Almanya’daki genel seçimlerde Başbakan Merkel liderliğindeki Hıristiyan Demokratlar ve kardeş parti CSU yüzde 42,5 oy alarak sandıktan birinci çıktı. İktidardaki muhafazakârlar son 20 yılın en büyük zaferine imza atarken, ilk sonuçlara göre Merkel’in tek başına iktidar olma ihtimali belirdi. Avrupa Birliği’nin (AB) lokomotif ülkesi Almanya’da dün yapılan federal parlamento seçimlerinde merkez sağ, tarihî bir zafer kazandı. Başbakan Angela Merkel’in lideri olduğu Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile kardeş parti konumundaki Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU), oy oranını geçen seçimlere göre 9 puan artırdı. Yüzde 42,5 oy alan iktidardaki partiler son 20 yılın en büyük başarısını elde etti. Sekiz yıldır iktidarda olan Merkel, üçüncü dönem için halktan yetki aldı. Resmî olmayan sonuçlara göre 50 yıl sonra Almanya’da ilk kez tek parti iktidarı kurulabilir. Katılımın yüzde 72 olarak gerçekleştiği seçimlerde ilk gelen sonuçlara göre Türkiye’nin AB üyeliğine destek veren anamuhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 26, Yeşiller yüzde 8, radikal Sol Parti ise yüzde 8,4 oy elde etti. 2009 seçimlerinde yüzde 14,5 oranla sürpriz bir başarıya imza atan koalisyonun küçük ortağı liberal Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 4,6 ile, Euro karşıtı Almanya İçin Alternatif (AfD) ise yüzde 4,9 ile baraja takıldı. Bu partilerin yüzde 5’lik seçim barajının altında kalmasının kesinleşmesi halinde Merkel, 598 üyeli Federal Meclis’te kardeş CSU ile birlikte 301 sandalye kazanacak. Böylelikle muhafazakâr Birlik partileri tek başına iktidar olmak için gerekli 300 milletvekilini ucu ucuna geçmiş olacak. Aşırı sağ AfD ile liberal FDP’nin barajı geçmesi durumunda ise Merkel, Yeşiller ya da ana rakibi Sosyal Demokratlar ile koalisyon pazarlığına oturacak. Başbakan Merkel, yüzde 8 alan Yeşiller’le Federal Meclis’te çoğunluğu sağlayabiliyor. Ancak Şansölye’nin Federal Meclis’ten geçirdiği yasaları uygulayabilmesi için Eyalet Temsilciler Meclisi’nden de onay alması gerekiyor. Yeşiller ile ortaklık halinde Eyalet Meclisi’nde çoğunluğu sağlamayacağı için CDU-Yeşiller iktidarı zayıf ihtimal. Dolayısıyla siyasî gözlemciler, iki küçük partinin baraja takılması halinde CDU-SPD büyük koalisyonuna daha fazla şans tanıyor. Seçim kampanyasında asgari ücret ve sosyal adalet üzerinde duran SPD’nin başbakan adayı Peer Steinbrück, 2005-2009 yılları arasında Birlik partileri ile SPD arasında kurulan koalisyonda maliye bakanı olarak Şansölye Merkel ile birlikte çalışmıştı. 59 yaşındaki Angela Merkel, ilk sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı zafer konuşmasında “Bu süper bir sonuç. Seçmenlerin güvenine teşekkür ediyorum. Nasıl bir koalisyon adımı atacağımıza seçim sonuçlarının kesinleşmesinden sonra karar vereceğiz.” dedi. Merkel, koalisyon görüşmelerine önümüzdeki günlerde başlayacak. Partiler, hükümet kurmak için tanınan 30 gün içinde ittifak sağlayamazsa yasa gereği yeniden seçimlerin yapılması gerekiyor. Ancak Merkel liderliğinde bir hükümetin kurulmasına kesin gözüyle bakılıyor. Türk Seçmenden Cdu’ya Sıcak Mesaj Seçimlerde 60’ın üzerinde Türkiye kökenli siyasetçi milletvekilliği için yarıştı. Bunlardan 7’sinin meclise girmesi bekleniyor. Bu seçimde sayıları yaklaşık 800 bini bulan Türk seçmenin geçmiş yıllara oranla katılım oranında da önemli artış gözlendi. Türklerin şimdiye dek çoğunlukla Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) tercih ettiği biliniyor. İkinci tercih ise Yeşiller Partisi idi. Ancak bu seçimlerde iktidardaki CDU’nun, göçmenlere yönelik gerçekleştirdiği açılımlarla Türklerden aldığı oyları artırdığı belirtiliyor. Uzun yıllardır Sosyal SPD ve Yeşiller seçmeni olarak anılan Türklerin eğilimlerindeki değişiklik, “Artık SPD için çantada keklik değiliz.” mesajı olarak görülüyor. Sandıktan göçmenlerin gönlünden geçen SPD-Yeşiller koalisyonunun çıkmaması sebebiyle ise Türklerin beklenti içinde olduğu çifte vatandaşlık, Alman vatandaşlığına geçişin kolaylaştırılması ve Göç Yasası’nın yumuşatılarak Türkiye’den aile birleşimi yolu ile eşlerini Almanya’ya getirebilme kolaylığı sağlanması gibi konularda olumlu adımlar atılması beklenmiyor.  
Editör: TE Bilisim