Milli takımımızın maçın uzatma dakikalarının son dakikalarında attığı golle rakibini yenmesi ülkemizi sevince boğdu. Tabiki de bu galibiyetin devamının gelmesini tüm Türk milleti olarak cani gönülden arzu ediyor, milli takımımıza başarılar diliyoruz.

Milli maçlar nedeniyle lig maçları geçen hafta oynanmadı. Bu milli aradan sonra ligimizdeki ikinci derbi, yine Trabzon’daydı rakip bu sefer Fenerbahçe idi. Trabzonspor’da, Milli takımımın maçında sakatlanan Hamşik oynamıyor, cezası biten Hugo’nun dönüşü ise sevindirici bir haber. Fener maçına takımımız tam kadro çıktı diyebiliriz. Rakip Fenerbahçe’ye bu ara daha çok yaradı. Çünkü onlarda ki sakat oyuncular bizim maçımıza yetişmiş olarak çıktılar. Ancak şu bir gerçek derbilerde ne olursa olsun, as oyuncu da yedek oyuncuda oynadı mı elinden gelinden fazlasını vermeye çalışırlar.

Yani derbi maçlarının havası diğer sıra maçlarından farklı oynanıyor. Sezon başından bu maça gelene kadar oynanan maçlara baktığımızda, puansal olarak bizden önce olan Fenerbahçe’nin oynadığı futbol, fazla iç açıcı değildi. Fakat sahadaki mücadelesi, fizik kondisyonu çok iyi bir görüntü veriyordu. Trabzonspor’un ise bireysel yetenekleri çok iyi. İşte bu oyuncular sayesinde, maç kazanma özelliği ön plana çıkıyordu. Ancak, her ne hikmetse Fenerbahçe maçında, şunu gördük ki yıldız oyuncularımız hiçbir varlık göstermedi. Yalnız eksik rakibe karşı da kazanmayı başardık.

Fenerbahçe ile de yerlerimizi değiştirerek, liderliği ele geçirmiş olduk. Bakalım bu önemli derbide neler yaşandı: Maç çok hızlı başladı. Daha 1.dakikada Gervinho ile Trabzonspor kaçırdı. 3.dakikada ise Fenerbahçe, Rossi ile golü buldu. Yalnız bu gol şutunda Berat’ın toptan kaçması da bence gole neden olan etkendi diyebiliriz. Maçın kırılma anı ise 23.dakikaydı. Stoper Kim, Djaniny’i düşürünce Ali Şansalan’da ikinci sarıdan bu oyuncuyu dışarı attı. Bu faulden doğan atışı Bakasetas kullandı.

Kaleci Altay’ın da yardımıyla top Fener ağlarına gitti. Bu golle skora eşitlik gelmiş oldu. 10 kişi kalan rakibe karşı ilk yarıda iki kez gol pozisyonu bulabildik. Eksik rakibe karşı iki pozisyon tabiki de çok az. Fakat çok enteresandır, Trabzonspor’da iyi oynayan hiçbir oyuncu yoktu.

Bu nedenle de ilk yarıyı beraberlikle tamamlamış olduk. İlk yarının son dakikalarında Nwakaeme’nin sakatlanıp oyundan çıkması bizim için tabiki de büyük şanssızlıktı. İkinci yarıda, Denswil’in yerine Trondsen’i oyuna alarak başladık. Fakat 50.dakikada bir şok daha yaşadık. Bu kez Peres sakatlandı onun yerine Dorukhan oyuna dahil oldu.

Trabzonspor, istenilen futbolunu oynayamayınca haliyle gol atmakta geç kalınıyordu. Sevgili hocamız ilk başta yapacağını 68.dakikada yaparak, Siopis’i ve Cornelius’u oyuna aldı. Santraforumuz oyuna girdikten sonra gelen ortalara da kafa vurarak rakip kaleye şut atmış olduk. Tabiki, 68.dakikada yaptığı bu değişikliklerle maçın gidişatı da değişmiş oldu. 84.dakikada penaltıdan Bakasetas, 90.dakikada Abdülkadir Ömür’ün gayretiyle, Yusuf’la bulduğumuz golle bir anda maç 3-1’e geldi. Hocamız Abdullah Avcı’nın yanlış tercihlerine rağmen maçı ve liderliği kazanmış olduk. Geçici olarak verdiğimiz emanet liderliği, geri alarak taraftarımızı da sevince boğmuş olduk.