Karadeniz'de, 1 Eylül'de başlayan balık avı sezonunda balıkçılar ağlarını denizlere bırakmayı sürdürüyor. Bu yıl balık avcılığında bereketli bir sezon geçirmeyi bekleyen balıkçılar, umduğunu bulamıyor. Uzmanlar, deniz suyu sıcaklığı, kirlilik ve aşırı avcılık nedeniyle balık popülasyonlarında azalma olduğunu belirtiyor. Karadeniz, son yıllarda özellikle hamsi popülasyonu literatürde 'Mnemiopsis leidyi' ve 'ktenefor’ olarak bilinen 'taraklı denizanası' tehdidi altına girdi. Köken olarak Batı Atlantik kıyı sularının bir yerlisi olan canlı türü balık yumurta ve larvaları ile ortamdaki planktonu tüketerek doğal yaşama zarar verdiği belirlendi. Karadeniz’de çoğalarak balık popülasyonunu olumsuz etkileyen tür nedeniyle 600 bin ton seviyelerinde olan hamsi avcılığı son yıllarda 350-400 bin tonun altına düştü.

'Deniz suyu sıcaklığının artması bazı türleri yok etti'

Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Verep, küresel ısınmanın etkilerinin hissedilmeye başlandığı Karadeniz'de yüzey sıcaklığının yaklaşık 0.3 derece arttığını belirterek balık stoklarının azalması, deniz suyu sıcaklığının artması ile birlikte bazı türlerin daha az yakalanması, bazı türlerin hiç görülmemesi gibi olaylarla karşı karşıya kalındığını açıkladı. Bu durumun sadece deniz suyu sıcaklığına bağlanamayacağını söyleyen Verep, "Çünkü balık stokları çok dinamik bir yapıya sahiptir. Stokları ortamlardaki birçok faktör etkiler. Suyun sıcaklığı elbette ki önemli faktör ancak yalnız su sıcaklığını burada etkili bir faktör olarak söyleyemeyiz. Özellikle deniz kirliliği son 20-30 yıl içerisinde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Daha önceki yıllardan bugüne kadar etkisini hissetmiş olduğumuz aşırı ve yanlış avlama, plansız, programsız avcılıklarla balık stoklarının bugünkü durumuna geldiğini görüyoruz. Özellikle avlanan balıkların boylarındaki küçülme aşırı avcılığın yapıldığının önemli bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Balık stoklarında avlanabilir miktarların tespit edilmesinden sonra balıkçılarımıza belirli bir avlanabilir stok tavsiye edilmesi söz konusu olabilir. Bunun dışında yine çevre ve deniz kirliliği, denizlere bırakmış olduğumuz sıvı ve katı atıklar denizlerimizde oluşan deniz kirliliğinin ana faktörlerinden" dedi.
Editör: TE Bilisim