTE laboratuvar sorumlusu tarafındanda imzalanarak sağlık il müdürlüklerine yönlendirilir ve hastanın hücrelerinin saklanmasının devamı sağlanabilir. Hastanın gebe kalması için elden gelenin fazlası yapılıyor. Bir çifti mutlu olduğu zaman buda bize büyük mutluluk veriyor.”
Bahattin BAŞTÜRK
Editör: TE Bilisim