Benimde meclis üyesi olduğum Karadeniz Vakfı(KARVAK) nın geçen hafta Olağan Meclis Toplantısına katıldım

İstanbul Sarıyer İstinye’de hizmet veren Karadeniz Vakfı 1990 yılından bu yana başta eğitim sanat ve kültür faaliyetleri olmak üzere bir çok alanda güzel hizmetlere imza atıyor

Geçtiğimiz ramazan ayında bağışlarla 2 bin kişiye yardım yapılmış..

Üniversite öğrencilerine burs noktasında ise samimi bir gayret var

Vakıf halk oyunlarından tutun sporun bir çok dalında kurslar açarak  gençlere hem kendilerini yetiştirme hem de boş zamanlarını değerlendirecek bir sosyal tesis imkanı da sunuyor

Zor günlerden geçtiğimiz şu günlerde yardım ve dayanışma çok önemli..

Emeği geçen katkı sunan herkese sonsuz teşekkür ederim

Karadeniz Vakfı’nın toplantısında Genel Başkan Trabzonlu hemşerimiz Yusuf Cevahir önemli bir konunda altını çizerek önemli mesajlar verdi

Üniversitelerin eğitim ve öğretimden uzaklaşarak adeta “siyaset kampları haline” geldiğinin altını çizen Cevahir başkan “Eğer bunun önüne geçemezsek toplum olarak  bedelini çok ağır öderiz” şeklinde de tepkisini dile getirdi

Üniversitelerin bilim ilim ve irfan yuvası olmaktan çıkması gerçekten son derece üzücü

Gençlerimiz elbet ülke sorunlarına çözüm noktasında seslerini duyurmalı fikir beyan etmeli ama bunu yaparken nerede hangi amaçta olduklarını unutmamalı

Sadece öğrenciler değil öğretim üyeleri ve velilerde ortak akılla ÜNİVERSİTELERİN eğitim kurumu olduğunu unutturmamalı

Türkiye’deki üniversitelerin dünya başarı sıralamasında neden geride olduğunu hiç düşündük mü?

Ya da neden öğrencilerimiz yurt dışını daha çok istiyor?

Aslında temel sorun belli?

Ama çözüm işimize gelmiyor?

Kimse risk almak istemiyor?

Kimse sesini çıkartmıyor?

Ne tepki var ne isyan..

Üniversiteleri kaderleri ile baş-başara bırakmışız..

Gün geçsin  günü kurtaralım mantığı ile hayat devam ediyor

Cevahir başkanın bu yöndeki çıkışını önemsiyorum..

Sivil toplum örgütleri bunu daha çok dillendirmeli..

Her ile üniversite açmanın doğru bir karar da olmadığını da belirten  Yusuf Cevahir “Nüfus planlanması hesaplanmalı .Bakın artık İstanbul’un en büyük semtlerinde bile okul açılmıyor .Niye çünkü artık nüfus oturmuş liseler bile öğrenci kaybediyor. Eğitim arz-talep olarak planlanmalı” dedi..

Eğitim-öğretim meselesi  ne olursa olsun ciddiye alınmalı

84 milyonun ortak derdi olmalı

Gençlerimiz için üniversiteler gelecekleri için bir umut ışığı..

Hiç birimizin bu ışığı söndürme hakkı yok.

Hangi fikirden hangi görüşten hangi partiden olursak olalım aklı-selim olmalıyız

Hepimizin egolarını bir kenara bırakması gerekiyor

Eğitim meselesini eğitime gönül vermiş liyakat bilgi ve tecrübe sahibi insanların çözmesi gerekiyor

Üniversitelerin yönetimleri de böyle olmalı

En başta da rektörler..

Kadrolarını kurarken duygusal değil mantıklı davranmaları gerek

Üzerlerindeki baskıya karşı direnmeliler..

Neyse yaz yaz bitmez..

Mesele derin

Aslında mesaj çok net..

Anlayan anlıyor anlamak istemeyen zaten anlamıyor..

Ülkede zaten şu sıralar  herkes işine geldiğini okuyor anlıyor yada anlamış gibi yapıyor..

İnşallah bir gün EĞİTİM meselesi bu ülkenin bir numaralı gündemi olurda ivedilikle çözülür..