Masal diyarından günler yaşıyoruz! Tüm Dünya Trabzon’u, Trabzonspor’u konuşuyor. Sanat, Eğlence ve spor dünyasında yer yerinden oynuyor. Eğlence sektörünün marka organizatörleri  Trabzon'da spontane yaşanan şöleni organize yapamadıklarını, eğlence severler de böyle bir ortamda bulunmak için yabancı ülkelerde binlerce Euro harcadıklarını itiraf ediyorlar.

Şenol Güneş şampiyonluk yaşamadım dediğinde Trabzonspor taraftarının büyük bir bölümü, bende dahil olmak üzere ‘’olmak ne, yaşamak ne? hukuken ve kamu vicdanında şampiyon biziz gerisi bir teneke’’ demiş ve Şenol hocaya bu noktada gönül koymuş, eleştirmiştik. Hatta büyük bir taraftar kitlesi de bu sözlerinden dolayı hocaya öfke beslemiş ve ‘’Paraya karşı emeğin savaşında hoca yenik düştü " sözünü yüksek sesle her ortamda seslendirmeye başlamışlardı.

Ta ki hafta sonu şampiyonluk kutlamalarını görene, yaşayana kadar. Şampiyon olmak ile şampiyonluğu yaşamanın birbirine eşdeğer olmadığını, aralarında dağlar kadar fark olduğunu  yaşayarak öğrendik.

Şampiyon olmanın şampiyonluğu yaşamanın yanında bir hiç olduğunu tecrübe ettik..

Özkan Sümer hocanın ‘’Trabzonspor, büyük bir soyguna maruz kaldı. Sevincimiz çalındı, övüncümüz çalındı, onurumuz, prestijimiz, kazancımız, her şeyimiz çalındı. Bu sade bir kupa meselesi değil. O sevinci, övüncü, onuru bize yaşatmadılar’’ derken ne demek istediğini o zamanlar tam anlayamamıştık lakin bugün çılgınlar gibi eğlenirken, tüm dünyanın gıpta ile izlediği görüntüleri tekrar tekrar izlediğimiz de Özkan hocanın ne anlatmak istediğini daha net anladık.

Bugün net olarak rahmetli Özkan Sümer’in ve Şenol Güneş’in söylemlerinin yerden göğe haklı olduğunu söyleyebilirim. Evet, 38 senedir şampiyonluk yaşamamışız biz!, evet 1996 da, 2005 de, 2011 de  hatta 2019’da Sevincimizin, övüncümüzün, onurumuzun, prestijimizin, kazancımızın, her şeyimizin çalındığını söyleyebiliriz.

Son olarak Ali KOÇ’un dün yaptığı açıklamalar için de iki kelam edelim. Ali Koç'un dünkü açıklamaları için rahmetli Özkan Sümer’in ‘’Fenerbahçe haksızlığı hak olarak kabül etmiş bir kulüptür’’ sözünün ispatı gibiydi diyebiliriz.

Özkan hocamızı rahmetle, şenol hocamı hürmetle anıyor ve geçiyorum günün maçına;

Trabzonspor hafta ortası oynayacağı kupa maçını da düşünerek maça yedek ağırlıklı bir kadro ile çıkmış.

Ev sahibi Hatay maça daha etkili başladı. 10 dakika yeni doluyordu ki Fırtına karambolde bir penaltı kazandı. Bakasetas'ın kaleciye teslim ettiği top için Trabzonspor maça galip başlama şansını tepti'diyebiliriz.

Bu dakikadan sonra maç orta sahaların çabuk geçildiği karşılıklı ataklara sahne oldu. Çok gollü izlenimi veren bir maç görünümünde kısır bir ilk yarı gördük diyebiliriz.

İkinci yarıya 3 değişiklikle başladı Fırtına. 3 As oyuncunun girmesi ile dengeler Fırtına lehine bir anda değişti ve 5 dakika dolmadan Djaniny dengeyi değiştirdi.

Golden sonra tempo yine düştü ve oyun tekrardan durağan bir hal aldı. Bu durağan oyun farkın artırılmasına engel oldu. Gol yemenin an meselesi olduğu bu durağan oyunda gol son dakikada gelince telafisi mümkün olmadı ve haftanın ilk maçı  beraberlikle sonuçlandı..