En kritik bir dönemden geçtiğimizi söyleyen Prof. Özlü, “Kritik dönemdeyiz. Bir felaketin önlenebilir tarafındayız. Bu tamamen halkımızın elinde. Test sayılarımız artıyor. Önümüzdeki süreçte test sayılarımız artınca vaka sayılarında da artış olacaktır. Bunu bir felakete dönüşmeksizin yönetebilmemiz lazım. Fevkalade hassas bir dönemden geçiyoruz. Vatandaşlarımızın mutlaka kendilerine yapılan tavsiyelere uyması çok önemli.  Salgınla başa çıkabilmek için her aşamada alınması gereken her türlü tedbiri daha ilk günden itibaren dile getirip tartışıyoruz. Seçenekler masada var ama uygulamaya konması salgının geldiği aşamaya göre belirleniyor. Yüzde 90 hatta 75 dışarıya çıkma oranını sağlarsak yayılmayı çok büyük bir oranla engelleriz. Sosyal izolasyon çok etkili bir yöntem. Tam olarak uygulanmasında zorluklar var. Sokağa çıkma yasağı olan ülkelerde bile insanlar hiç sokağa çıkamıyor değiller. Mecbur bir alışverişi yada acil durumu olduğunda çıkacak. Şuan itibariyle Türkiye bunu kısıtlamalarla götürüyor. Medyamıza büyük bir sorumluluk düşüyor. Sağlık çalışanları gibi medya mensupları da bu kadar riskli bir dönemde dışarıda görevlerini yapıyorlar. Onların bu çalışmalarına tüm ulusumuzun ihtiyacı var.
 
Güneşli Günler Bizi Bekliyor
 
Hala bunu ciddiye almayan vatandaşlarımız olabilir. Yakın tehditle karşı karşıyayız. Önceden Çin, İtalya, İran’da çok fena diyorduk şimdi artık bu orda burada değil bizim içimizde. Her yerde var şuanda. Ülkemizde her gün binlerce vatandaşımız bu hastalığa yakalanıyor. Onlarca vatandaşımız maalesef ölüyor. Bundan öte ne olabilir. Virüs aramızda dolaşıyor. Herkesten size bulaşabilir. Artık virüs çok yakınımızda. Bu tehdidi görmemiz lazım. Ama bu virüs bizi çaresiz duruma düşürmüyor. Virüsle başa çıkmak kolay. Herkes yapabilir. Bazı şeylere dikkat edersek güvende kalabiliriz. Zorunlu bir haliniz yoksa lütfen evde kalın. Bu sizi koruz. Eve de kimseyi almayın. Sosyal mesafeyi koruyun. Sarılma tokalaşma yok. Evde kalan güvende kalır. Panik yapmaya gerek yok.
 
Herkesin dokunduğu yerlere mümkün olduğu kadar dokunulmamalı. Ellerinizi cebinize koyun. Eve geldiğinizde ilk işiniz elinizi yüzünüzü yıkamak olsun. Devletin yasaklarını beklemeyelim. Kendi tedbirimizi alalım. Bu dönem pandemi dönemi. Bu ciddi bir dönem. Türkiye yönetilemeyecek bir noktada değil. Aniden çok sayıda hasta artışı olursa sorun yaşanabilir. En kritik dönemden geçiyoruz. Daha çok direnmeliyiz. Yaz gelince durur umudu var. Hava sıcaklığıyla alakası yok.  Sars gibi kışın başlayıp yazın bitebilir. Umutsuz olmayalım. Kapasite aşımımız yok. Güneşli günler bizi bekliyor” dedi.
Atakan TOK
 

Editör: TE Bilisim