Trabzon kadim tarihi ile Anadolu’nun en önemli yerleşim merkezlerinden biridir. Bu özelliği sayesinde Trabzon’da birçok tarihi eser vücuda getirilmiştir. Fakat bu eserlerin büyük bir kısmı bilinçsiz bir şekilde tahrip edilmiş veya ortadan kaldırılmıştır. Mesela Meydan’da bulunan Sümer Sineması, Ata Park mevkiindeki İmaret (Hatuniyye) Türbesi veya Kemerkaya Mahallesi’ndeki Metropolitan Kilisesi ve saat kulesi bunlara örnek gösterilebilir.

Trabzon’da bulunan tarihi eserler yukarıdaki örneklerde olduğu gibi kısır hesaplar uğruna yok edilebildiği gibi bazıları da işgal veya doğal felaketlere maruz kalmıştır. Bazı eserler ise değişen şartlardan ötürü onlara ihtiyaç kalmadığı için ortadan kaldırılmıştır. Buna en güzel örnek Çarşı Camii Muvakkithanesidir.

Aslında Muvakkithaneler Müslümanlar için çok önemli yerlerdi. Zira bizim inancımız gereği namaz, oruç ve hac gibi ibadetler hep bir vakte bağlanmıştır. Bu nedenle Müslümanlar, güneşin ve ayın günlük, aylık ve yıllık hareketlerini takip etmek zorunda kalmışlardır.  Zamanla vakit tayininin daha hassas yapılması için “muvakkit” adı verilen özel uzmanlar bu işe soyunmuşlardır. Onların daha rahat çalışabilmesi için genellikle camilerin yanında muvakkithaneler inşa edilmiştir. Böylece hemen her İslam beldesinde bir muvakkithane yapılmıştır.  

Söz konusu muvakkithanelerden biri de bugünkü Çarşı Camiinin yanında bulunuyordu. Kesin tarihi bilinmemekle birlikte 1848 yılında Sultan Abdülmecit tarafından inşa ettirilen (bazı kaynaklarda 1848’den önce de burada muvakkithane olduğu belirtilir) bu muvakkithanede çalışan uzmanlar yıllarca Trabzon’da namaz saatlerinin ve diğer muayyen vakitlerin tespiti görevini yerini getirmişlerdir.

Bugün Çarşı Camii yanındaki şadırvanın olduğu yerde bulunan muvakkithane Rus işgali döneminde harap edilmiştir. Rus askerleri Trabzon’u işgal ettikten sonra birer yağmacı gibi şehrin en kutsal mabetlerini, içinde değerli eşya bulurum ümidiyle talan etmişlerdi. İşte bu sırada Trabzon’un sembol mekânlarından biri olan Çarşı Camii ve hemen yanındaki muvakkithane de bundan nasibini almıştı.  

İşgal sonrası yaraların sarılması için harekete geçen mahalle sakinleri başta Çarşı Mahallesi Muhtarı Ahmet Kemal Efendi olmak üzere yeni saatler satın alarak bu yapıyı tekrar ihya etmek istemişlerdi. Konuyla ilgili bir gazete haberinde şu ifadelere yer verilmiştir:

Ruslar tarafından tahrip ile derunundaki kıymettar ve tarihi saatleri alınarak metruk bırakılan Çarşı Camii Muvakkithanesi Çarşı Mahallesi Muhtarı Ahmed Kemal Efendi ve daha bazı zevatın teşabbüsat-ı hayriyesi ile yeniden muvakkithane şekline ifrağ edildiğini memnuniyetle öğrendik.

1922’de tekrar canlandırılan muvakkithane Çarşı Mahallesi’nde bulunan mağazaların genişleme ihtiyacı veya ilerleyen imkânlar sayesinde muvakkithanelere olan ihtiyacın azalması gibi nedenlerden dolayı yok edilmiştir.

Günümüzdeki teknolojik gelişmeler sayesinde küçüğünden büyüğüne hemen herkesin sahip olduğu saat, cep telefonu gibi aletler nedeniyle muvakkithanelere ihtiyacın kalmaması doğal bir gelişmedir. Fakat bu durum buranın yıkılıp, yok edilmesi anlamına gelmemelidir.

Mesela Avrupa’da farklı örneklerine rastlandığı üzere Çarşı Camii Muvakkithanesi, yıkılacağı yerde korunup, müze haline getirilebilirdi. Böylece burada bulunan tarihi malzemeler sayesinde zaman kavramının tespitinin geçirdiği evreler bugünkü nesillere kolaylıkla aktarılabilir, Trabzon’da yaşayanların geçmişleri ile sağlam bağlar kurmaları temin edilebilirdi.