Geçen hafta televizyonda canlı canlı yaptığım cuma sohbetleri programında eğitimci ve Şuurlu Öğretmenler Derneği bölge başkanı Sayın Mehmet KURT hocamla beraber programımızı icra ettik. Konumuz milli eğitimdi.

Eğitim bir milletin en öncelikli görevleri arasındadır. Milletler evlatlarını geleceğe hazırlamaları lazımdır. Bundan dolayıda eğitim çok gerekli bir görevdir.

Uzunca bir süreden beri çocuklarımızın yetişmesinde sıkıntılar yaşamaktayız. Sorun ailelerin çocuk yetiştirmelerinden kaynaklanmaktadır. Sebepte anne babalar evlatlarını sadece bu dünya için yetiştirmekteler. Sonuç olarakta çocuklarımız sadece bu dünyayı bilmekteler. Anne babalar evlatlarına her daim oğlum kızım oku doktor ol mühendis ol öğretmen ol derde bir türlü oğlum kızım oku ama ahirette var onuda unutma dememelerinden dolayı çocuklarımız sadece bu dünyayı bildiklerinden okurlar ama bir türlü anne baba ve ülke sevgisine sahip olamazlar. E sonuç  ne olur ben söyleyeyim sonuç okuyan çocuklarımız anne ve babalarını hop bakımevlerine atarlar. Getirildikleri görevlerde görev suistimali yaparlar. Devletin malın deniz yemeyen domuz inancına sahip olurlar ve ilk fırsatta görevlerini kötüye kullanmaya başlarlar.

Bu huzur evlerini biraz açayım. Ülkem geneli huzur evleri biraz araştırıldı ne görüldü biliyor musunuz ben söyleyeyim huzur evlerinde yatan insanların çocuklarını yüzde doksan beş gibi okumuş çocuklarının anne ve babaları. Anne ve babaları tarafından okutulan fakat Allah sevgisi anne baba sevgisi ve ülke sevgisi verilmeyen çocuklarımız okuduklarında anne ve babaları yaşlandıklarında anne ve babalarını fazla görmeye başlarlar ve ellerinden tutup huzur evlerine atmaktalar. Sebep sadece anne ve babalar evlatlarını bu dünyaya hazırlamaktalarda ondan. Bir yerde Allah ve ahiret yoksa o kişi tamamen dünyevileşecek ve sadece bu dünya için yaşayacaktır. Sonuç ne oluyor yaşlandıklarında anne ve babalar huzur evlerine atılmaktalar.

Devlette görev suistimaline hiç girmek istemiyorum. Bu yolla yetişen çocuklarımız her daim muhteris olduklarından devlette ki görevlerini çıkarları için kullanırlar. Yani kısaca devleti çalarlar. Garip gurebanın tüyü bitmemiş çocuklarımızın parasını kendisi ve atraflarına yedirir. Devlet zarara uğratılır.

Çözüm ne kısa ve öz çocuklarımızı dini ve milli yetiştirmemiz lazım gelmekte. Bunun için de okullarımız millileştirilmeli ve dini eğitim verilmesi lazım gelmekte. Bugün ülkem geneli her kademede okullarımızda ahlaklı ve inançlı çocuklarımız bu çarkın içerisine girerler ama sonuç ne olur inancıyla ahlakıyla girdiği okulda ne inanç ne ahlak kalır. Milyonca çocuğumuzdan bir elin sayısınca çocuğumuz kendisini kurtarır ve topluma gidilmesiyle sonuçlanır bu serüven. Ne acı değil mi?!

Eğitimimizi gözden geçirmemiz çok elzemdir.

Bakanlığımızın okullara koyduğu seçmeli dini derslerde bu dersler Temel dini bilgiler Hz. Muhammedin hayatı ve Kuranı kerim durum ise biraz sıkıntılı. Şöyle ki ilk başlarda bu derslerin seçimi yüzde doksan gibiydi fakat bugün okullarımızda ki bu dersleri okutan öğretmenlerimizin basiretsizliğinden dolayı bu derslerin seçimi yüzde ellinin altına düşmüş durumdadır. Bu dersleri okutan öğretmenlerimiz bu derslerde notları verirken cimri davrandıklarından çocuklarımızın diploma düşmesinden dolayı artık aileler bu dersleri seçmemeye başladılar. Şöyle ki bu derslerin konulması bu dersleri çocuklarımıza sevdirmekti. Bu iyi algılanamadığından bu sıkıntı ortaya çıktı.

Burada bir görevde ailelerin yetiştirilmesinde Diyanet İşleri Başkanlığımıza düşmektedir. Bugün genel uygulama camilerimiz namazların kılınıp çıkılması şeklinde uygulanmaktadır. Bu uygulamada insanlarımızın yetişmesinde hiçbir etkisi olmamasına sebep vermektedir. Bakınız bir örnek vereyim halkımız ne kadar cahil olduğunu anlayacaksınız. Buradaki amaç halkımızın küçümsenmesi değildir.Bir cemaatım bana Nizamettin Hocam gamet nedir diye sordu. Anladınız değil mi?! O ve onun gibi milyonlarca Müslüman Camilerimizden hiçbir fayda görmemektedir eğitim adına.Diyaneti Kuran ve sünnet ışığında yeniden dizayn etmemiz kaçınılmazdır. Camilerimizde sevgi dersleri konulmalıdır. Namaz vakitlerinden önce camilere gelinip cami görevlileri tarafından  tefsir hadis fıkıh dersleri yapılmalıdır.

Milli eğitimi millileştirmemiz çok elzemdir. Bunu da şöyle yapmamız lazım gelmekte. Bakınız Avrupa bin yıllık bir eğitim uygulamaktadır okullarında. Bizlerin okullarında hemen hemen her sene sistem değişmektedir. Yapılacak iş dedelerimizden ve ninelerimizden gelen yani selçuklular ve Osmanlılardan beri gelen ki oda bin yıllık eğitim modeline çağdaş eğitim modellerini de göz önünde bulundurarak yani Finlandiya ve Japonya gibi her iki eğitim modellerini gelenek ve  çağdaş eğitimi harmanlayarak yeni bir eğitim modeli oluşturmamız çocuklarımızın yetişmesi için çok gereklidir.Dedelerimiz bu bin yıllık eğitim modeliyle dünyaya bin yıl nizam vermişlerdir. Onlar çocuklarını nasıl yetiştirmişler?! Görmemezlikten gelemeyiz. Çocuklarımızı kurtarmamız için dedemize bakmamız lazım gelmekte.

Çocuk ağaç gibidir. Çocuklarımızı milli ve dini yetiştirmemiz kaçınılmaz...