TTSO'nun akaryakıt, madeni yağ, katı yakıt ve tüp satıcılarının temsilcilerinin bulunduğu 31. Meslek Komitesi'nden Meclis Üyesi olan Ali Haydar Baş, pandeminin sektöre etkileriyle ilgili görüşlerini paylaştı. TTSO 31. Meslek Komitesi'nde 262 adet aktif üye bulunduğunu vurgulayan Baş, "Tüp gaz sektörü bu dönemde en çok zararı düşen cirodan dolayı yaşamıştır. Turizm sektörüne yönelik çalışan işletmeler, restoran, çay ocağı ve benzeri mekanlar kapalı olduğundan tüp gaz sektöründeki esnaf arkadaşlarımız maliyetlerini de düşüremedikleri için ciddi ciro kaybına uğramıştır. Katı yakıt sektöründe de durum aynıdır. Genel olarak şehrimizde giderek artmakta olan doğalgaz kullanımından dolayı sektör düşüş yaşamaktadır. Yurt, pansiyon, apart, otel gibi katı yakıtla çalışan tesislerin kapalı olmasından dolayı da bir miktar ciro kaybı yaşanmıştır. Elektrik, ambalaj ve benzeri girdi maliyetleri arttığı için karlılık düşmüştür. Havacılık sektörüyle bağlantılı çalışan madeni yağ sektöründe de pandemi sürecinde yaşanan hammadde tedarik sıkıntıları nedeniyle fiyatlar fahiş şekilde artmıştır. Esnafımız satmış olduğu malı tekrar yerine koyamamıştır. Bu fiyat dengesizliği piyasaları olumsuz etkilemiştir. Dönem dönem ürün tedariki sağlanamamış, piyasalarda ürün yokluğuna düşülmüştür. Halen temmuz ayı sonuna kadar da hammadde ile ilgili sağlıklı bir öngörü yoktur" dedi.

"KAMUYA MAL VEREN AKARYAKIT SEKTÖRÜ TEMSİLCİLERİ ZORA DÜŞTÜ"

TTSO Meclis Üyesi Ali Haydar Baş, akaryakıt sektöründe 100 civarında dağıtım şirketi olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "A sınıfı dediğimiz kendi deposu olan 10'a yakın firma pazar payının yüzde 80'ini elinde bulundurmaktadır. Türkiye'de 12 bin civarında akaryakıt istasyonu vardır ve yaklaşık 150 bin kişi istihdam edilmektedir. Akaryakıt sektörü pandemi döneminde zarar gören sektörler arasındadır. Sokağa çıkma kısıtlamaları ciro kayıplarına neden olmuştur. Personel maaşı, elektrik ve benzeri girdilerle maliyetler yükselmiş oysa birim maliyetteki karlılık artmamıştır. 18 Mart'ta yapılan tavan fiyat uygulaması karlılığı minimize etmiştir. Kamuya mal veren birçok tedarikçi arkadaşımız daha önceden anlaşmaları olduğu ve teminat mektubu da verdikleri için yüksek fiyatların ardından maliyetlerin altında mal vermek zorunda kalmıştır ve vermeye mecburen devam etmektedir. Ödemeleri geciktiren kamu, esnaf arkadaşlarımızı bankaya bağımlı hale getirmiştir. Pandemi döneminde sektörümüzün kaybı önümüzdeki 2 yıldaki kazançları ipotek altına almıştır."

"TAŞIT TANIMA SİSTEMİ YERİNE YEREL ESNAFTAN AKARYAKIT ALINMALIDIR"

Baş, taşıt tanıma sistemi ile yapılan satışların yerel esnafa hiçbir katkısı olmadığını, aksine iş yükü ve vade yükü getirdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Firmalarımız ellerinden geldiği kadar taşıt tanıma sisteminden değil de yerel esnaftan yakıt almayı tercih etmelidir. Taşıt tanıma sistemindeki iskontoları yerel esnafımız da vermektedir. Böylece pandemi nedeniyle zorda olan yerel firmalarımıza da destek verilmiş olur."

Editör: TE Bilisim