Günümüzde liderlik kavramı üzerinde çok durulan kavramların başında gelmektedir. Bundan dolayı liderlikle ilgili birçok teori ortaya atılmış ve liderlik bu teoriler ışığında anlaşılmaya çalışılmıştır. Bilimsel anlamda ilk ortaya atılan liderlik teorisinin, “büyük adam teorisi” olarak kabul edilmektedir. Büyük adam teorisinin temellerinin, 19. Yüzyıl İskoç tarihçisi Thomas Carlyle’in 1847’de yayımladığı çalışmaya dayalı olduğu bilinmektedir.
 
Thomas Carlyle(1795-1881). Kahramanlar kitabı, Mayıs1840 tarihinde Thomas Carlyle’ in verdiği konferanslardan oluşan bir kitaptır. Carlyle eserlerinde dünya insanlığını yönlendirmiş, insanlığın ve dünyanın gelişmesinde önemli işler üstlenen liderlerin(kahramanlar), oynadıkları roller üzerinde durmuş ve bu tür konulara değinmiştir. Bu önemli “büyük adam teorisi” çalışması, Hz. Muhammed”i  peygamberlerin en önde geleni,  bütün insanlığa örnek teşkil edecek bir kahraman/lider olarak anlatılmaktadır. Bu kitapta Napolyon, Cromwell, J.J. Roussea, Juns, Burns, Dante, Shakespeare, Hz. Muhammed, Noks, Luther, Odin hakkında bilgi vererek, bu kahramanların(liderler) toplumlar ve insanlık üzerinde meydana getirdikleri etkileri açıklamaktadır.
 
Batı’nın Hz. Muhammed’e karşı beslemeğe başladığı hayranlıkta “kahramanlar” yazarının büyük payı olduğu kabul edilmektedir.
 
Kitapta sözü edilen özellikler, bugün bütün liderlik teorilerinde liderin özellikleri başlığı altında anlatılmaktadır.
 
Kitapta Hz. Muhammed üzerine söylenenlerden bazıları özetle şöyledir.
Şu anda Muhammed’in(S.A.) sözlerine inanan Tanrı’nın yaratıkları, başka sözlere inananlardan sayıca daha fazladır.
 
Samimiyet; derin, büyük, katıksız bir samimiyet herhangi bir şekilde kahraman olan kişilerin başlıca özelliğidir. Hz. Muhammed’in en önemli özelliklerinin başında samimiyeti gelmektedir.
 
Hz. Muhammed’in getirdiği o basit mesaj da gerçekti; bilinmez derinliklerden gelen ciddi ve belirsiz bir ses! Onun ne sözleri ne de eserleri sahteydi; batıl ve taklit değillerdi. Dünyanın yaratıcısı ona dünyayı tutuşturmasını emretmişti. Sahte, batıl ve taklit bir liderin özelliği asla olamazdı.
 
Arkadaşları ona “el emin/güvenilir” adını vermişlerdi. Gerçekten de doğru ve emin bir insandı. Düşüncelerinde de böyledir, sözlerinde ve fiillerinde de… Her hareketinde mutlaka bir mana olduğu dikkati çekmektedir. Çok konuşmaz, söylenecek bir şey olmadığında susar. Liderler az konuşur, güven verir emin insanlardır.
 
Konuştuğu zaman akıllıdır, içtendir. Meseleyi daima aydınlatıcı sözler söyler.
Hayatı boyunca metin, müşfik, temiz bir insan olarak tanınmıştır.
 
Ciddi, samimi, buna karşılık sevimli, dost canlısı, hatta neşeli ve şakacı bir karaktere sahiptir; çok tatlı bir gülüşü vardır. Her şeyleri gibi gülüşleri de sahte olan, gülmeyi beceremeyen insanlara hiç benzemez.
 
O, yakışıklılığı ile de ün salmıştır: Güzel, zeki, dürüst bir yüz; esmer, sağlıklı bir ten, parlak kara gözler… İçinden geldiği gibi davranan, ateşli, fakat doğru, iyi niyetli bir insan. Katıksız bir zekâyla, ateş ve ışıkla, işlenmemiş meziyetleriyle dolu, çölün derinliklerinde hayatının görevini yapan bir adam.
 
Böyle bir adamın sözü doğrudan doğruya Tabiatın Özvarlığının sesi idi. İnsanlar bu sözü dinlerler, dinlemelidirler. Bu sorulara ancak Tanrı ilhamıyla dolu olan insanın kendi ruhu cevap verebilirdi.
 
Bizim bütün gücümüz O’nun bütün iradesine kesinlikle boyun eğmektedir. O bize ne yaparsa yapsın, razı olmalıyız; bu dünyada ve öbür dünyada.
 
Gerçek büyük adamlardan/liderlerden öğreneceğimiz çok şeyler vardır. Gerçek liderlerden öğrenemediğimiz durumlarda sahte kahramanlar/liderlere boyun eğmek zorunda kalma ihtimali yüksektir.