Türk toplumu erken unut ya, zaman zaman hatırlatmak gerek.

Darbeler Türkiye’ye çok şey kaybettirdi, Demokrasimizi yordu.

1960 darbesi gelişmekte olan Türkiye’nin yolunu kestiği gibi, biri Başbakan iki de Bakan 3 evladını asarak şehit etti.

1960 sonrasında Millet doğrudan şaşmadı, darbeye ses çıkaramadı ama darbecilere prim vermedi ve inandığını seçti.

Dün Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde darbelerin seceresini anlatan muhteşem bir konferans vardı.

Konferans 1071’de Türklerin Anadolu’ya girişi, 600 yıllık Osmanlı Devletinin hüküm sürmesi, çöküş yılları ve Cumhuriyetin doğumu ile darbe sancılarını anlattı.

Özellikle 1971 muhtırasından sonraki olaylara tanık olan Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi Trabzon’un evladı Av. Şeref  Malkoç kürsüden darbelerin seceresini çıkardı.

Türk milleti asla demokrasiden vazgeçmediğini söyledi ve 15 Temmuz’da da bunu tescillettiğini anlattı.

1980 darbesinden sonraki seçimde yine milletin darbecileri değil de Özal’ı tercih ettiğini hatırlattı.

28 Şubat’la ilgili olarak da söyleyecekleri çoktu.

Bir ara başörtüsü sebebiyle okuyamayan kızların durumunu anlatırken duygulandı.

28 Şubat sürecinin şikayet dilekçesini Şeref Malkoç yazmıştı.

İki önemli diyaloğu ilk kez paylaştı.

Erbakanı deviren dönemin kudretli Paşası Çevik Bir’in mahkeme salonunda bir askere ricası ile KTÜ rektörlüğünü de yapmış olan YÖK eski Başkanı Kemal Gürüz’ün ile arasında geçen diyaloğu.

‘KTÜ’de de rektörlük yapmış Gürüz’e söyledim. Başörtülülere neden bu zülmü yaptınız.’

‘Biz bişe yapmadık’ dedi.

Malkoç, Türk Silahlı Kuvvetlerini peygamber ocağı olarak değerlendirdi ve bugün darbecilerin tasfiye edildiğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Ombudsmanı da olan Malkoç’un konferansının başlığı 15 Temmuz ve Türkiye’nin geleceği idi.

15 Temmuz’da Trabzon ve Türkiye’nin rolünü anlattı.

O gece selaların okunması fikrinin çıkış noktasının Trabzon olduğunu söyledi.

Konuşmasının son bölümünde şu mesajları verdi.

-Bu ülke Sultan Alpaslanla Anadolu’da varolmuştur,

-Bu ülke 600 yıllık Osmanlı’nın mirasıdır.

-Bu ülke Mustafa Kemal Atatürk ile Kurtuluş savaşından galip çıkarak gelmiştir.

-Bu ülke Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte talimat alan değil ‘Acaba Türkiye ne der’ denilen bir ülke konumuna gelmiştir,

-Bu ülke büyük bir ülkedir korumak bizim boynumuzun borcudur deyince salonda alkış tufanı koptu.

Dün Sayın Zihni Ağırman da yazdı.

Şeref Malkoç 40 yıllık birikimle buralara geldi.

Sayıları artmalı,

Bu bilge isimler Anadolu’yu dolaşmalı ve geçmişiyle, bugünu ile geleceği ile Türkiyeye gerçekleri anlatmalı.

Türk halkına özgüvenini hatırlatmalı.

Çizdiği istikamete destek vermeli.

Bu anlamda Karadeniz Teknik Üniversitesi rektörünü de tebrik ediyorum. Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı ve ekibi Türkiye’nin uçağı ile kendi otomobili ile SİHA’sı ile dünyanın sözü geçen ülkeleri arasına girmesi için gayretkarlar.

Kamu Başdenetçisi Avukat Şeref Malkoç’un verdiği dünyadaki ilk 100 üniveresite arasına Türkiye’den 5-6 üniversite girmeli mesajı iddialı bir sözdür.

Ama KTÜ dahil birçok Türk üniversitelerinin hedef de  bu olmalıdır.