"Neden bu kadar çok bilinmez bir şekilde çoğaldık ki market zincirleri gibi olduk" diyen güzellik uzmanı Aynur Yahşi:
“Bunun önüne geçmek için bu tür işletmeler; gerçek işletmeciler mi devrede bunun sorgulanması araştırılması gerekiyor. Güzellik salonlarını işleten kim, bu sektörlerde buna özellikle dikkat edilmesi lazım.İşletmecinin belgesi dükkanında asılı mı, işleme giren o kişi mi? Bunun bakılması gerekiyor. Ve buna bağlı olarak sokakta dağıtım yapan dağıtılan broşürler zorla halkın eline tutuşturuluyor. Oda ayrı dert, çok haksız bir rekabet. Giresun'da bir caddede 4 kişiyi zorla bildiri dağıtır gibi broşürler dağıtılıyor. Market zincirleri gibi 150 metrede bir güzellik salonu broşürleri söz konusu. Bu haksız rekabet değil de nedir?
EN İYİ TEKNİK CİHAZLARI BİZ KULLANIYORUZ
Yüz bin nüfuslu Giresun'da 100 tane Güzellik Salonu olmaz. Biz Türkiye genelinde 250.000 salon, 1 milyon çalışan, 5 milyon bu işten ekmek yiyen var. Resmi kayıtlara göre 250.000 ve sektörün ciddi manada başıboş bırakılmış. Hekimler konusuna geldiğimizde ise ayrı bir dert söz konusu. Hekim cilt bakımı yapacak, hem epilasyon yapacak olacak iş mi? Veya bizim başımızda duracak sizce ne kadar doğru? Ya da diyelim ki kötü bir işlem yaptım o bizim alanımızda bilgiye sahip olamadan müdahil mi olacak? Hekim hekimliğini bilir. Ben hekime gidip de, "Sen şu ilacı yaz, bu ilacı yaz, şöyle kullan veya böyle kullan" diyor muyum? Veya diyebilir miyim? Biz güzellik uzmanları olarak kozmetikte ilgili olduğumuz için zaten kozmetoloğuz. Yani en iyi ürünü biz kullanıyoruz, en iyi teknik cihazları biz kullanıyoruz. Doktorun eline epilasyon cihazını verelim sizce bilmediği bir işte etkili olabilir mi?" diyerek dertlerini dile getirdi.
SEDAT KARAKAYA
