Son dönemlerde yazılı ve görsel basında yer alan kayıp kaçak konaklama yerleri ile ilgili çıkan haberlerin masaya yatırıldığı toplantıdan sonra açıklama yapan TURGEP Yöneticileri Faruk KESKİN ve Çetin ŞAHİN şu görüşlere yer verdi. 

Kayıp kaçak yerler her sektörde olduğu gibi konaklama sektöründe de hepimizin kanayan yarası. Her sektörde olduğu turizmde de şehrimize yakışmayan işletmelerin tespitlerinin yapılarak gereği konusunda ivedilikle harekete geçilmesinde hemfikiriz.Hatta bizler bu çalışmaları uzun yıllardır yakinen takip eden ve birebir mücadelesini veren insanlarız. Otel sektörünün de bu mücadelede bizlere katılmış olması mutluluk verici bir gelişmedir.  Fakat mücadelede izlenecek yolu ince eleyip sık dokumak lazım. Eğer gaye kayıp kaçakla mücadele ise , hiçbir kaydı olmayan yerlerin üzerine gidilmesi gerekir; ancak  bunun tam aksine Maliye, Emniyet, Esnaf/Ticaret oda kaydı olan  yerlerle ilgili algı oluşturup onların sektör dışına itilmesi yönünde çaba sarf etmek, en hafif ifadeyle rekabeti engellemek ve hedef saptırmaktan başka bir şey değildir. Evet bazı işletmelerimizin tüm kayıtları eksiksiz olmasına rağmen halledilmesi çok zor olmayan ufak tefek kamusal konular yüzünden işletme ruhsatları eksik. Ama bu çözümü olmayan bir konu değil.  Kamu kurumları, ilgili sektör temsilcileri ile yapılacak çalışmalarlae ruhsat konusunun da rahatlıkla çözülebileceği aşikardır.

 İlimize her yıl yaklaşık 1 milyon yabancı turist talebi bulunmaktadır  ve bunların büyük kısmı da Körfez ülkelerinden gelen misafirlemiz. Malumunuz üzere   Ortadoğu’dan ilimize gelen turistler genellikle 5-10 kişi arası aileleri ile şehrimize geliyor. Bahsi geçen işletmelerin hizmet verdiği kitle de kalabalık aileler. Belki komik bulacaksınız ama o insanlar bildiğiniz düdüklü tenceresi, pirinci ile şehre geliyor.Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan apart tarzı mutfaklı daireler,köy ve yayla otelleri bu insanlarca tercih sebebi.Hatta pandeminin de etkisiyle artık yerli turist de bu tür konaklama tesislerini tercih ediyor.Parayı verenler bu tür tesislerde kalmak istiyorken çük küçük bir grup da ‘Hayır bu insanlar oteller harici işletmelerde kalamaz’ diyorlar.Bu mantık hiçbir işletmeye ve daha önemlisi şehrimize bir şey kazandırmaz. Darbeyi  başta Trabzon Turizmine ve Trabzon Ekonomisine vurmuş olursunuz. Uzun vadede  beklentileri karşılayamayan bir şehir olarak dün Ruslarda olduğu gibi bugün de şehrimize diğer ülkelerden gelen turistleri kaçırmış olursunuz. Öyle ya da böyle ortada bir gerçek var Ortadoğu’dan ilimize gelen turistlerin hatırı sayılır bir kısmı rezidans , süit otel , apart otel  gibi isimlerle sektörde faaliyet gösteren konaklamayerlerini talep ediyor. Hatta dahası bu tarz yerler olmadığında o turist buraya gelmek istemiyor maalesef.

 İşin özeti ne biliyor musunuz? Bir şey yapalım derken ya da bir mücadele başlatırken önce şuna karar vermeliyiz; Mücadeleyi kim yada kimlerde yapacağız , mücadelenin şehrimize ne gibi  katkıları ya da zararları olabilir. Bunları iyi hesaplamadan yapılacak her hamle şehrimize telafisi mümkün olmayan zararlar verebilir. Gelin tüm paydaşlar şehrimiz için çalışalım. Şehrimize katkı sağlayan herkese aramızda yer verelim. Ama zararı olan parmağı da hiç şüphesiz kesip atalım. Tüm kayıtsız yerleri tespit edip sektöre dahil edebiliyor muyuz bunu yapabiliyor muyuz, bunu başarabilmenin şehre ve ülkemize ne gibi bir zararı olabilir bunu kendimize soralım. Hayır hiçbir zararı yok. İstihdam, döviz geliri, vergi başta olmak üzere onlarca sektörü harekete geçiren  bu alanın kime ne zararı olabilir.  Şehre katkıda bulunmak istiyor isek işin çözümü şu: Sektöre mutlaka bir standart ve denetim gelmelidir. Bu sektörde hizmet vermeye başlamış birimlerin bundan önce olduğu gibi, bundan sonra sektöre katılacakların da aynı şekilde kayıt altına alınması, arza sunulan bağımsız birimlerin sertifikasyonu, yetkili ve sorumluların belirlenmesi, sektörün legalizasyonuna gereken mevzuat için gerekli hassasiyet ve katkının sağlanması gerekmektedir. Aksi davranış ve tutumlar Trabzon turizmine darbe vurmaktan başka bir şey olmayacaktır. Bugün pandemi var herkes zor süreçten geçiyor diye birbirimizle didişmektense birbirimize yardımcı olarak bu durumdan en az zararla nasıl çıkabiliriz ve ilerleyen yıllarda nasıl katma değer üretebiliriz bunlara kafa yormamız gerekiyor.
  
Trabzon Konaklama İşletmecileri Temsilcileri Hakan BURKAN ve Ertan BEYPİNAR ise; Dünyaca ünlü olan  Türkiye’nin en gözde turizm destinasyonlarından biri  UZUNGÖL’ün büyük bir kısmı tümyasal mevzuatlara uygun  ama tek eksiği konaklama ruhsatı olan işletmelerden oluşuyor. Ha keza diğer ilçe ve merkezde buna benzer tesis sayısı hatırı sayılır bir boyutta.  Vaktiyle şehrimiz valileri tarafından bile yoğun bir turist akımı olması nedeniyle evlerinizi açın şeklinde bu sektör teşvik edilmiştir. Bu sektör durup dururken gelişmedi, ortaya çıkan talep neticesinde talebi karşılamak isteyen girişimcilerin çabalarıyla  bu sektör doğdu.Son on yıl içerisinde gelen 5 milyon turist konaklayacak yer bulamasaydı ve gelmese idi yada farklı illere gitse idi daha mı iyi olacaktı. Sadece kendimizi düşünmeyelim bu şehirde dolaylı olarak bu sektörden çoluk çocuğuna ekmek getiren onbinler var. Evet 10 BİNLER!  Kapatın her şeyi demek bunlar ne yerse yesin, bütün pasta bize kalsın demekten başka bir şey değildir.  Şehrimizin iyiliği  için her konuda çalışmada yer almaya daha önceden hazır olduğumuz gibi şimdi de hazırız. Ne yapılması gerekiyorsa , ne yapılacaksa birlikte yapacağız, bizim bizden başka kimsemiz yok. İçimizde didişeceğiz, tartışacağız ama  milyonlarca turistin başka ülkelere gitmesine de izin  vermeyeceğiz.Kısa süreli ve sadece toplumun çok küçük bir kısmını değil; uzun vadeli ve çok daha kapsayıcı hareket etmezsek kaybeden yine Trabzon olacaktır.

Yaklaşık 2 saat süren toplantıda TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Sn. Volkan Kantarcı; Şehrimizin menfaatleri için  yapılacak her türlü çalışmaya destek, öneri ve görüşleri katkı sunacaklarından şüphesi olmaması gerektiğini ifade ettiği toplantıda, taraflar bu ve benzeri tüm konularda ortak çözüm arayışında olacakları noktasında fikir birliğine vardılar.

Editör: TE Bilisim