İnsan yetiştirme konusunda istediğimiz yerde olmadığımızı hepimiz kabul ederiz. İnsan yetiştirme düzenimiz olan Türk eğitim sistemi, amaçlara ulaşmada yeterince başarılı olamamaktadır. Eğitimin temeli olan ailenin de insan yetiştirme konusunda sorunları olduğu kesin.

Nitekim son günlerde gündemi meşgul eden Enes Kaya’nın intihar etmesi olayı, bize insan yetiştirme düzenimizin sorunlarının ipuçlarını vermektedir. Bu olayın analizi yapılırken hep başkalarını suçlayıcı bir tutum sergilememiz, bu olayı gerçek yüzü ile görmemizin önünde bir engel olarak durmaktadır. Bu genç ateist olduğu için intihar etti yargısı ne kadar doğru? O zaman niçin bütün ateistler intihar etmiyor? Bu gencin intiharına barındığı ortam sebep olduysa niçin burada barınan bütün gençler intihar etmiyor? İnsana dair olayları tek pencereden bakarak çözmek gerçekçi olmaz.

Burada bence en büyük sorumlu ailedir. Aileler elbette çocuklarını intihara sürüklemek istemezler. Ama çocuk yetiştirme konusunda ailelerin tutum ve davranışları çocuklarının intihar etmelerine sebep olabilir. Dinde zorlama yoktur; ama biz çocuğumuzu bizim gibi düşünmeye ve bizim gibi yaşamaya zorlamakta bir sakınca görmüyoruz. Galiba esas sorun, çocuklarımızı zorla bizim istediğimiz gibi yapmaya çalışmaktır. Elbette her ebeveyn çocuklarının kendi kültürü içinde yetişmelerini ve adam olmalarını ister. Ama bu isteğin yerine getirilmesinde aileler“zor” u bir araç olarak kullanmakta bir sakınca görmemektedir. Çocuk eğitiminde yaptığımız yanlışları düzeltmeye yarayacak bir listeyi bu vesileyle paylaşmanın işe yarayacağını düşünüyorum. Yazar M. M. Roker çocukla iyi bir iletişim kurmanın on yolunu şöyle açıklamaktadır:

1-Çocuklarınızın onları koşulsuz sevdiğinizi bilmelerini sağlayın.

 

Onları sevmeniz için her zaman iyi, başarılı ya da akıllı olmaları gerekmediğini vurgulayın. Onların başarı ve başarısızlıklarını sevin.

2-Sana saygı duyuyorum.

Çocuklar da saygıyı hak ederler! Çocuklarınıza saygı gösterdiğinizde, onlara başka insanların değer ve sınırlarına saygı duymayı da öğretirsiniz.

3-Kararını destekliyorum.

Onlara zarar verecek birşey olmadığı sürece kararlarını destekleyin. Hayal ve hedefleri ebeveynleri tarafından desteklenmediği için ömür boyu gücenme ve pişmanlık duygularıyla yaşayan pek çok yetişkin vardır.

4-Seni dinliyorum.

Hüküm vermeden ve eleştirmeden dinleyin. Kendinizi referans göstermeden dinleyin. Yalnızca dinlemek niyetiyle dinleyin. Söylediklerini anlamanız, birşeye bağlamanız ya da beğenmeniz gerekmez. Yalnızca dinleyin.

5-Günüme renk katıyorsun!

Çocuğunuzun, yaşamınıza ne kadar çok neşe kattığını bilmesini sağlayın. Onlara bir lütuf olduklarını gösterin.

6-Benim çocuğum olduğun için çok şanslıyım.
 

Onlara, hayran olduğunuz eşsiz niteliklerden bahsedin. Beceri ve yeteneklerini sizinle paylaşmalarını teşvik edin.

7-Biraz daha anlatsana.

Zararsız sorular sorun. Konuşmalarından keyif aldığınızı hissettirin. Dikkatinizi verdiğinizi göstermek için, tonlama ve vücut dilinden yararlanın. Söylediklerine karşı ilgili olun; ama sözlerini kesmeyin.

8-Anlamak istiyorum.

Çocuğunuzun içinde bulunduğu durumu anlamadıysanız, bunu ona söyleyin. Sizinle paylaşmasını isteyin; ama zorlamayın. Kendi isteğiyle size gelmesini sağlayın.

9-Teşekkür ederim.

Onların sorumluluğunda bile olsa minik şeylerden dolayı minnet duyduğunuzu gösterin. Siz sormadan birşey yaptıklarında teşekkür edin.

10-Sana yardım edeyim.

Çocuğunuzun yardıma ihtiyacı varsa, yanında olun. Sevgi ve ruhunuzla orada bulunun.