Sevgili okurlar kulüp yöneticiliği dışarıdan bakıldığı kadar kolay bir yönetim şekli değildir.

Öncelikle okulunun olmadığını söylemek lazım.

Söz gelimi bir ilin bir ilçenin yönetilmesi için özellikle ilçe yöneticisi için Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni okumak zorunluluğu vardır.

Halbuki kulüp yöneticiliğinde bizzat ilgilenip deneyerek deneyim kazanmak zorundasınız.

Bu şansı bulduğunuz oranda da bilgi ve birikiniz artar.

Bu sektör özellikle Turgut Özal döneminde parayı bulmasını bilen her şeyi yapar mantığı ile zenginlikten başka hiç becerisi olmayanlar yönetici olunca büyük zarar gördü.

Kaldı ki günümüzde hiçbir yönetici yedek oyuncu kadar zengin değil.

Takımın dörtte üçü de değişik yabancı ülkelerden oluşuyor.

Hepsi genç birçoğu da birden parayı görüp zengin olan sporculardan ibaret.

Böyle bir yapıyı ekonomisi ile yönetmek hiç de kolay bir iş değildir.

Özellikle ekonomiyi sağlam tutup sahada başarılı olmanın sihirli sözcüğü doğru transfer yapmaktan geçiyor.

Burada hem alırken hem oynatırken hem de satarken kazanmak esastır.

Bu konuda Trabzonspor yıllarca yaptığı yabancı yanlış transferi ile kendi bütçesini çökerttiği gibi saha başarıları da hep bir seviyenin üstüne çıkamamıştır.

Kimin eli değdi ise var olsun bu kez hem de devre arasında yapılan nokta transferde sağlanan isabet anında karşılık vermesi hem şimdiki hem de ilerde yöneticilik yapmak isteyenlere ders niteliğindedir. Berat ve özellikle Bakasetas oynayarak hem puan hem de maddi kazanç sağlamaya büyük katkıları oluyor.

Demek ki kulüp yönetmede başarılı olmak ya da iyi yönetici olmanın ilk koşulu doğru transfer yapmak arkadan kulüp bütçesini iyi yönetmekten geçiyor.

Bu işi yaparken de kişisel ihtiraslarımızı bir kenara bırakmayı bilmek lazım.

Maça gelince çok da iyi oynamadığımız bir maçta Bakasetas’ın enfes vuruşu ile öne geçip Nwakaeme ile sonunu bağlayıp alınan üç puan ile zirvedekilere önemli bir mesaj verilmiştir.

Emeği geçen herkesi kutluyorum. İyi haftalar