Yapılan yazılı açıklamada “COVID-19 pandemisiyle Aralık 2019’dan beri sağlık camiası olarak büyük bir mücadele yürütmekteyiz. Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı olarak bu hastalıkla mücadelede yüz güldürücü sonuçlar elde ettik. Bu pandemi döneminde COVID-19 harici diğer enfeksiyon hastalıkları da hız kesmeden karşımıza gelmeye devam etti. Ülkemiz ve bölgemiz için endemik/yaygın olarak görülen ve önemli bir sağlık sorunu olan “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)” bunların başında gelenlerden biridir. Bildiğiniz gibi KKKA temel olarak keneler aracılığıyla insana bulaşan zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır. KKKA ülkemizde ilk kez Tokat ili ve çevresindeki vakalarla dikkatleri çekmiş olup, sıklıkla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta ve Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzeyi bölgelerinde görüldüğü bilinmektedir. Enfekte kenelerin vücuda tutunması ve ısırması sonucu taşıdıkları mikrobu vücuda yaymasıyla insanlar enfekte olmaktadır. Mikrobun insandan insana bulaşı ise daha çok hastalıklı kişiden kan yoluyla veya daha nadiren solunum yoluyla temasla olabilmektedir.” denildi.

ÖLÜMCÜL SONUÇLARA YOL AÇABİLMEKTE

Belirtiler ile ilgili bilgi verilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Klinik olarak en önemli ve hayatı tehdit edebilen belirtisi kanama olup, bazen bilinç kaybı, şok tablosu da eklenerek ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Bunun dışında hastalığın başlangıçta halsizlik, ateş, baş, karın, boğaz, kas-eklem ağrısı, gözlerde kızarıklık, ishal gibi birçok farklı belirti ve bulgularla da başlayabilmektedir. Pandemi döneminde COVID-19 dolayısıyla ayırıcı tanı dikkatlice yapılmalıdır. Sayılan klinik belirti ve bulgular her iki hastalığın da özellikle başlangıç dönemlerinde sıkça görülebilmektedir; ancak KKKA’lı hastalarda vücudun değişik yerlerinden olan kanama görece olarak daha sık ve mutad olarak beklenen bir bulgudur. Bu sebeple KKKA’lı hastalarda özellikle trombosit gibi kan elemanlarının takviyesinin ivedilikle yapılması hayati öneme sahiptir. Buna karşın COVID-19’lu hastalarda ise nefes darlığı, öksürük gibi solunum sorunları daha ön planda olup hastaların yoğun bakım desteği almasını gerektirecek kadar ciddi olabilmektedir.”

“SON 2 AY İÇERİSİNDE ARTAN SAYIDA KKKA OLGUSU KARŞIMIZA GELDİ”

2 ay içerisinde vakaların artığına vurgu yapılan açıklamada “Ülkemizde de bu olgular için ortalama yüzde 5 civarında bir ölüm riskinin olduğunu bilmekteyiz. Özellikle doğayla ve kenelerle olan temasın artması nedeniyle yaz aylarında KKKA olguları artarak görülmeye başlamaktadır. Pandemi dolayısıyla ülke genelinde uygulanan izolasyon ve kısıtlama tedbirlerine rağmen son 2 ay içerisinde artan sayıda KKKA olgusu karşımıza gelmiştir. Bunun en önemli sebeplerinden birinin de köy, yayla gibi alanların ne yazık ki adeta izolasyondan bir kaçış noktası olarak görülmesi olduğunu söyleyebiliriz. Bu sene ülkemizden bildirilen vefat olguları olmakla birlikte bizim takip ettiğimiz KKKA’lı olgular arasında sevindirici olarak ölümcül bir vaka olmamıştır. Günümüz pandemi sürecinde çok ilginç bir hastayla da karşılaştık. 60 yaşlarında Gümüşhane’den bu ay içinde ateş, halsizlik ve nefes zorluğu gibi şikayetlerle gelen olguda “COVID-19” ve “KKKA” hastalığı teşhisi bir arada konulmuş olup erken tanıya ekibimizin deneyim ve ön görülü yaklaşımı sayesinde ulaşılmıştır. Prof. Dr. Selçuk KAYA başkanlığındaki ekibimiz hastaya her iki hastalığına dönük olarak tedaviler verilmiştir. Tedavi altında genel durumu hızla düzelen ve kan değerlerinde iyileşme gözlenen hasta yaklaşık 10 günlük yatışı sonucunda yoğun bakım desteğine dahi ihtiyaç duymadan şifa ile taburcu edilmiştir. Bu vesileyle sevgili vatandaşlarımızdan hijyen, maske, sosyal mesafe gibi çok önemli tedbirlere uyum konusunda gösterdikleri hassasiyet ve özeni aksatmadan sürdürmelerini bekliyoruz. Özellikle kırsal alanlarda, doğayla temasta olunan durumlar/faaliyetlerde mümkün olduğunca açık renkli kıyafetler giyinmeli ve kişiler günlük olarak kene tutunması yönünden kendi muayenelerini çıplak bir şekilde yapmalıdırlar. KKKA gibi önemli zoonotik hastalıklardan korunmada da bu tedbirlerin yanı sıra özellikle kenelerle temastan kaçınma ve ilgili tedbirlere azami özen göstermelerini, hastalığı düşündüren klinik bulgular geliştiğinde de da vakit geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelerini önemle rica ediyoruz.” Cümlelerine yer verildi

Editör: TE Bilisim