Trabzon Ortahisar Ziraat Odası Başkanı Mustafa Bekar yazılı açıklama yaparak kota uygulayıp üreticiyi özel sektöre yönlendirenlere sert çıktı:

‘Çay üreticisi çiftçilerimiz, çayda kg başına verilen fiyat açıklamasından sonra, çay bahçelerindeki çalışmalarına büyük bir özveri ile başlamıştı. Fiyat 3.27 tl (üç lira 27 kuruş) açıklanmıştı. Çay üreticimiz bu fiyattan çok da memnun gözükmüyordu. Ancak ülkede salgın haline gelenve büyük bir tehlike oluşturmaya başlayan Koronavirüs nedeniyle,görülmeyen bir düşmanla ülke savaş haline girmişti. Tüm ülkede olduğu gibi çay üreten çiftçilerimiz, bu durum karşısında, eh ne yapalım Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin diyerek, Allah bereket versin dedi ve çay bahçesine girdi. Bir taraftan virüsle mücadele ve korunma, diğer taraftan geçim için ekmek parası derdi ile dertlenip, yollara düştü. Bu ahval üzere biz de ziraat odası olarak, Çiftçiletimizden farklı düşünmedik, aynı duygularla hareket ettik. Verilen çay fiyatı çiftçimizi çok da memnun etmese bile, serbest piyasada da, 3.27 tl nın üzerinde bir fiyatla, çay üreticisi çiftçimiz de, bir kısım çayını da özel sektöre satarak bundan da bu şekilde istifade eder diye düşündük. Ancak bu böyle olmadı. Çaykurdan alel acele yapılan açıklamada kontenjanın üzerinde çay alındığını ve kontenjan uygulamasına gidileceğini açıklaması, çay üreticimizin Lehine beklediğimiz durumu maalesef aleyhine çevirdi. Bu durumlarda zamanlamayı iyi yaparak açıklama  yapılmalıydı. Bu böyle olmadı.

Yapılan açıklamaların sonunda(zaten bu açıklamayı özel sektör dört gözle bekliyordu) Özel sektör hemen devletin verdiği 3.27 TL’nin  de altında bir fiyat olan 2.70 TL’den çay alacağını açıkladı. Bizler özel sektörümüze asla karşı değiliz, olmamızda düşünülemez. Bu ülkede elbette özel sektör olmalıdır. Özel sektör bu ülkenin ekenomik lokomotifidir. Burada önemli olan devlet kurumlarımızın, bu durumlarda açıklamalarını yaparken, üreticimizin, çiftçimizin aleyhine gelişebilecek pozisyonları yaratacak açıklamalardan kaçınılmalarıdır.

Devlet çay üreticisinin işini kolaylaştıracak ve onu olumsuzluğa itecek açıklamaları yapmadan, birilerinin kucağına düşürmeyecek pozisyonları yaratmalıdır.

Devletimiz, üreticimizin geçimini sağlamak için, kırk kanaat yaptığı işin sonunda eğer ürettiğini malettiği bir fiyatın, maliyetinin üzerinde bir fiyatla satıp emeğinin ve alın terinin karşılığını alamadığı zamanda, o bahçeye de girmez, o işide yapmaz. Daha doğrusu yapamaz.

Devletimiz tarafından, Fındık’ta bir kaç yıl ortaya konulan, fındık üreticisi çiftçilerimizin lehine tezahür eden uygulamaların, aynı şekilde kararlılıkla, çay üreticilerimizin lehine olan girişimleri ve politikaları da sürekli olarak uygulamaya koymalı ve devam ettirmelidir. Dünyada, bu koronavirüs belâsından sonra, ülkelerin ve insanların bir numaralı ihtiyaçları olan gıda üretimi için, tarıma ne kadar ihtiyaç olduğunu bir kez daha müşahade ettik. Tarım çiftçisi, üreticisi, yetiştiricisi olmazsa insanlar aç kalır. Unutmayalım ki; Tarım ihmal edildiğinde, o ülke intihar ediyor demektir.’

 
Editör: TE Bilisim