Sevgili okurlar hatırlarsanız şampiyonluktaki şansımızı büyük oranda kaybettiğimizde lig ikinciliği ve de kupanın önemine değinen bir iki yazı yazmıştım. Özellikle 2011 yılından örnek vererek şampiyonluğu kaybedince elimizdeki kadronun nasıl dağıldığından bahsettim. Keza 1996 içinde ayni durum geçerli idi. Tekrar bu durumla karşılaşmamak için lig ikinciliği ve kupanın mutlaka kazanılarak Avrupa’ya gidilip ülkeyi temsil etmemiz gerektiğinin üzerinde ısrarcı oldum. Bu durum hem takımımızı korumak hem de daha bir güçlü kadro kurma mecburiyeti doğuracağı için yeni sezona daha bir iddialı girmemiz de sağlanmış olacaktı.
 
Tersi durumda yani Avrupa’ya çıkamazsan 2011 de başımıza geleni önlemek bu defa da hiçte kolay olmayacaktır. Elinde Avrupa da kendini göstermek isteyen futbolcuları tutmak bir hayli zorlaşacak, ayni düşünceyi taşıyan futbolcuları takımına kazandırmak ya çok zor olacak ya da çok pahalıya mal olacaktır.
 
Bu gerçekler ışığında her ne kadar şampiyonluğu kaçırmış olsak da lig ikinciliğini ve kupa şampiyonluğunu kazanarak önemli bir başarıya imza attık. Bu yeni durum ne 2011 ne de 1996 ya benzemeyecek ve bizde yeni sezona büyük umutlarla hazırlanacaktık. Bu arada UEFA ile davalar devam etse de kamuya yansıyan bilgiler yönetimin ekonomik anlamda yaptığı başarılı çalışmaları da dikkate aldığımızda bir sorun yaratmayacağı yönünde idi.
 
Zurnanın zırt dediği yer ikinciliği ve kupayı kazandığımızda UEFA’dan gelen haberle ortaya çıktı. Artık Trabzonspor Avrupa’dan bir yıllığına men edilmişti. Şimdi bunca emeğin ve de sahada kazanılan başarının yok olmasının hesabini kim verecek? Yetmez kulübün uğradığı maddi ve manevi kaybı ne olacak? Takımı elde tutamayıp kurmakta bir hayli zorlanılacak Kurulacak bu yeni takımla gelecek yılın umut olmaktan çıkması nasıl engellenecek? Daha sayfalarla soruların sorulabileceği ve de cevaplarının mutlaka almamız gerekenler buna sebep olan yönetim ya da yönetimlerdir.
 
Sevgili okurlar bu büyük camianın bu duruma gelinen süreçtekileri bilmesinde hakkı vardır. Bir şey olmamış gibi kimsenin davranma hakkı yoktur. Kulübün aldığı bu cezada dahli olanlar kamuoyu önüne çıkarak kendilerini aklayıp ya da bedelini ödemediği sürece Trabzonspor kulübünün kurumsal yapısından bahsetmek mümkün olmayacaktır. Anadolu da futbol devrimi yapan bu kulüp ve camiaya bunu reva görenlere yazıklar olsun. İyi haftalar.