Zorlu Grand Otel’de düzenlenen basın toplantısında Prof. Dr. Çuvalcı, rektör yardımcıları ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Rektör Çuvalcı, basın toplantısında üniversitenin genel durumu ile ilgili bilgilendirmede bulundu ve hedeflerini açıkladı. Çuvalcı, açıklamasında KTÜ’nün bir marka olduğuna dikkat çekti. Çuvalcı,  ''34 bin öğrencimiz var. Bunun 17 bini Fen ve Mühendislikte. Sosyal Bilimlerde 12 bin öğrencimiz var. Yabancı uyruklu öğrencilerimiz var. Dünyanın her yerinden öğrencimiz var. Daha çok Asya’dan 922 tane, Avrupa 96, Afrika 196, Amerika Kıtasından 13 öğrencimiz var.  Trabzonspor’dan sonra en etkili marka KTÜ. Öğrenci sayımıza baktığımızda 2018 - 2019’da 40 bin. Trabzon Üniversitesi ayrılınca bu oradan kaynaklanıyor.  Mezunlarımız 11 bin düzeyindeydi. 2018 - 2019 döneminde 6 bine düştü. Bu da Trabzon Üniversitesi'nin ayrılmasından kaynaklı.” dedi.
 
BAZI BÖLÜMLER DOLMADI
 

Çuvalcı, açıklamasında şunları kaydetti: “Doluluk oranlarımız, Fakültelerde yüzde 95, MYO’larda 93, üniversite toplamı ise yüzde 94.7’de. Bazı fakültelerimiz var, Jeofizik ve Maden gibi bölümler. Bunlar maalesef dolmuyorlar. Böyle bir sıkıntımız var.  Bir öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı 35,7. Normalde iyi bir üniversitede 15 civarında olmasını arzu ediyorum. Bir öğretim üyesinin öğrenciyle daha fazla ilgilenmesi lazım. Bu da kadro işi. Devletin verdiği kadro sınırsız değil.  Öğretim Üyesi ve Öğretim Görevlisine düşen öğrenci sayısı yüzde 26,4, Öğretim Elemanına düşen öğrenci sayısı 15.” 

PROJELERİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ
 
“Teknik üniversitelerin güçlü olması lazım. Buna önem veriyoruz, AR-GE kapasitesini artırmamız lazım.” diyen Çuvalcı, “Bizim aslında uluslararasılaşma hedeflerimizden bir tanesi de AR-GE projeleri. TÜBİTAK projeleri bizim için çok önemli. Karadeniz Teknik Üniversitesi İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezimiz var. İLAFAR bir grup akademisyenin kendiliğinden bir araya gelip oluşturduğu bir araştırma grubu. Güzel işbirlikleri ve çalışmalar yapan bir grubumuz.” ifadelerini kullandı.

 
KOVİD-19 İLE MÜCADELE
 
KOVİD-19 ile mücadele süreci ile ilgili konuşan Çuvalcı, “KOVİD-19 ile ilgili hastane birimimizin yaptığı tanıma var. Mayıs Ayında 508 hasta tespit edilirken malum bu aralar çok arttı. 11 Eylül itibari ile bu rakam 947’ye çıktı bu rakam. Pandemi hastanesi değiliz. Şuan yoğun bakımda hasta sayımız 8.” dedi.  
 
ÖĞRENCİLERİMİZ HER ŞEYİMİZ
 
TEKNOFEST’e değinen Rektör Çuvalcı, KTÜ’nün daha önce birincilik elde ettiğini hatırlattı. Öğrencilerin projelerine önem verdiklerini ifade eden Çuvalcı, “Üniversitemizin de paydaş olduğu Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) 17-22 Eylül 2019 tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanında gerçekleştirildi. Dünyanın en büyük havacılık etkinliği olarak değerlendirilen ve yaklaşık 1 milyon 720 bin kişinin ziyaret ettiği festivalde, insansız sualtı sistemleri kategorisinde üniversitemiz adına yarışan CREATINY takımı birincilik elde etti. 24 Eylül 2020 tarihleri arasında Gaziantep Ortadoğu Fuar merkezinde gerçekleştirilecek olan ve 148 yarışmanın katılacağı TEKNOFEST’20 festivaline KTÜ 19 yarışma, danışma ve değerlendirme jüri üyesi 1 kurumsal iletişim sorumlusu ile destek vermiştir. TEKNOFEST720 festivalinde üniversitemizi Makine Mühendisliği AR-GE toplu döner kanat kategorisinde’ KTÜ Merkür ’ ve ‘KTÜ Cep Herkülü‘ projeleri ile iki takım halinde temsil edecek. ” şeklinde konuştu.

 
LOGOLAR KULLANILDI ÇOK FARKLI
 
Üniversite logosu ile ilgili konuşan Çuvalcı, “65 senede çok farklı logolar kullanılmış. Her zaman bizim sembolümüz Omega.. Yine omegamız var.  Kaşe logosu da var. Toplantılar çok fazla yapılmadığı için iyi anlatılamadı. Bizim yazılımda yeni logoyu kullanıyoruz. Bu logoyu bir kaç ay çalıştı arkadaşlar. Bunu yaparken kurumsal kimlik ön plana çıkarıldı. İletişimde kullanacağımız, görselde, yazılımda. Bunun daha güzel olacağını düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
 
HEDEFİMİZ ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLMAK
 
Projeler ile ilgili konuşan Çuvalcı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Biz teknik üniversiteyiz. Teknik üniversitelerle ilgili YÖK’ün başlattığı çalışma var. Sizi derecelendiriyor. Derecelendirdikten sonra sizi Araştırma Üniversitesi diyor. Bizin en büyük hedefimiz Araştırma Üniversitesi olmak. Araştırma üniversite olunca personel daha fazla veriliyor. Ankara’nın doğusunda sadece Erciyes Üniversitesi, Araştırma Üniversitesi oldu. biz buna adayız. Hocalarımızın makale sayasını, ERASMUS öğrencileri, Girişim Evi, Ön Kuluçka ve Prototipleme Merkezi, Onkoloji  - Hematoloji - Kemik İbiği nakil hastanesi düşünüyoruz. Bu bizim önemsediğimiz proje. Girişim evi. Öğrencilerimiz çok güzel projeler üretiyor. Bu girişim evinde öğrencilerimize destekleyecek, iş fikri olan, icat çıkarmak isteyen öğrencilerimiz için birebir Bu girişim evinin olması KTÜ’yü tercih edecek öğrenciler için çok güzel bir parametre olacak. Teknik yönümüzü geliştirecek projelerden bir tanesi bu.”

 
KULLANILMAYAN YERLERİ DEĞERLENDİRECEĞİZ
 
“Ön Kuluçka ve Prototipleme Merkezi burada Fen ve Mühendislik Fakültesi, fikirleri olan, tasarımını yapmış öğrenciler veya grupta olabilir. Her şey hazır artık imalata geçecek. Böyle prototipleme laboratuar yapmak istiyoruz. Mesela öğrencilerimiz Drone yapacak. Bu projeleri öğrencilerimiz şirket kurmadan öğrenciyken yapabilecekler. Fon nereden gelecek? DOKA’nın destekleri var.” Açıklamasını yapan Rektör Çuvalcı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Üniversitemizde kullanılmayan yerler var, oraları gidip bakacağız.  Onkoloji - Hemotoloji ve Kemik İliği Hastanesi:  Bölgemizde Onkoloji hastaları maalesef çok yoğun. Bunu da önemsiyoruz. Bölgeye hitap edecek, hastalarımızı Ankara - İstanbul’da zahmet çekmeden eziyet çekmemeleri lazım. Böyle merkez düşünüyoruz. Bu fikir aşamasında. Malumunuz hayırsever insanlar var ki, benim vefat eden babam annem onun ismini verelim. Ben buna inanıyorum. Yurt dışında, il dışında bu işleri yapabilecek insanlarımız var. Hatta bizim mezunlarımız var. İletişimi güçlendirmek istiyoruz.  Mezunlarla iletişim birimimiz var ama efektif çalışmadı. Oraya bir iki kişi takviyeyle mezunların aidiyetini arttırmamız lazım. Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi düşünüyoruz.  Medical Cihaz Ar-GE Tasarım ve Üretim Merkezi düşünüyoruz. Şu anda başlıyoruz. Kişiye özel implant tasarım ve üretimi, cehhari öncesi planlama modelleri, eğitim amaçlı üç boyutlu model tasarım, ürünlerinin üretimi sanayici kurumlar için endüstriler alanda ürün tasarımı ve üretiminin yapılacağı, üniversitemiz Merkezi Araştırma Laboratuarı bünyesinde oluşturulacak bir merkezdir.”

 
TEDBİRLERİMİZİ ALACAĞIZ
 
KTÜ Tıp Fakültesi ile ilgili sorulara cevap veren Çuvalcı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Hastanemiz, 3. basamak. Ama biz onu 4 diyoruz. Diğer Araştırma, Eğitim Hastanelerinden bile hasta geliyor. Bunlar yoğun bakım, orada müdahale edilemeyen hastalar. 
Aslında bizim TIP Fakültemizin çok daha üzerinde olan hastaneler var. Bu sadece bizim Tıp Fakültemizin problemi değil. Erzurum’un, Hacettepe’nin borcu var. Biz gedeceğiz. Ankara’ya ortak çözüm bulunması lazım.
Bu konu önemli bir konu. Ankara’nın da gündeminde. Ama biz taşıyacağız. Medical Firmaları mağdur etmek istemeyiz. Elimizden geleni yapacağız. Çok iyi hocalarımız özel sektörü gidiyor. Üniversite hastanelerinin döner sermayesinden hocalara verilen maddi şeyler iyi değil. Bunun önünü geçmek için, hem asistan yetiştiriyoruz, hem öğretim elamanı yetiştiriyoruz. Buna hem mali yönden, hem de hocalarımızı göndermemek için tedbirler almak lazım.”
 
KÖTÜ DURUMDA DEĞİLİZ
 
KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Celal Tekinbaş, Farabi Hastanesinin ekonomik durumu ile ilgili eleştirilere, şu şekilde cevap verdi:  “Farabi Hastanesi çok sıkıntıları olan kurum gibi algılanıyor. Maalesef medyada bir şey yazıldığı zaman, insanlar bu yazılan şeyin üzerine katarak, yaşadığı bazı olumsuzlukları anlatarak algı oluşturuluyor. Batıyor musunuz, batınız mı sürekli bunlar söyleniyor. Ben 2 buçuk seneye yakın Ahi Evren’de başhekimlik yaptım. Ahi Evren’in veya devlet hastanelerinin kar ettiği durum söz konusu değil. Devlet Hastaneleri Sağlık Bakanlığına bağlı. Onların borçları da Sağlık Bakanlığına oluyor. Yapmış olduğu ihaleleri daha düşük vade, az vadeyle beraber firmalara almış oldukları mamulüllerin fiyatlarını ödeyebiliyor. Daha düşük fiyata azalıyor. Ama bizim öyle değil. Biz sadece fatura bazında. Devlet diyor ki 2020 yılı içinde 290 Milyonluk bütçeniz var. Eğer fatura bazında düşük fatura kesmişseniz, bir sonra ki sene fark kesiliyor. Burası belki de Türkiye’de içerisi boşalmayan önemli kurumlardan bir tanesi. Büyükşehirlerde olan, birçok üniversite hastanesinin içinde önemli hocalar, önemli isimler özel hastanelere gitti. 
Bizde hakikaten çok büyük işler yapan, çok yetenekli tecrübeli hocalarımız var. Geçen yıl 2019 yılı içinde 50 bin tane ameliyat yapılıyor. Onlardan 3 bin tanesi A grubu dediğimiz sofistike, olumsuzlukla sonuçlanabilen bir çok duruma haiz işlem yapılıyor. 
Burası gücünü kaybettiğinde bu hastalar, eğer büyükşehire giderlerse yaklaşık 100 bin TL, 150 bin TL insanlardan para talep ediliyor. O insanlar koşa koşa buraya geliyor. Maalesef bizim bölgemizde Erzincan’dan tutun, Artvin’e kadar hastaları alıyoruz. Ekonomik olarak çok kötü durumda değiliz. Eğer bu hastane bir şekilde hak ettiği değere sahip olmaza, burada ki kaliteli öğretim üyelerinin terk edeceğini, bölgemiz insanlarının bizlerin yakınlarının ciddi manada sıkıntı çekeceğini fark etmemiz lazım. Bu hastaneyi desteklememiz lazım.”

 
OLUMSUZ ALGI OLUŞTURULUYOR
 
Tekinbaş, “Göreve geldikten sonra Erzurum, Samsun, Antalya’yı aradım. Bu şartlarda üniversite hastanelerinin ödemelerini zamanında yapma imkanı yok.  Sadece bizim hastanemizin her hangi bir şey yapmasa, aylık rutin giderleri 17 milyona yakın. Bizim Global bütçeden aylık aldığımız ücret 16 milyon TL. Bunun içinde senin ekstra harcamalarınız var. Bu şartlarda hastanenin zarar etmemesi mümkün değil. Bunu bakanlıkta bilmiyor, YÖK’te biliyor. Şu anda bizim de borçlarımız yapılandırıldı. Biz firmaların zor durumda kalmaması için, kıdemli profesöre 3 bin TL döner sermaye veriyoruz. Niye veriyoruz firmalara ödeme yapmak için. Üniversite hastanelerinin elbette eksiği var. Ama sanki burada çalışanların gayretsizliği, yönetenlerin gerekli uygun şekilde yönetilememesine bağlanırsa o zaman kamuoyunda bizlere karşı olumsuz algı oluşturuluyor.” diye konuştu.
Sonay ÇALUK
Editör: TE Bilisim